ويكيبيديا

    "elmaslar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الماس
        
    • الماسات
        
    • الألماس
        
    • ألماس
        
    • الجواهر
        
    • ماس
        
    • الألماسات
        
    • ماسات
        
    • الالماس
        
    • الماسِ
        
    • الاحجار
        
    • بالماس
        
    • الأحجار
        
    • الماسَ
        
    • للماس
        
    Üç yıl içinde işi bitecek. Bana yeni kaynak lazım. Bu elmaslar önemli! Open Subtitles بعد ثلاث سنوات سيصبح عديم القيمة أريد مصدراً آخر للمال وهو هذا الماس
    Görünüşe göre bu mikro elmaslar da bu verniğin içindelermiş. Open Subtitles ويبدو أنّ ذلك الماس الصغير قد أُدمج داخل ذلك الدهان.
    Anlaşılan artık kasalarda altın külçeleri ve işlenmemiş elmaslar saklanmıyor. Open Subtitles يبدو أنّ صناديق الأمانات لم تعُد لسبائك الذهب، أو الماسات.
    elmaslar Simeon Lee tarafından zaten açılmış olan kasadan alındı. Open Subtitles القاتل قد أخذ الألماس من الخزنه والتى كانت مفتوحه بالفعل
    Yani, herkes bir şey söylüyor. Eski maskeler, elmaslar filan. Open Subtitles أعني الجميع لديهم إعتقادات أقنعة أثرية, ألماس, أو مهما يكن
    Belki de siz ikiniz, bilirsin işte bir eve taşınıp, elmaslar ve bir at satın alırsınız. Open Subtitles ربما سوف تحظون بشئ ما مثل منزل و تشترون بعض الجواهر و حصان
    Bazen size şöyle demiş olabillirler ya da siz şöyle demiş olabilirsiniz, elmaslar sonsuzdur, değil mi? TED لا بد إنكم قلتم أو سمعتم يوما ما بأن الماس خالد أليس كذلك؟
    elmaslar, tonlarca elmas. Malteklerin meşhur hazinesi. Open Subtitles الماس , اطنان من الماس الكنز المشهور للمالتيك
    elmaslar özel bir konteynerde olacak... Open Subtitles 20درجة شمالاً . و 60درجة شرقاً . الماس سيكون في حاوية خاصة
    Pekala, hatırla. elmaslar benim arabamda tamamlanınca, kendi arabana binip uzaklaşıyorsun. Open Subtitles حسنا ،كنت تذكر ،في أقرب وقت مثل الماس في سيارتي ،
    elmaslar ve değerli taşları çok araştırdım. Open Subtitles نعم، لقد بحثت كثيرا في موضوع الماس وتعلمت عنه الكثير
    Bak şimdi, yüzde yirmisinden bile hesap yapsak o elmaslar istediğin yerde tezgâh kurman için yeter de artar bile. Open Subtitles أنصت، حتى نسبة 20 سنتاً مقابل دولار. فتلكَ الماسات تعتبر مبلغاً ضخماً. لكي تجعلكَ تبدأ مجدداً في أي مكان تختاره.
    Eskiden kuyumcuda güvenlik olarak çalışmıştım. İnanın bana o elmaslar gerçekti ve büyüktü. Open Subtitles كنتُ أعمل كرجل أمن لحساب تاجر مجوهرات، وصدقاني، كانت تلك الماسات حقيقية وكبيرة.
    Ama beni rahatlatan balıklar mı yoksa akvaryumun dibindeki elmaslar mı karar veremiyorum? Open Subtitles الامر الذي لا افهمه ان كان السمك هو الذي يهدئني أم هذه الماسات الحرة في قعر الحوض هناك
    Tüm o uzun geceler boyunca göz kamaştırıcı elmaslar yapıyoruz. Open Subtitles نحن نقدم عروض الألماس طوال الليل أثناء عروض الألماس المدهشة
    elmaslar hakkında söylenenler doğruymuş. Camı olduğu kadar porseleni de kesebiliyorlarmış. Open Subtitles صدق من قال أن الألماس لايقطع الزجاج فقط بل أيضاً الخزف
    Ben de kâğıdın alt tarafına kutular, X'ler ve içinde elmaslar olan 0'lar çizdim. Open Subtitles إذًا عند النصف السفلي من قطعة الورق وقمت بنسخ ما يريد و الأصفار من الألماس بداخله تمامًا مثل ذلك
    Sonra birden bire insan ürünü kusursuz elmaslar pazarı darmadağın edecekti. Open Subtitles ثمّ فجأة، ألماس لا تشوبه شائبة من صُنع الإنسان تُغرق الأسواق.
    elmaslar bir kızın en iyi dostudur Open Subtitles لكن الجواهر هي أفضل صديق للفتاة ربما يحين الوقت
    Dostlarım için elmaslar, yakutlar, zümrütler, inciler. Open Subtitles ماس , ياقوت , زمرد , لألىء لجميع اصدقائى
    Mesele elmaslar değil. Mesele masum insanların ölmesi. Open Subtitles إن الأمر ليس حول الألماسات الأمر حلو قتل الأناس الأبرياء
    - Endüstriyel elmaslar 19. yüzyılda lağım kanallarında sondaj için kullanılırdı. Open Subtitles تم استخدام ماسات اصطناعية في حفر الهوة في القرن التاسع عشر
    Elinde çalıntı eşya satan birinden satın aldığım elmaslar var sadece. Open Subtitles كل ما لديك هو بعض الالماس الذي إشتريته من الخارج على العكس
    Seni iğrenç, iki yüzlü İngiliz haini! O lanet olası elmaslar sahte! Open Subtitles يا وسّخُ، يا بحار انكليزي أولئك الماسِ الملعون مُزيَّف
    O bizi satti adamlarimi oldurdu ve benide oldurmeye calisti eger sen oldurmezsen o pisligi ben yapicam elmaslar once sonrada o Open Subtitles لقد خاننا وقتل جميع أفراد الفريق وحاول قتلى أيضا اذا لم تنتقم من ذلك الشخص سأفعل أنا الاحجار أولا , ثم هو
    Geldiğim yerde, evimde bir mücevher kutumuz var, içi yakutlar, elmaslar dolu. Open Subtitles فى مكانى, عندنا صندوق مجوهرات مملوء بالماس والياقوت.
    Ama o sistemden istiyorsanız getirdiğiniz elmaslar ön ödemeye bile yetmez. Open Subtitles لكنكِ لو كنتي مهتمة بعمل مثل ذلك فهذه الأحجار لن تُغطي حتى الدفعة الأولى
    Amsterdam'daki gemiye elmaslar için işaret vereceğim. Open Subtitles أنا سارسل لأمستردام لتَشْحنُ الماسَ.
    Volkanik bir damar yok, ve bu nedenle elmaslar da yok. Open Subtitles اذا لا توجد فوهات بركانية ولا وجود للماس

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد