Böylece endüstri, evinizin karıncalar tarafından yenmesini önlemek için özellikle de kontrol istasyonlarındaki çalışmalara 100 milyon dolar yatırdı. | TED | فأنفق مجال الصناعة ما يزيد عن المئة مليون دولار تحديدا على محطات الطعم لتوقيف النمل الأبيض من أكل منزلك |
Tanrım, bu endüstri insanların başkalarının sıkıcı fikirlerini soyması üzerine kurulmuş. | Open Subtitles | يا إلهي، هذه الصناعة بنيت على أشخاص يسرقون أفكار الأخرين المملة |
Yine Çinliler gibi hiç dikkat çekmezler, birçok endüstri dalı da ellerindedir. | Open Subtitles | لا يلفتون إليهم الأنظار، وهم مثل الصينيين أيضاً يسيطرون على عدّة صناعات |
Thorn endüstri için tam olarak ne yaptığımı biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم بالضبط ماذا فعلت من أجل صناعات ثورن |
endüstri Devrimi pek iyi olmazdı eğer bir at olsaydınız. | TED | لم تكن الثورة الصناعية مثالية في واقعها بانسبة للخيول مثلا. |
Sistemi Volkoff endüstri'den mi aldınız? | Open Subtitles | هل اتيت بهذا النظام من فولكوف للصناعات ؟ |
Seri katil hediyelik eşyaları konusunda büyük bir endüstri var. | Open Subtitles | هناك صناعة قائمة بالكامل على مؤثرات القتلة المتسلسلين و متعلقاتهم |
Çalışmaya endüstri alanında başlamıştım fakat sürekli bir şeyleri keşfederek ve ürüne dönüştürerek maddeci bir topluma katkı sağlamaktan pek de memnun değildim. | TED | بدأت العمل في هذه الصناعة ، ولكن لم أكن سعيدا حقا للمساهمة مواد المجتمع الاستهلاكي بشكل مباشر، استخراج وتصنيع مرحلي. |
Ve problem şu ki, endüstri bunu sağlıyor. | TED | والمشكل أن قطاعات الصناعة تقوم بتزويده. |
Bu konuda çok iyi olmayan endüstri ise mimarlık. | TED | الصناعة التي لا تفعل ذلك بشكل جيد هي صناعة الهندسة المعمارية. |
Ve endüstri vasıtasıyla yayılmaya başlayan bu yenilik dalgası da farklı değil. | TED | والموجة الجديدة من الابتكار التي بدأت تجتاح الصناعة لا تختلف. |
O zamana dek bu endüstri oldukça gelişmişti, yıkıcı davranışları idare etmek için farklı araçlarımız ve tekniklerimiz vardı. | TED | في ذلك الوقت، تقدمت الصناعة كثيرًا وكنا نملك أدوات وطرقًا مختلفةً للسيطرة على السلوك المضطرب. |
Muazzam endüstrilerimiz var halkla ilişkiler endüstrisi dev bir endüstri reklamcılık vesaire tüm bunlar insanları bebeklikten itibaren istenen kalıba sokmak için tasarlanmış. | Open Subtitles | لدينا صناعات ضخمة صناعة العلاقات العامة الصناعة المتوحشة الدعاية وهلم جرا من الأشياء التي تستهدف |
Çok uluslu bir kuruluş olan Carlyle Gurup telekomünikasyon, sağlık ve özellikle savunma gibi hükümetle ilgili endüstri dallarında yatırım yapıyordu. | Open Subtitles | والذي يستثمر في صناعات ثقيلة منظمة بواسطة الحكومة مثل الإتصالات والعناية بالصحة، وخصوصا الدفاع |
Hatırlatmam gerekirse, yasal olarak Knight endüstri'nin malıyım. | Open Subtitles | أود أن أذكرك أننى ملك صناعات نايت قانونا |
Bu tarih dersimizin bir sonraki parçası, İngiliz endüstri Devrimi'nin sevimli resmi. | TED | الجزء التالي من درس التاريخ المعقد الصورة الجميلة من الثورة الصناعية البريطانية. |
En azından, endüstri devriminden beri, tasarım dünyası kitlesel üretimin baskısı altında kalmıştır. | TED | فمنذ الثورة الصناعية وقع عالم التصميم، تحت سيطرة قسوة التصنيع والإنتاج الضخم. |
Carlisle endüstri adındaki bir şirket 37 bin dolarlık eritme fırını satın almış. | Open Subtitles | شركة تُدعى كارلايل للصناعات إشترت فرن للصهر مقابل 37 ألف دولار |
Pekala. Parti bir ambarda, içerde sadece endüstri sektörü var. | Open Subtitles | حسناً ، الحفلة ستكون بداخل مستودع فقط بداخل القطاع الصناعي |
Bass endüstri'sindeki %20 hissem bir işe yaramalı ve ben işimi bitirdiğimde belki sen de yaşam tarzını gözden geçirirsin. | Open Subtitles | حصتي 20 بالمئة في مصانع باس لابد انها تعني شيئا وعندما ينتهي الامر, ربما ستعاود التفكير في مسألة العيش هنا |
En yenilikçi ya da yaratıcı endüstri olarak bilinmese de ürünlerinin geri dönüşümü konusunda fazlasıyla iyiler. | TED | لا تُعرف دائمًا كأكثر الصناعات ابتكارية أو إبداعية، ولكن اتضح، بأنها متفوقة جدًا، جدًا في إعادة تدوير منتجاتها. |
endüstri makinelerine zarar verdim, su kaynaklarını kirlettim... | Open Subtitles | وتدمير ماكينات صناعيه وتلويث مصادر المياه |
Bu arada al sana manşetlik bir haber. O Stark endüstri'nin yeni yöneticisi. - Tebrikler! | Open Subtitles | هذه القصة الكبيرة المديرة الجديدة لصناعات ستارك |
Bu şekilde tarım ekonomisinden endüstri ekonomisine geçtik. | TED | لذا، فقد إنتقلنا من إقتصاد زراعي إلى إقتصاد صناعي. |
McAllister endüstri anlaşması yayınlandıktan bir gün sonra, | Open Subtitles | اليوم الذي تلا نشر الجرائد لعقد "ماكاليستر للصناعة" |
İlk olarak, Bass endüstri uçağının düştüğü yalan haberi ortaya atıldı. | Open Subtitles | أولا، تقرير خاطئ أنه تَمّ إسقاط الطائرة ."الخاصة بصناعات "باس |
endüstri sektörünü yaylım ateşine tuttu, birçok fabrikayı yok ederek ve birçok insan öldürerek. | Open Subtitles | إنه أيضاً أطلق وابل من النيران على القسم الصناعى دمر العديد من المصانع وقتل العديد من المدنين الأبرياء |
Ancak bunlar benim için hafif renkli ve hareketli endüstri ürünleri, pek tasarım amaçlı olması için planlanmamış. | TED | ولكن بالنسبة إلي كانت مثالاً عن مواد صناعية مع قليل من الألوان والحركة صورة زيتية جميلة أشبه بتصميم غير مقصود |