ويكيبيديا

    "durumla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الوضع
        
    • الموقف
        
    • مواقف
        
    • المواقف
        
    • بالوضع
        
    Afrika'nın mevcut durumla mücadele edecek daha fazla gence ihtiyacı var, inanç topluluklarında bile. TED تحتاجُ أفريقيا إلى المزيد من الشباب الذين يتحدون الوضع الراهن، حتى في مجتمعاتهم الدينية.
    Ve bunlar orijinal durumla karşılaştırma yapıldığında çıkan yüzdeler, başka bir deyişler, endüstriyel devrim öncesi çağ ile yani 1750. TED وتلك هي النسب في مقابل الوضع الاصلي, ماقبل الثورة الصناعية 1750
    İstenen sonuçlar için, insanlar çalıştıkları durumla ilgili verileri iyice test edip getirmeliler. TED من خلال العمل على النتائج، والناس لديهم حقا لاختبار وإحضار البيانات إلى الوضع التعامل مع أن واحدا.
    Ama sizi temin ederim, bu durumla ilgili özel bir ilişkisi var. Open Subtitles أؤكد لك أنها وثيقة الصلة تماماً بهذا الموقف
    Onlara güvende olduklarını ve durumla ilgilendiğimizi anlatın. Open Subtitles أخبروا الناس أنهم آمنون وأننا نتعامل مع الموقف
    Jerome'un böyle bir durumla karşılaştığında ne yapacağını anlayan bir avukata ihtiyacı var. Open Subtitles جيروم يحتاج لمحامي يفهم ما يفعل عندما تكون هناك مواقف كهذه تعرض نفسها
    Bu teknik için hayvanlardan değil, benzer bir şekilde materyal aracılığıyla büyüyen bitkilerden esinlenildi. bu yüzden oldukça geniş bir çapta farklı durumla yüzleşebilir. TED وذلك مستوحى من النباتات وليس الحيوانات، والتي تنمو بطريقة مشابهة حتى تتمكن من مواجهة العديد من المواقف.
    Bir noktada Afrika'da bulunmak için nedeni olan Afrika'nın tüm dostları, bu acınacak durumla ilgili olarak endişelenmeliler. TED جميع أصدقاء أفريقيا ، الذين سيكون لهم سبب للتواجد في أفريقيا في وقت ما عليهم أن يكونوا قلقين لهذا الوضع المؤسف
    Ve ben sık sık günlüğüme geri dönüp durumla ilgili değiştirmek istediğim birşeyler olup olmadığını kontrol ediyorum. TED وانا ارجع كثيرا الى يومياتي و ارى ما إذا كنت اريد تغيير شي عن الوضع.
    Eğer tasarımcıysanız ve böyle olmadığınızı düşünüyorsanız, muhtemelen içinde bulunduğunuz durumla ilgili bir sorun var. TED وأعتقد أنه اذا لم تكن كذلك، فمن المحتمل أن ثمة خطأ في التركيب أو الوضع الذي أنت فيه، اذا كنت مصمما.
    Şu anki ekonomik durumla alakalı bir şey daha var. Open Subtitles نعم، هناك شيء واحد حول الوضع الاقتصادي الراهن
    Artık barışsever ve anlayışlı bir toplum haline geldik ve açık konuşmak gerekirse, bu durumla başa çıkacak donanımımız yok. Open Subtitles أصبحنا مجتمعاً مسالماً وودوداً ومتفاهماً ولسنا مجهّزين للتعامل مع هذا الوضع
    Şimdi Max Brackett'e bağlanıyoruz müzedeki durumla ilgili özel bir söyleşi için. Open Subtitles ننتقل الآن إلى ماكس براكيت في تقرير خاص... حول الوضع في المتحف
    Khrushchev bu durumla baş edebileceğini sanıyordu." Open Subtitles ظنّ خورشوف أنّ بمقدوره السيطرة على الوضع
    Bay Kubitz, izninizle. Gidip şu durumla ilgileneceğim. Open Subtitles سيد كوبيتز اعذرني لحظة سأذهب لمعالجة الوضع
    Senin iznine ihtiyacım yok. Dinle, biz daha önce hiç böyle bir durumla karşılaşmadık. Open Subtitles انا لا احتاج تصريح منك نحن لم نخض هذا الوضع من قبل
    Washington'dan durumla ilgili talimat bekliyorum. Open Subtitles أنتظر العاصمة لتقديم النصائح لي لحل هذا الموقف.
    Bu durumla hiç alakası yoktu ama yine de teşekkürler. Open Subtitles هذا لا ينطبق على هذا الموقف أبداً و لكن شكراً لكِ أنا أقدر هذا
    Bu Termeh'le ve onu içine soktuğun durumla ilgili. Open Subtitles انا اتكلم عن تيرميه و هذا الموقف الذى وضعتها فيه
    durumla ilgilenmesi için çok korkunç bir kaç sürtük gönderdim. Open Subtitles أرسلتُ بعض العاهرات المروعات جدّاً لمعالجة هذا الموقف.
    Bazen zor bir durumla karşılaşırsın. Open Subtitles ،أحياناً تكون هناك لحظات حين تتورط في مواقف شديدة الخطورة
    Muhammed o zamanlar, çok vahim bir durumla karşı karşıyaydı. Open Subtitles محمد كان هو الرجل الذى واجه المواقف الاكثر صعوبة على الاطلاق
    Pekâlâ, delegeleri durumla alakalı bilgilendirin. Open Subtitles حسناً إذن، أبلغوا مندوبي الدول بالوضع الراهن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد