Henüz acemi bir öğrenciyken birinci katta bir dolabım vardı. | Open Subtitles | كان لدي خزانة في الطابق الأول في العام الأول الجامعي |
2,5 yıldır burada bir dolabım vardı mı diyorsun yani? | Open Subtitles | أتقولين بأنه كان لدي خزانة هنا لسنتين و نصف ؟ |
dolabım da ağzına kadar sakızla dolu! Kitap değil, sadece sakızla! | Open Subtitles | خزانتي مليئه بالعلكه لا يوجد كتب, فقط علكه |
- Kitaplar sığar artık. - Benim dolabım kayboldu. | Open Subtitles | كتبك ستتع حقا في هذه الخزانة لقد اختفت خزانتي |
-Ve bu benim dolabım ve bu da seninki. | Open Subtitles | -وهذا هو دولابي. وهذا دولابك أنت |
dolabım onlarla dolu. Yine de, bırak bunu ben halledeyim. | Open Subtitles | لدي خزانة مليئة بهم، دعيني أخلع هذا لوحدي |
Bunun kötü bir şey olacağı hiç aklıma gelmemişti ama, dolabım yeteri kadar azgın değil. | Open Subtitles | لم اكن اعتقد ابداً ان هذا سيكون شيء سيء ولكن خزانة ملابسي لا تحتوي لا تحتوي على ملابس فاسقة كفاية |
Bunun kötü bir şey olacağı hiç aklıma gelmemişti ama, dolabım yeteri kadar azgın değil. | Open Subtitles | لم اكن اعتقد ابداً ان هذا سيكون شيء سيء ولكن خزانة ملابسي لا تحتوي لا تحتوي على ملابس فاسقة كفاية |
Söylersem dolabım bodrum katında olmaz, müdürün odasına yollanmam ve kusana kadar sınıfta kahvaltı edebilirim. | Open Subtitles | إذا أخبرتهم ، لن يكون لدي خزانة في السرداب لن أُرسل لمكتب المدير ويمكنني أن أنتاول فطوري في الفصل حتى اتقيأ |
Okumamı isterseniz, burada bir dolabım var. | Open Subtitles | الآن , اذا أردت مني قراءتها لدي 000 لو سمحت , خزانة هنا |
Yakında bir evimiz olacak, ve nihayet bir dolabım olacak... | Open Subtitles | قريبًا سننعم ببيت فعليّ، وأخيرًا ستكون لديّ خزانة ملابس. |
Ve dolabım yardıma filan ihtiyacın olursa. | Open Subtitles | وهذه خزانتي فقط في حالة أنك أحتجت لمساعده او أي شيء |
- Seni ilgilendirmez. - Benim dolabım değilmiş. | Open Subtitles | هذا ليس من شأنك هذه ليست خزانتي |
Evet ve projesini ben mahvettim. dolabım sıkışmıştı. | Open Subtitles | .نعم, وأنا حطمت مشروعها خزانتي قد علقت |
"Ve döndüğümde şahsi dolabım mühürlenmişti." | Open Subtitles | وعندما عُدت كانت خزانتي مُغلقة |
Sonunda blok koymaya karar verdin ve o da benim dolabım mı? | Open Subtitles | أقررت أخيرن أن تغطي شيء وأخترت خزانتي ؟ |
dolabım karman çormanmış. | Open Subtitles | خزانتي مريعة ولدي نوعان فقط من الملابس |
Bu, benim dolabım. | Open Subtitles | هذا دولابي |
Bu benim dolabım. | Open Subtitles | هذه خزانتى وهذا |
Bak. Yatağım, dolabım, ay maskem, küçük sevimli deniz şakayığım. | Open Subtitles | انظر ، هذا فراشى ، خزانه ملابسى و قناع النوم |
Peki, fakat en azından dolabım ter temiz. Donna, sözüme güven. | Open Subtitles | حسنا , لكن على الأقل خزنتي لا تحتوي على كلسات , اعدك |