ويكيبيديا

    "durumum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حالتي
        
    • وضعي
        
    • موقفي
        
    • حالي
        
    • حالتى
        
    • ظروفي
        
    • موقفى
        
    • أبلي
        
    • ناجحاً للغاية
        
    Kan grubumuz aynı olabilir ama, benim durumum biraz farklı. Open Subtitles قد يكون لدينا الدم نفسه، ولكن هناك مسألة في حالتي.
    Orada burada sahneye çıktım, ama sağlık durumum bozuldukça sesim de bozulmaya başladı. TED قمت ببعض الادوار من حين الى آخر ولكن حالتي الصحية بدأت تتضعضع وكذلك صوتي
    Moses'ı işe aldım. durumum düzelene kadar. Open Subtitles طلبت منه أن يساعدني ببعض الأشياء حتى تتحسن حالتي
    - Durumunuzu anlıyorum. - Sadece benim durumum değil. Open Subtitles أنا أتفهم وضعكم سيدي أنه ليس مجرد وضعي أنا فقط
    Şu anki durumum düşünülünce evlilik şerefine kadeh kaldırmam. Open Subtitles لكن الامر غريب يا أمي , صحيح؟ أقوم بنخب عن الزواج بالنظر إلى وضعي الحالي؟
    durumum gittikçe daha da ümitsizleşiyordu. Open Subtitles خلال هذا الوقت أصبح موقفي يأس أكثر و أكثر
    durumum hakkında hiçbir fikrim yok. Bana daha fazla bilgi lazım. Open Subtitles اعرف القليل عن وضعي حالي احتاج المزيد من المعلومات
    durumum hakkında ne bildiklerini öğrenmek ve bunu avantajıma kullanmak. Open Subtitles إكتشفت ما عرفوا حول حالتي واستعملته في مصلحتي.
    Benim durumum seninkinden biraz daha acildi. Open Subtitles أنا أعتقد أن حالتي أطرأ من حالتك بكثير , يا صغير
    İlgin için teşekkürler ama durumum o kadar da berbat değil. Open Subtitles أُقدّرُ قلقَكَ، لكن، حقاً، حالتي لَيستْ كمُريعة بينما أنت تَفْهمُه لِكي تَكُونَ.
    Benim durumum sorun değil. Dört yıldır böyle yaşıyorum. Open Subtitles ‫حالتي ليست مسألة خلاف ‫أعيش معها منذ 4 سنوات
    Bu, genellikle insanı sersem yapar, benim durumum hariç. Open Subtitles حسناً , لقد انفصل عن زوجته هذا عادة لا يسعد أيّ شخص عدا حالتي
    Bu sabahki dramatik durumum yüzünden, adres defterimi unuttum. Open Subtitles حالتي المتخبطة هذه الصباح جعلتني أنسَ وضع عدساتي اللاصقة
    durumum daha kötüye gidiyordu ve komalı zihnimde de işler değişiyordu. Open Subtitles ازدادت حالتي سوءاً وكانت أموري تتغيّر في ذهني اللاواعي
    Ve durumum senden kötüydü. Saçlarım berbattı, şişe dibi gibi gözlük takıyordum. Open Subtitles وكان وضعي أسوأ منك يا رجل كانت لديّ قصة شعر سيئة
    Şu anki durumum çok değişken, kontrolü çok zor, özellikle yeni bir teknolojiyle bağlantı kurmaya çalışırkenki ilk anlarda. Open Subtitles وضعي الحالي مضطرب للغاية ومن الصعب السيطرة عليه خصوصاً أثناء اللحظاتِ الأوليةِ في محاولة للمواجهة بالتقنيةِ الجديدة
    durumum gayet iyi ve kendi adıma konuşabilirim. Open Subtitles أنا بخير وبمانسبة ذكر ذلك استطيع ان اتحدث عن وضعي
    Ama sulh yargıcından getirdiğin o mektupta... benim durumum için başka zarflar da gerektiği yazıyor. Open Subtitles لكن الرسالة التي حملتها من المأمور والتي توضح موقفي بحاجة لمغلفات إضافية
    durumum değişti, ve eşimle uzlaşmaya karar verdim. Open Subtitles حالي قد تغير وقررت أن أستمر مع زوجتي
    Kaza gecesi beni getirdiklerinde durumum ne kadar kötüydü? Open Subtitles كيف كانت حالتى سيئة متى أحضرونى ليلة وقوع الحادث ؟
    Şahsi durumum bakış açımı değiştirmeme yarıyor. Open Subtitles إن ظروفي الخاصة تجعلني أكثر إنفتاحاً لهذه الإمكانية.
    Doğrusu, durumum çok kötü olduğun için gülüyorsun değil mi? Open Subtitles صراحاَ .. أنت سعيد لأن موقفى ازدادا قبحا اليس كذلك ؟
    Ed Roydlick'i aramıyorum. durumum gayet iyi. Open Subtitles لن أتصل بـ إد رويدليك، أنا أبلي جيداً.
    Kutuları dolduruyordum ki düşündümde neden biliyorsun ya erkeklerle durumum pekde iyi gitmedi tüm kutuları işaretlemeyeyim? Open Subtitles وحين كنت أحدد الخيارات فكرت فقط... أتعلمين, لم يكن الأمر ناجحاً للغاية مع الرجال بالنسبة لي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد