ويكيبيديا

    "devam etmek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مواصلة
        
    • الإستمرار
        
    • الاستمرار في
        
    • أن تستمر
        
    • أن أستمر
        
    • إكمال
        
    • متابعة
        
    • قدما
        
    • أن نستمر
        
    • أن يستمر
        
    • لمواصلة
        
    • المضي قدماً
        
    • ان تستمر
        
    • أن أواصل
        
    • أن تبقي
        
    Eve gidip Frankie'yi almak ve ilerlemeye devam etmek istiyorum. Open Subtitles أريد العودة إلى المنزل، والحصول على فرانكي، ومجرد مواصلة التحرك.
    Bence hepimizin iğneyi ilerletmeye devam etmek için sorumluluğu olmalı, her zaman. TED أظن أننا جميعا مجبرون على مواصلة إحادث التغيير، دائما.
    Şu anda ihtiyacım olan tek şey çalışmaya devam etmek. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أحتاج لفعله الآن هو الإستمرار في العمل.
    Başarılı bir cep diyetindeyim ve bu şekilde devam etmek istiyorum. Open Subtitles نفّذت نظاماً غذائياً ناجحاً للجيب وأريد الاستمرار في ازالة ذلك الوزن.
    - Bence öyle. Eğer burada çalışmaya devam etmek istiyorsan, kabul edersin. Open Subtitles انا اعتقد ذلك , و إذا أردت أن تستمر في عملك هنا
    Onu görmeye devam etmek istiyorum ama: Open Subtitles أريد أن أستمر برؤيتها : لكنى أريد أن أقول مثل
    Dünkü konuşmamıza devam etmek istedim. Evet. Open Subtitles انا بخير ولكني أود إكمال حديثنا الذي جرى البارحة
    Pes edemezdim; savaşmaya devam etmek zorundaydım. TED أنا فقط لم أستطع الاستسلام، كان على متابعة القتال
    Pekala, yapmam gereken sadece yol almaya devam etmek, belirleyici bir hamle yapmak. Open Subtitles , حسنا , يجب أن أواصل حياتي أمضي قدما , أقوم بإجراء حازم
    devam etmek zorundayiz kendimizi savunmaya... butun gunahkarlara ve dis dunyaya. Open Subtitles علينا أن نستمر في الدفاع عن أنفسنا ضد مذنبي العالم الخارجي
    Keseli yavrular doğduklarında o kadar hassas ve küçüklerdir ki gelişimlerine annelerinin keselerinde devam etmek zorundadırlar. TED عند الولادة تكون صغار الجرابيات صغيرة جدًا وضعيفة. لذلك يجب عليهم مواصلة فترة نموهم في جراب الأم.
    Bir kısmı yağmaya devam etmek istiyor, diğerleri de Roma'ya doğru yürümek istiyordu. TED أراد الكثيرون مواصلة النهب، بينما حلم الآخرون بالسير إلى روما نفسها.
    Ama o çıkmak istemiyor. Gitmeye devam etmek istiyor. Open Subtitles ولكنه لا يريد الخروج وإنما يريد مواصلة القيادة
    Oraya girmek için bir sürü hamle yapacağız... ve oynamaya devam etmek istiyorsak, Open Subtitles إنه فقط يحتاج إلى الكثير من التحركات لحدوث ذلك وإذا اردت الإستمرار باللعب
    Hayatına devam etmek istemez misin, dostum? Open Subtitles ألا يجب عليك الإستمرار فى العيش أليس كذلك ؟
    Bu tür iş yapanlar işlerini hiç bırakmazlar, devam etmek sağlıklarını bozmuyorsa tabii. Open Subtitles مالم يكن سيؤثر على صحتهم الإستمرار فى العمل حسناً , وهذا نخب صحته إذن
    Kizlar, çalismaya devam etmek zorunda kalir tek yolu bu. Open Subtitles لأجل الفتيات اللاتي يُردنَ الاستمرار في العمل انها الطريقة الوحيدة
    Bu dâhiliyet fikri, bu fikir devam etmek zorunda. TED لذا ينبغي أن تستمر هذه الفكرة للاحتواء.
    Pekala. Eğer bunu yapacaksam, devam etmek en iyisi. Open Subtitles حسناً ، إذا كنت سأفعل هذا فمن الافضل أن أستمر
    O firardayken, müzakerelere devam etmek istemezseniz sizi anlarım. Open Subtitles ولكن ، بينما هو لا زال طليقا فإني أتفهم إن لم ترد إكمال المفاوضات
    AM: 21 günlük bir sayıda bile size karşı çıkardım ama bu konuşmanın amacından dolayı söylediğiniz bir şeyden devam etmek istiyorum, hem çocukları alıkoymanın yanlış olduğu hem de etkili olmadığı konusunda. TED آ.م: كنت سأتحداك حتى فيما يخص رقم الـ21 يومًا. ولكن لبلوغ المقصد من هذا الحديث أود متابعة الحديث في أحد الأمور التي ذكرتَها؛ وهو أن احتجاز الأطفال ليس من الصواب ولا يؤتي ثماره،
    Şimdi burada kayıp yaşayan ve hayatına devam etmek isteyenlerle ilgili birçok yararlı ve yardım edici bilgi var. Open Subtitles ‫هناك معلومات مفيدةٌ جداً هنا حول ‫التعامل مع الفقدان، والمضي قدما
    Ve takımımla beraber bunun cevabını mücadeleye devam etmek zorundayız şeklinde verdik. TED وكان جوابي وجواب الفريق الذي أعمل معه هو أنه يجب علينا أن نستمر بالقتال
    Evlenmek ve çocuk sahibi olmak istediğimi bilerek benimle çıkmaya devam etmek onun için etik değilmiş. Open Subtitles أن يستمر في علاقتنا، علماً أنني أريد الزواج
    Film çekmeye devam etmek istiyorlarsa yardım çağırmanın zamanı da gelmiş demektir. Open Subtitles لو أرادو أن يحظو بأيّ فرصة لمواصلة التصوير فحان وقت الاستعانة بالتعزيزات
    Gerçekten yolumuza devam etmek istesek bile bu kolay olmuyor. Open Subtitles حتى لو نريد حقاً المضي قدماً الأمر ليس بهذه السهولة
    Evet, hayatta kalmaya devam etmek de bir sanattır. Open Subtitles حسناً، ان تستمر في الحياة هو أيضاً نوع من الفن.
    Yüzüme duman üflemeye devam etmek mi istiyorsun, yoksa kafanı uçurmamı mı? Open Subtitles تريد أن تبقي دخان تهب في وجهي ، أو تريد مني أن يفجر رأسك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد