ويكيبيديا

    "demokrasi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ديمقراطية
        
    • الديمقراطية
        
    • الديموقراطية
        
    • ديموقراطية
        
    • للديمقراطية
        
    • والديمقراطية
        
    • للديموقراطية
        
    • بالديمقراطية
        
    • الديمقراطي
        
    • ديموقراطياً
        
    • الديموقراطيه
        
    • الديموقراطيّة
        
    • الديمقراطيه
        
    • ديمقراطيّة
        
    • ديموقراطيين
        
    Amerika'da sözüm ona demokrasi var amma okul bahçesinde havalı olan kraldır. Open Subtitles يفترض أن تكون أميركا دولة ديمقراطية ولكن في ساحة المدرسة، الرائع يحكم
    Para bazlı ekonomiyle imkansız olan demokrasi kuralları çerçevesinde düşünürler Open Subtitles فهم يفكرون بمعايير ديمقراطية, و هو مستحيلٌ في نظامٍ نقدي.
    Çıkıp da demokrasi kültürünün siyasi yapılanmada bugüne kadarki geldiğimiz en iyi nokta olduğunu söylemek radikallikle bir tutuluyor. TED للإلتفاف حول قول أنني أؤمن بأن ثقافة الديمقراطية هي أفضل ما وصلنا إليه كصورة للتنظيم السياسي فهذا مقترن بالتطرف.
    Pekala, ilk soru ideal demokrasi hakkında, tüm bu özellikler çok albenili. TED حسنا، السؤال الأول كان عن الديمقراطية المثالية، وجميع هذه الصفات جذابة جدا.
    demokrasi ve tiyatronun antik Yunan ile aynı zamanda ortaya çıkması tesadüf değil. TED ليس هنالك مصادفة بأن الديموقراطية والمسرح ظهروا في نفس الوقت في أثينا القديمة.
    Tanıtım sektöründe çalışmayı hiç düşündün mü? Bayanlar, demokrasi yok bu okulda. Open Subtitles هل فكرت في أن تعملي كمسؤولة أعلامية؟ هذه ليست ديموقراطية يا بنات
    Müsade edersen, dünyayı demokrasi için güvenli yapma vakti geldi. Open Subtitles أنت ستعذريني، لقد حان الوقت لـ نعمل السلام العالمي للديمقراطية.
    Belki halk olarak, özellikle de İsrail'de, demokrasi var. Konuşma özgürlüğümüz var, ve belki de küçük bir şeyi, bir şeyi, değiştirebilirsiniz. TED وبما أننا أشخاص، لأن حاضة في اسرائيل، نحن لدينا ديمقراطية. ولدينا حرية التعبير، وربما ذلك الشئ الصغير يتمكن عمل تغير.
    Ama ben sorunun bir ekonomi sorunu olmaktan çok bir demokrasi sorunu olduğuna inanmaya başladım. TED و مع ذلك وصلت إلى الإعتقاد أن المشكلة لم تكن مشكلة ذات طبيعة إقتصادية بل طبيعة ديمقراطية
    Güç, tüm yönetim şekillerinin, demokrasi ya da diktatörlük çalışmasının temelinde yer alır. TED والقوة تتحكم في كيفية عمل أي شكل من الحكومات، سواء كانت ديمقراطية أو ديكتاتورية.
    Almanya'da gelişmiş bir demokrasi olsa da, vatandaşlar hükümet bölgesinde, anayasal hakları konusunda sınırlıdır. TED بالرغم من أن ألمانيا تُعتبر ديمقراطية تقدمية، إلا أن المواطنين لا يتمتعون بحقوقهم الدستورية كاملة في المباني الحكومية.
    Çünkü Brexit oyu şunu gösteriyor ki özgür demokrasi kırılmış. TED لأن ما أثبته تصويت خروج بريطانيا أن الديمقراطية الحرة معطلة
    İstediğimiz şeyi söyleriz, ama o bir şey yapamaz. demokrasi de işler. Open Subtitles يمكننا أن نقول ما نشاء عنه ولا يستطيع إيذاءنا وهذه هى الديمقراطية
    Tüm dünyayı demokrasi için özgürleştirecek bir savaştan yeni döndüm. Open Subtitles عدت للتو من حرب و حررت العالم كله لآجل الديمقراطية
    Bu arada demokrasi tüm insanların bilgeliğine saygı duymak demektir-buna da geleceğiz. TED بالمناسبة ان الديموقراطية .. تعني إحترام أفكار وثقافة جميع البشر .. وسوف أعود إلى هذا لاحقاً
    George Bush Irak'a saldırdığında kitle imha silahları bulacağını, halkı özgürleştireceğini ve Orta Doğuya demokrasi götüreceğini sandı. TED جورج بوش توقع انه اذا احتل العراق فانه سوف يكتشف اسلحة الدمار الشامل وسيحرر الناس وينشر الديموقراطية في الشرق الاوسط
    Böyle fırtınalı günlerde bizlerin ihtiyacı olan kusursuz bir demokrasi. Open Subtitles ..خلال هذه الأوقات الغير مستقرة نحن بحاجة إلى ديموقراطية تامة
    Ulusal demokrasi Partisi, sabahtan akşama kadar kutlanacak bir zafer verdi. Open Subtitles الإتحاد الوطني للديمقراطية يبدو جاهزاً للإحتفال حتى وقت متأخر من الليل.
    Fakat tüm bu söylediklerimi etkili bir şekilde çalıştırabilmek için, dürüstçe söylemek gerekirse, yerel demokrasi sadece politikacıların becerebileceği birşey değil. TED ولكن لنجاح أي من تلك الأفكر المصداقية في اللغة ، والديمقراطية المحلية، ليست حول ما يفعله الساسة
    Ve kesinlikle emindim ki, demokrasi ve bizim topluma mükemmel olacaktı. TED وكنت متأكدا بأنه سيكون أمرا عظيما للديموقراطية ولمجتمعنا.
    Özgürlük, demokrasi ve bunlar gibi iyi şeylere inanır o. Open Subtitles انه يؤمن بالديمقراطية والحرية وكل الأشياء الجيدة
    Bir sonraki demokrasi Kongresinde açılış konuşmasını yapacak, eğer utanılacak bir sırrı varsa, onun demokrasi Komitesinin elinde patlamasını istemiyorum. Open Subtitles انه من المرجح المتحدث الرئيسي القادم في مؤتمر الديمقراطي ، وإذا لديه فضيحه مكتومه في خزانته أنا لا أريده ينفجر
    Okuyucular Twitter'da atıp tutsun. Zevklilik bir demokrasi değil. Open Subtitles و يستطيع القارئون ان يتذمروا في التويتر الذوق الجيد ليس ديموقراطياً
    Bütün o demokrasi şarkılarını biliyorum. Yine de serseriler. Open Subtitles انا اعلم جميع قوانين الديموقراطيه مازالو أقارب
    Ooh. Şimdi benimle gel de sana demokrasi öğreteyim. Open Subtitles الآن،،تعالَ،،ولسوف أعلّمُكَ عن الديموقراطيّة.
    Hitler'le demokrasi için savaştık. Bu köyden de birkaç kaybımız oldu. Open Subtitles قاتلنا هتلر لأجل الديمقراطيه و مات الكثير من قريتنا
    Hepiniz bunun demokrasi olduğunu düşünüyor gibisiniz. Open Subtitles يبدو أنّكم جميعًا تظنون الأمر مسألة ديمقراطيّة.
    Biz demokrasi ile yönetilen bir topluluk değiliz. Open Subtitles نحن لسنا ديموقراطيين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد