Kimse bunun ne kadar zor bir deneyim olduğunu benden iyi bilemez. | Open Subtitles | إستمع. لا أحد يعرف بشكل أفضل من أنّي الذي تجربة عاطفية هذه. |
Bir daha asla tekrarlanmayacak bir deneyim oldu bizim için. | Open Subtitles | إنها تجربة من تجارب العمر التى لن تتكرر مرة أخرى |
"Orada ölmeye hazırlanmışken, çok teskin edici bir deneyim oldu." | Open Subtitles | كانت تجربة مُريحة جدا بعد أن كنّا مستعدّون للموت هناك |
Bu gördüğümüz, ürünü satın alan birinin erişebileceği bir deneyim mi? | TED | هل سيحصل من يشتري هذه التقنية على نفس التجربة التي شهدناها؟ |
Şu an yaşadığı deneyim ona bu sınıfta öğreteceğiniz her şeyden daha zengin. | Open Subtitles | التجربة التى يخوضها اغلى من اى شىء يمكن ان يدرسه فى صفه الدراسى |
Bu onun için yeni bir deneyim. Bıraksan da tadını çıkarsa? | Open Subtitles | هذه خبرة جديدة عليها ألا يمكنك أن تدعيها تستمتع بها ؟ |
İnanılmaz yoğun, arındırıcı,ve ruhsal bir deneyim olmalı.-Ben spa kısmını alayım. | Open Subtitles | يفترض أن يكون تجربة روحية شديدة, ومريحة أنا معك في المنتجع |
Usturuplu bir yazar böyle bir karşılaşmayı deneyim olarak karşılayabilir. | Open Subtitles | قد يرحّب الكاتب الحقيقي بهكذا مواجهة باعتبارها تشكّل تجربة له |
Hayır, çabalamayı kestiğiniz zaman başarısız olursunuz. Bunun adı şimdilik "deneyim". | Open Subtitles | سيكون فشلًا إذا توقفتِ عن المحاولة أما الآن فهي مجرد تجربة |
ama yine de, inanılmaz bir deneyim oldu çünkü yani, nasıl olur da herhangi bir parça ile böylesi bir deneyim yaşayabilirsiniz? | TED | لكن رغم ذلك، لقد كانت تجربة لا تصدق لأنه حينها، أين على الأرض يمكن أن تجرب ذلك في قطعة موسيقية؟ |
Ve onların önüne sahici bir deneyim koyarak kendilerinin öğrenmesine izin verdim. | TED | واضع في المقدمة تجربة اصلية جعلتهم - الطلاب - يتعلمون من انفسهم |
Sonuç olarak, burda yapmaya çalıştığım çocuklar için tamamen gerçekci bir deneyim yaratmak, onların bu hikayenin bir parçası olduklarını hissettikleri bir deneyim. | TED | و اخيرا ما كنت احاول عمله هنا هو خلق تجربة غامرة حقا للأطفال، حيث يشعرون حقا انهم جزء من تلك القصة جزء من تلك التجربة |
Yaşadığım en dönüştürücü deneyim buydu -- o anda, disonansı (uyumsuz nota bileşimi) ve armoniyi duymak, insanların beraberce şarkı söylemeleri, paylaşılan vizyon. | TED | اكثر تجربة تحويلية مررت بها في تلك اللحظة سماع التنافر و الانسجام والناس تغني الناس مع بعضها الرؤية المشتركة |
Ya sana başka bir tamamiyle eşsiz deneyim teklif etseydim? | Open Subtitles | الذي إذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَعْرضَك الآخر كليَّاً التجربة الفريدة؟ |
Bu deneyim bana hastalarımla daha çok empati kurmayı öğretti, ve özellikle retinal hastalığı olanlarla. | TED | هذه التجربة علمتني كيف أتعاطف أكثر مع مرضاي، و خصوصا هؤلاء المصابين بأمراض الشبكية. |
Baba lütfen 3 saatlik trafik çilesini eğitimsel bir deneyim haline getirme. | Open Subtitles | أبي، أرجوك ألّا تحوّل هذا الإزدحام ذو الثلاث ساعات إلى خبرة تعليمية. |
Sizi konfor bölgenizden alıp çıkartacak 30 saniyelik bir deneyim var. | TED | سنقوم الآن بتجربة مدّتها 30 ثانية لإخراجكم قليلاً ممَّ اعتدتم عليه. |
Bu sinir bozucu bir deneyim oldu, evime gitmek istiyorum. | Open Subtitles | كانت تلك تجربه مثيره للاعصاب انا اريد ان اذهب للمنزل |
Çünkü sonuç olarak hepimiz insanız ve beyinlerimiz bir spektrumda deneyim sunar. | TED | لأننا حسب التحليل النهائي: جميعنا بشر توفر لنا أدمغتنا سلسلة من التجارب. |
Geçmişin oldukça etkileyici. 16 yıllık askeri deneyim, teröre karşı önemli görevler. | Open Subtitles | ستة عشر عاماً في الخدمة العسكرية وكثير من الخبرة في مكافحة الإرهاب |
Pırıltılı çağrı cihazım bile umrumda değil, çünkü klinik deneyim bugün başlıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير حتى بجهاز الاستدعاء اللامع لأن تجربتي الطبية ستبدأ اليوم |
Hayatı Yeniden İdame Ettiren Madde deneyim başarısız oldu. | Open Subtitles | تجاربي في إعادة صنع مادة إبقاء الحياة فشلت. |
Sanal bir deneyim ya da bir hayal bile olsa; eşzamanlı gerçeklik ve hayal. | Open Subtitles | حتى التجربه الزائفه او تزامن الحلم حقيقه وخيال |
Benim açımdan bu deneyim, hayatım boyunca yaşadığım en yoğun ve özgür deneyimlerden biriydi. | Open Subtitles | بالنسبه لي , هذهِ التجربه كانت الأروع واكتساب الخبره في حياتي |
Ne yazık ki, benim deneyim Ben kötü kullanılacaktır düşünüyorum | Open Subtitles | لسوء الحظ، وبسبب خبرتي أعتقد أنه سيتم إستخدامه في الشر |
Neden dokuz aylık deneyim ve ceza pazarlığı siciline sahip bir deniz teğmeni cinayet davasına atanır? | Open Subtitles | لماذا يتم تكلفة ملازم ثان خبره 9 أشهر فقط و سجل من قضايا تخفيف الحكم بقضية قتل؟ |
Bu türden bir psikedelik deneyim sonrasında birkaç günü... baygın geçirmek olağan sayılır. | Open Subtitles | أنه أمر غير شائع جدا لتجربة مخدر مثل هذا التي كانت صدمة لك |