ويكيبيديا

    "duygular" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المشاعر
        
    • العواطف
        
    • الشعور
        
    • عواطف
        
    • الأحاسيس
        
    • العاطفة
        
    • مشاعري
        
    • أحاسيس
        
    • مشاعره
        
    • مشاعراً
        
    • بمشاعر
        
    • للمشاعر
        
    • مشاعر
        
    • احاسيس
        
    • الاحاسيس
        
    Kurgu fotoğraf içeren tüm duygular seçilip çıkartıldıktan sonra bir sistem dahilinde görüntülenebiliyor. TED مونتاج تنتج من كل المشاعر التي تحوي صوراً ليتم إستخلاصها وعرضها في شبكة.
    Evlen onunla. Hala ona karşı bazı iyi duygular besliyor olmalısın. Open Subtitles تزوجي به, لا بد أنك ما تزالين تملكين بعض المشاعر تجاهه
    Ortak duygular çok güçlü olabilir. Bu mükemmel bir başlangıç. Çalışmaya hemen başlıyoruz. Open Subtitles إن المشاعر المشتركة يمكن أن تكون قوية جداً هذه بداية ممتازة فلنبدأ الآن
    Bazı duygular da o kadar gariptir ki onları nasıl adlandıracağınızı bile bilemezsiniz. TED بالطبع هناك بعض العواطف الغريبة جدًا التي ربما لا تعرف حتى ماذا تدعوها.
    Bu yüzden bana karşı geliştireceğin tüm duygular karşılıksız kalacaktır. Open Subtitles مهما يكن الشعور الذي حصلتي عليه فكل هذا يعتمد عليكِ
    Sana duygular hakkında birşey söyleyim, duygular annemizin göğüslerine benzer, nerde olduklarını bilirsin fakat arkanda bıraktığın en iyi duygulardır. Open Subtitles دعني أخبرك عن المشاعر المشاعر هي مثل : صدر الأم. تعرفي أين هم لكن من الأفضل أن لا تشعري بهم.
    Birisi "konuşmamız gerek" dediğinde bu bazen değişen duygular hakkında bir konuşma olur. Open Subtitles عندما يقول شخص نحنُ بحاجة للتحدث أحياناُ تقود إلى مناقشة حول تغير المشاعر
    Peki, ama yine de kusmağı istemene sebep olan duygular hakkında konuşmak istiyorum. Open Subtitles لقد أقرفني حسناً ، لكن ما زلتُ أريد الحديث عن المشاعر التي لديك
    O konuşma sana ağır gelmiş olmalı. Aranızda hala büyük duygular dolaşıyor. Open Subtitles لابد أن ذلك كان صعب جداً عليكِ مازال هناك الكثير من المشاعر
    duygular ve fiziksel beceride önemli derecede bir artış görülür. Open Subtitles تعزيز المشاعر بين الآخرين وتوطيد العلاقات. تطوير حركة الجسم والقفز
    Bütün o duygular; suçululuk, öfke ve üzüntü var ya, Open Subtitles كما تعلمين، كُلّ تلك المشاعر من الشعور بالذنب والغضب والحزن؟
    Her şey akıyordu, duygular gittikçe kabarıyordu ve siz ikiniz cinsel ilişkiye girdiniz. Open Subtitles كان كل شيء في حالة تغير مستمر، كانت المشاعر متأججة، وأنتما حظيتما بالجنس
    Maddesel şeyler hakkında konuşmak konusunda gerçekten iyiyiz, ama duygular hakkında konuşmada gerçekten kötüyüz. TED نحن بارعون حقاً في الحديث عن الأمور المادية، ولكننا فاشلون للغاية في الحديث عن المشاعر.
    Peki ya daha karmaşık duygular? TED لكن ماذا عن المشاعر الأكثر تعقيداً من ذلك؟
    İkinci içgörü duygular düşüncelerimizin merkezidir. TED المنظور الثاني ان العواطف هي مركز تفكيرنا.
    tiksinme üzerinde yıllarca çalıştım ve duygular üzerine çok düşünürüm. TED لقد درستُ الإشمئزاز لعدة سنوات، وأفكرُ حول العواطف كثيرًا.
    duygular ve duygusal zekâmızı geliştirmemiz gerektiğinden bahsetmek istiyorum. TED أريد الحديث عن العواطف والحاجة لزيادة ذكائنا العاطفي.
    Kendini ezilmiş hissettiğini biliyorum ama acilen bu duygular hakkında konuşmamız gerekiyor. Open Subtitles تشعر بالإنهاك لكن من الضروري جدّاً أن نتكلّم حول هذا الشعور هنا
    İş hayatında belki ama gerçek duygular söz konusu olunca değil. Open Subtitles في العملِ ، رُبَّمَا، لكن لَيسَ عندما تكونَ مُتَضَمِّنَه عواطف حقيقية معقّدة
    O hisler, o hissettiğim duygular, işte onlar mimarlığın gücü, çünkü mimarlık matematik ve bölgeleme ile ilgili değil, işgal ettiğimiz yerlere karşı hissettiğimiz hassas, duygusal bağlantılarla ilgili. TED ذلك الشعور، تلك الأحاسيس التي أحسها، تلك هي قوة الهندسة المعمارية، لأن الهندسة المعمارية ليست رياضيات وتقسيما. بل هي تلك التقاطعات الحسية المشحونة التي نحسها في الأماكن التي نشغلها.
    Bu problem değil. Ancak, bu bilgisayar benzetmesi duygular konusunda da aynı ölçüde geçerli olabilir. TED وقد تبين أن هذا القياس ينطبق أيضا على العاطفة
    Niçin ilk romantik duygular beslediğim kadınla birlikte oldun? Open Subtitles لم كان عليك اختيار المرأة الوحيدة التي تحركت مشاعري نحوها ؟
    Kadınlar bir tecavüz kurbanını dinlediği zaman inanırlar, belli duygular yansıtırlar. Open Subtitles عندما تنصت النساء لضحية إغتصاب يصدّقنه ، فإنهن يعكسن أحاسيس معينة
    Ama söylediklerine bakılırsa o duygular uzun bir süredir içinde birikiyormuş. Open Subtitles لا أعلم لكن مما قاله أظن أن مشاعره تلك كانت محبوسة داخلة منذ فترة
    Aynı zamanda bu kadar kısa sürede birine duygular besleyeceğimi beklemiyordum. Open Subtitles وأيضاً لم اعرف بأني سأكــًن مشاعراً لشخص ما بهذه السرعة
    Şimdi, ya da herhangi bir güçlü duygular duygu biriniz nelerdir? Öfke? Hüzün? Open Subtitles و الآن ، هل إحداكما تشعر بمشاعر قوية غضب ؟
    Aslında, belki, duygular bireysel var olmanın ötesinde, kollektif olarak vardırlar. TED ربما، في الواقع، للمشاعر تواجد جماعي، ليس فقط تواجد منفرد.
    Bu vahşi ve şiddetli duygular daha önce varlıklarından haberdar bile olmadığımız... Open Subtitles مشاعر جامحة جدا وقوية التي لم نكن نعتقد أنها ممكنة من قبل
    İdrak edemediğim duygular ve düşünceler bunlar. Open Subtitles ثمة احاسيس و عواطف انا لا اقدر على ادراكها ثمة احاسيس و عواطف انا لا اقدر على ادراكها
    duygular için iyi bir zaman değil. Open Subtitles إنه ليس الوقت المناسب للمشاعر و الاحاسيس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد