Ama buna rağmen her zaman istedikleri sonuçları elde ederler. | TED | ورغم هذا، فهم ينجحون فى الحصول على النتائج التي يريدونها. |
Bizim yapamayacağımız kadar karmaşık ama doğal kaynağından elde edebiliriz. Ediyoruz da çünkü en güçlü antibiyotikler arasında yer alıyor. | TED | إنه أمر معقد للغاية، ولكن نستطيع الحصول عليه من مصدره الطبيعي، ونحن نفعل ذلك، لأنه أحد أقوى المضادات الحيوية لدينا. |
Ancak kontrol ederek ve düzenleyerek, o aerodinamik verimliliği elde edersiniz. | TED | إلا إذا تمكنت من التحكم وتنظيمه سوف تحصل على الكفاءة الهوائية. |
Ayrıca burada güneş pilinden elde ettiğimiz enerjiyi görselleştiren bir cihazımız mevcuttur. | TED | ولدينا ايضا جهاز هنا لاظهار الطاقة التي نحصل عليها من الخلية الشمسية |
Ben belki istediğini elde etmek için beni kullandığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه ربما تحاول لاستخدام لي للحصول على ما تريد. |
Bir insan öldüğünde, bir başkası yaşama şansı elde eder. | Open Subtitles | مثل عندما يموت شخص شخص آخر يحصل على فرصة للعيش |
Bayan, size bir içki ısmarlarsam, ufak bir masaj elde edebilir miyim? | Open Subtitles | يا آنسة , لو اشتريت لك شراباً بالمقابل هل أحصل على تدليك؟ |
Atın simetrik biçimini elde etmek çok zor oldu çünkü atı şaha kalkmış halde yapıp ona hareketli bir görüntü vermek istiyordum. | TED | كان الحصول على الشكل المتناسق للحصان صعبا جدا لأنه حصان ركوب فأردت أن يكون متبخترا وأن يبدو وكأنه في نوع من الإنفعال. |
Arkadaş grubunu gözlemleyerek bu insan topluluğu içerisinde yaklaşan salgın için 16 günlük bir erken uyarı zamanı elde edebildik. | TED | من خلال مراقبة مجموعة الأصدقاء يمكننا الحصول على إنذار مبكر بـ ١٦ يوم لتفشي وباء في هذه المجموعة من السكان |
Hayır, senin sevdiğin tiplerin, hiçbir zaman istediklerini elde edememesi. | Open Subtitles | رقم هو أن الناس مثلك أبدا الحصول على ما يريدونه. |
Heathrow'un son sekiz saat içindeki yolcu listelerini elde edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنكم الحصول على قوائم مسافرين هيثرو في الثمان ساعات السابقة |
Büyük ihtimalle sadece 17 yaşında olarak elde edebileceği bir şey diledi. | Open Subtitles | لابد أنها طلبت شيئاً لا يمكنها الحصول عليه إلا في هذا السِّن |
elde edebileceğiniz bir şey Aydınlık Oda gibi bir şey olur. | TED | أحد الاشياء التي قد تحصل عليها هي شئ مثل الغرفة المضيئة. |
Onun ölmesini, gerçekten ölmesini istiyorsanız, benim ücretim 500,000$, ve bunun için maskeyi, bıçağı ve bütün kahrolası şeyleri elde edeceksiniz. | Open Subtitles | لذا, لو أردته ميتا ميت حقيقى أجرى هو 50000 دولار ومن أجل هذا تحصل على القناع المنجل, وكل شىء لعين كامل |
elde ettiğin her bilgiyi benim ve Sonny ile paylaşacak mısın? | Open Subtitles | هل ستشارك المعلومات التى تحصل عليها معي و مع سوني ؟ |
Gerçekte bir ayak küp içinde... ...175 beygir elde edebilyoruz. | TED | ونحن نحصل الآن على 175 حصانا في قدم مكعب واحدة. |
Bu beni alâkadar etmez ama gerçekten bir şey istiyorsan eğer para biriktirmekle elde etmenin en iyi yöntem olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هذا ليس من شأني أو أي شيء ولكن لو أردت شيئاً حقاً فقد إكتشفت أن أفضل طريقة للحصول عليه هي التوفير |
Başka hiçbir yerde elde edemeyeceği ne sunarak onu elde edersin? | Open Subtitles | ما الشيء الذي ستعطيه ولن يحصل عليه في أي مكان آخر؟ |
Bomba yapım faaliyeti kanıtı elde edilene kadar yoktu evet. | Open Subtitles | ليس قبل أن أحصل على دليل من نشاطات صنع قنابل |
Bunu nasıl elde edeceğimi biliyorum: Her geçen gün ilerleyerek. | TED | وأعرفُ كيفية تحقيق ذلك: عن طريق المضي قدمًا كل يوم. |
Bu sonuçlar birkaç senelik çok sıkı çalışmanın ardından elde edildi. | TED | لقد حصلنا على هذه النتائج بعد عدة اسابيع من العمل المضني |
Onlardaki rahatlık ve teselliyi sen de elde etmek istiyorsun. | Open Subtitles | إنك تتمنى لو كان بإمكانك أن تحظى بهذه الراحة والسكينة. |
Beklediğim şeyi elde eder etmez onlara tam bir profil çıkarabileceğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت انى استطيع القيام بتحليل لأجلكم بمجرد ان احصل على ما احتاجه |
-Bu başarıyı, isimlerini söylememe... gerek olmayan insanlar sayesinde elde ettiğini unutma. | Open Subtitles | النجاح لم تحصلي عليه بعد دون مساعدة أصدقاء يدعموك يظل ذلك مجهولاً |
Planın bu mu? Çünkü istediklerini bu şekilde elde ediyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أتريدين الأستمرار برفع صوتك لأن هذا يجعلك تحصلين على ماتريدين , صحيح؟ |
Bu zafer yabancılara karşında elde edilmiş olsaydı neşem tamamlanırdı. | Open Subtitles | إذا كان هذا النصر حصل على أعداء أجانب ستكتمل فرحتي |
Sonunda başarı elde edildi ama o tüm övgüyü kendi üstüne almak istedi. | Open Subtitles | والآن بات النجاح في مُتناول اليد أخيراً، وأراد أن يأخذ كلّ المجد لنفسه. |
Onun yasal haklarını koruyor ve bir şans elde etmesini garantilemeye çalışıyordum. Bu şok edici. | Open Subtitles | هذا ما كنت أفعله هناك، كنت أقوم بحماية حقوقها المدنية وأتأكد من أن تنال فرصة |