ويكيبيديا

    "dediğimiz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نسميه
        
    • قلنا
        
    • نقول
        
    • ندعوه
        
    • نطلق
        
    • نسميها
        
    • يسمى
        
    • نسمّيه
        
    • ندعوها
        
    • نقوله
        
    • نسمية
        
    • نُطلق
        
    • نتّصل
        
    • نسميّه
        
    • لقد فلنا
        
    Elektrik alan, kaynak dediğimiz şeyde ya da, aygıtın içinde kalıyor. TED فهي تبقى بالداخل ، بما نسميه المصدر أو في داخل الآداة
    Bizim evimiz dediğimiz yerde seni sevdim. Sonucu bu mu? Open Subtitles لقد أحببتك فى هذا المنزل الذى نسميه بيتنا حقا ؟
    Bunlar, az önce de dediğimiz gibi -- yüz hatları, saç yapısı, cilt rengi. TED وهي كما قلنا منذ قليل تشمل التعبيرات الوجهية .. ونمط الشعر و لون البشرة
    Trinidad ve Tobago`da dediğimiz gibi, kim kimdir ve ne nedir? TED وكما نقول في ترينيداد وتوباغو، من هو من، وماذا هو ماذا؟
    Hubble, evimiz dediğimiz gezegenimize yeni bir bakış açısı kazandırdı. Open Subtitles أعطانا هابل وجهة نظر جديدة الى الكوكب الذي ندعوه الأرض
    Sanırım ya siyah bir sıçan ya da çatı sıçanı dediğimiz şey. Open Subtitles أعتقد أن هذا كان فأراً أسوداً أو ما نطلق عليه فأر السقف
    Böylece onları dağ geçidine süreceğiz sıcak kapılar dediğimiz yere. Open Subtitles مِن الآن، نحن سنرسلهم إلى الممر الجبلي نسميها البوابات الضيقة.
    Örneğin bir saat içerisinde 95 km gitmek istersek her birimiz araba dediğimiz yardımcı araca ihtiyaç duyarız. TED مثلا، إذا أراد أحدنا أن يتحرك بسرعة 60 ميلا في الساعة، كلانا سوف يحتاج إلى جهاز مساعد يسمى سيارة.
    Görünüşte yapacağınız bu değişikliklerin yanında butik özellikleri dediğimiz şeyleri de sağlamanız gerek. Open Subtitles وإلى جانب هذه التغييرات التجميليـة ستحتاجين أيضاً لتقدمي ما نسميه بـ إضافات المحل
    Şey, Üstad Skywalker ve ben sürekli saldırgan görüşmeler dediğimiz şeye mecbur kalıyoruz. Open Subtitles حسنا , سيدي سكاي وكر واوقفت ما نسميه المفاوضات العدوانية فى كل الاوقات
    Öncelikle, kendi fikrimiz dediğimiz birçok şey aslında kendi yorumlamamız. TED حسنًا، أولًا وقبل كل شيء، الكثير مما نسميه معرفة الذات هو في الواقع تفسير للذات.
    Geniş çaplı da olabilir; yani yenilik dediğimiz şeyler. TED وقد يكون على مستوى عالمي، أعني، شيء نسميه ابتكارًا.
    Göğüs kanseri, dediğimiz gibi, kadınları öldürüyor, ama kalp hastalığı çok daha fazlasını öldürüyor. TED سرطان الثدي، كما قلنا يفتك بالنساء لكن أمراض القلب أكثر فتكاً بكثير
    Zamanı geldi dediğimiz yılda ayrıcalığınla ne yaptın? TED ماذا فعلت، في السنة التي قلنا فيها مضى الوقت، ماذا فعلت بميزتك؟
    Size bu durum üzerine anlatacaklarımın içeriği bilgisayar oyunları. Bilgisayar oyunları dediğimiz zaman, çoğumuz çocukları düşünür. TED وسأتحدث هنا عن ألعاب الفيديو، حينما نقول ألعاب الفيديو، فأغلبكم يتذكر الأطفال.
    Birbirimizi gördüğümüz zaman, merhaba dediğimiz zaman, kaç defa öpüşürüz? TED عندما نرى بعضنا, عندما نقول مرحبا, كم مرة سوف نقبّل ؟
    İşte, rejeneratif tıp dediğimiz bu bilim dalı da burada devreye giriyor. TED وهنايأتي دور مجالنا هذا والذي ندعوه بمجال الطب التجددي.
    Nostalji skoru dediğimiz şeyi yarattık ve bu şey bu yazılımın kalbi. TED لذلك، ابتكرنا ما ندعوه بمجموع نقاط الحنين وهو أساس هذا التنصيب.
    Kendiliğinden-birleşme dediğimiz fikri kullanıyoruz. TED نستخدمُ فكرةً نطلق عليها اسم التركيب الذاتي.
    Kimyasal Reaksiyon dediğimiz şey budur. Atomlar partner değiştirdiğinde yeni moleküller oluşur. TED وهذا ما نطلق عليه التفاعل الكيميائي، وهو عندما تقوم الذرات باستبدال شريكها وصناعة جزيئات جديدة.
    Bizim adalet dediğimiz barbarlığı sana göstermesinden de nefret ediyorum. Open Subtitles و أكره أنه أظهر لك الوحشية التي نسميها نحن بالعدالة
    Özellikle açık okyanus girdapları dediğimiz yerlerde çok fazlalar. TED إنهم يتواجدون بوفرة خاصةً في ما يسمى بالمناطق المفتوحة للمحيطات.
    Ve bu resim, tipik yetişkin insan dediğimiz bir grupta ortalama etkinleştirmeyi gösteriyor. TED وتظهر هذه الصورة متوسط النشاط في مجموعة ما نسمّيه نماذج بالغين بشريّين .
    Ezra: Bize özel ilaçlar veriyorlar. Baloncuk dediğimiz ilaçlar. TED إنهم يعطوننا عقاقير خاصة. نحن ندعوها فقاعات.
    Mumyalar dediğimiz her şeyi duyar ve saygısızlıktan nefret ederler. Open Subtitles المومياوات تسمع كل شيء نقوله وتكره عدم الاحترام
    Bu arada, bu entropinin gittikçe artması kavramı zaman oku dediğimiz kavramın arkasındaki ana neden, yani geçmişle gelecek arasındaki fark. TED هذه الفكرة التي تقول أن الإنتروبيا تتزايد، بالمناسبة، هي السبب وراء ما نسمية خط الزمن، الفرق بين الماضي والمستقبل.
    New Yorklular "1G" dediğimiz Dünya'nın kütleçekimi sayesinde kendilerini evlerinde hissederler. Open Subtitles يشعر سكان نيويرك بشكل جيد في الوطن في سحب جاذبية الأرض و الذي نُطلق عليه ج واحد
    Evimiz dediğimiz bu kentte Open Subtitles في هذه البلدة نتّصل بالبيت
    Kendimizi, adına hayat dediğimiz bu küçük filmin bir plânı olduğuna inandırmaya çalışıyoruz. Open Subtitles الآن، نحاول أن نقنع أنفسنا بأنّ ذلك فلم قصير يمكننا أن نسميّه الحياة مؤامرة
    - Her zaman dediğimiz gibi, sen tatlı olanımızsın. - Tatlı olan benim sanıyordum! Open Subtitles لقد فلنا دائما انك الأوسم لقد كنت اظن انني انا الأوسم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد