Ona evine gitmesini söyle, sen de sakın evden çıkma! | Open Subtitles | أخبريه بأن يعد إلى بيته ولا تغادري البيت أنتِ أيضاً |
Hiçbir Sey için paramiz yoktu. o yüzden evden ayrildim. | Open Subtitles | لم نملك من المال كثيراً لأي شيء، لذا تركت البيت |
Eğer işle alakalı bir durum olursa, seni evden arayabilirim. | Open Subtitles | وإذا هو متعلّق بُالعملِ، أنا يُمْكِنُ أَنْ أَدْعوَك في البيت. |
Ancak Mallory'nin evden çıkıp bu büyük maceralara katılmanın neşeli ve eğlenceli olduğu tezi benim kendi tecrübelerimle çok da iyi uyuşmuyor. | TED | نقاش مولاري حول الخروج من المنزل ، والشروع في هذه المغامرات العظيمة هو مبهج وممتع، عمومًا، هذا لا ينسجم مع تجربتي أنا. |
Yani evinizin ön kapısının yanında bir düğme olduğunu, siz evden ayrıldığınızda buzdolabı hariç her şeyi kapatabildiğinizi hayal edin. | TED | ولكن تخيلوا لو أن لكل منزل مفتاح كهربائي بجانب الباب الأمامي، وعندما تغادرون المنزل تستطيعون إطفاء كل شيء عدا الثلاجة، |
Annem para kazandığı bir işi olmasaydı evden kendi işine başlamak isterdi. | Open Subtitles | عندما نخفق أمي في الحصول على عمل تبدأ عملها الخاص من البيت |
Bu evden dışarı çıkıp, dışarıda erkek arkadaşımla takılmak için bekleyemiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار للخروج من هذا البيت الخروج والاستمتاع مع صديقي |
İyi parçaları aldım ve onları evden birkaç zırvayla değiştirdim. | Open Subtitles | أخذت البضاعة الجيدة وبدلته ببضاعة تالفة من البيت وبهذه الطريقة, |
Konuştular, Guillermo gitti ve bütün hafta boyunca evden çıkmadı. | Open Subtitles | تحادثا وبعدها رحل ولم تترك البيت طيلة أسبوع بعد ذلك |
evden işe gidip gelebilir, ama tek başına yaşamakta ısrar ediyor. | Open Subtitles | يمكنها أن تذهب للعمل من البيت ولكنها تصر على العيش بمفردها |
Ne yani, bu beni de evden şutlayacağın anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | ما معنى ذلك ؟ هل سوف تطرديني من البيت ايضا ؟ |
Şunu anlamama yardım et. evden bir manastır hayatı için mi kaçtın? | Open Subtitles | دعني أرى إذا فَهمتك بشكل صحيح انت هَربتَ مِنْ البيت لحياة العزوبية |
Tracy'ye söylediğim ilk şey evden dışarı çıkması gerektiği oldu. | TED | الشيء الأول الذي قلته لتريسي أن عليها الخروج من المنزل. |
Amacınız yakalanmadan içeri girmek, üçer tane dinleyici yerleştirmek ve evden dışarı çıkmaktır. | Open Subtitles | هدفك أن يكسب دخول يركّب ثلاث بقّ كلّ وتغادر منزل البقّ بدون المسك |
Demek ki, 40 trilyon kilometre, evden 4 ışık yılına denk geliyor. | Open Subtitles | وهكذا فإن 40 مليار كيلومتر تساوي 4 سنين ضوئية بعيداً عن الوطن |
Ailesi üçüncü sınıfı evden okumasına, karar verdiklerinden beri daha da kötüleşti. | Open Subtitles | ومٌنذٌ قرر والداه تعليمه في المنزل في الصف الثالث , اصبح اسوء |
O günden beri evden çıkmıyor, bu yüz işi orada bitirmek zorundasın. | Open Subtitles | هو لم يترك منزله منذ النزاع لذلك يجب ان تتم المهمة هناك |
25 yıl otobüs biletçisi olarak çalıştı. şimdi evden ayrılmıyor. | Open Subtitles | عمل لمدة 25 عاماً محصلاً للتذاكر والآن لا يغادر الشقة |
Beş dakika içinde, elinde bu evden başka bir şey kalmayacak. | Open Subtitles | خمس دقائقِ مِنْ الآن، أنت سَتملك لا شيء غير هذا البيتِ |
Sonunda üniversite için evden ayrıldım ve hayatımda Sufizm olmadan kendimi boşlukta hissettim. | TED | على كل حال غادرت منزلي لدراسة الجامعة وبدون الأسس اليومية للتصوف في حياتي شعرت بعدم الأرتياح. |
Her detayı. evden nasıl kaçırıldığını, nasıl onu Belfast'e kadar... | Open Subtitles | كل تفصيلة , كل أخذوه من منزلك , كيف تتبعوه |
Artık onun evden ne zaman ayrıldığını parkta normalde hangi yoldan gittiğini öğreniyoruz. | Open Subtitles | وفجأة نعرف متى غادرت منزلها ما هو الطريق الذي عادة تسلكه حول المنتزه |
Onlar, bizim evden 13 metre bir mesafede bu casusluk değil mi? | Open Subtitles | إنهم على بعد 13 قدم من منزلنا ، هذا لا يعد تجسساً |
evden çalışan, evde oturan ve kariyer sahibi eşlerine evden destek olan erkekler tanıyorum. Ve bu çok zor. Annem-ve-ben aktivitelerinden birine gittiğimde | TED | اعرف رجالا يبقون بالمنزل ويعملون بالمنزل ليدعموا زوجاتهم ذوات المهن وذلك صعب. عندما اذهب الى نشاطات الامهات وبناتهن |
Biz hala evden oldukça uzaktayız, ve o hızlı değil. | Open Subtitles | مازال يفصلنا عن الديار الكثير ولمْ تبنَ الدبابة لتسير بسرعة. |