ويكيبيديا

    "fırsatı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفرصه
        
    • الفرص
        
    • الفرصة
        
    • فرصه
        
    • فرصة
        
    • فرصتك
        
    • بفرصة
        
    • فرصته
        
    • فرصتي
        
    • لفرصة
        
    • وفرصة
        
    • فرصةً
        
    • الفرصةِ
        
    • فرصتنا
        
    • بالفرصة
        
    Teşekkür etme fırsatı vermemiştin. O kitap benim için çok önemliydi. Open Subtitles أنت لم تعطنى الفرصه لكى أشكرك فهذا الكتاب هام بالنسبة لى
    Bana vediğin bu fırsatı takdir etmememden değil, çünkü ediyorum. Open Subtitles ليس لأنني لا أقدر الفرص التي تأتي إليّ، فأنا أقدرها
    Bütün öğretmenlerimize istedikleri ve hak ettikleri desteği verme fırsatı beni heyecanlandırıyor. TED أنا جد متحمس لهذه الفرصة لمنح جميع مدرسينا الدعم الذي يحتاجونه ويستحقونه.
    Artık Tesla'nın eline, Şikago'da bir tarih yazma fırsatı geçmişti. Open Subtitles والان , تيسلا لديه فرصه ليغير التاريخ هناك في شيكاغو
    Konu teknoloji olunca, onu bu mavi gökyüzü fırsatı olarak konuşuyoruz. TED عندما نتحدث عن التكنولوجيا، فإننا نميل للتحدث عنها وكأنها فرصة خيالية
    Artık Tanrı'ya olan borcunuzu ödeme zamanı. Bu fırsatı kaçırmamalısınız. Open Subtitles فرصتك الآن لتردّ دينك لله، يجب أن تغتنم هذه الفرصة.
    Böyle bir fırsatı yakalayamazdık ve Krallığımızda böyle farklı yerleri göremezdik. Open Subtitles لم نكن لنحظى بفرصة كهذه لرؤية العديد والعديد من الممالك المختلفة
    Bu fırsatı kullanacağız ve ona saygı duyarak bunu ödeyeceğiz Open Subtitles لابد ان ننتهز هذه الفرصه للعوده و الصلاه احترام له
    Değilim. Uygun fırsatı yakalarsa, beklemeyebilir. Open Subtitles انا غير متأكد.الا اذا وجد الفرصه المناسبه
    Umarım bu iş bitmeden, elime seni, senin onu kullandığın gibi kullanma fırsatı geçer. Open Subtitles اننى اتمنى فقط قبل ان تنتهى هذه المهمه ان تكون لدى الفرصه لاستخدمك بنفس الطريقه التى استخدمته بها
    İnsan deneyimini ilerletmek için programlama kullanma fırsatı elimizde Bu aralar daha yeni başlıyoruz. TED إن الفرص لاستعمال الحوسبة لتطوير خبرة الإنسان في متناول يدنا، هنا والآن، نحن نبدأ فحسب.
    Nil timsahları bu kısa süreli fırsatı tepemez. Open Subtitles تماسيح النيل الموجودة لا تستطيع تحمل تضييع مثل هذه الفرص العابرة
    Bugün vuruldu, biz de bu fırsatı görsel zarı değiştirmek için kullanıyoruz. Open Subtitles لاشيء. لقد أطلق عليه النار اليوم ونحن نستغل الفرصة لإستبدال اللحاء البصري
    Eğer benim askeri taktiklerimi kullanmış olsaydık Dola'nın bizimle uğraşmaya fırsatı kalmazdı! Open Subtitles اذا بدئت اساليب الجيش خاصتي دولا لن تمتلك الفرصة لتدخل معنا اطلاقا
    Laboratuar işini bitirmeden önce... sana kendini açıklama fırsatı vermek istedim. Open Subtitles انا اعطيك فرصه لتفسر نفسك قبل ان ينتهي العمل في المختبر
    Ama bu fırsatı kaçırmamanı istiyorum çünkü çocukken benim için çok önemliydi bu. Open Subtitles لكني اريدك ان تمنح هذا فرصه لأنها عنت لي الكثير عندما كنت طفلاً
    Ve daha önce hiç konuşma fırsatı bulamadığım pek çok insanla arkadaş oldum. TED وأصبحت صديقاً للكثير من الناس لم تكن لدي فرصة للحديث معهم من قبل.
    Eline geçen bu ilk fırsatı boşa harcamanı istemiyorum, hepsi bu. Open Subtitles لا أريدك أن تضيعي فرصتك الأولى، هذا كل ما في الأمر
    Ona ölmeden önce söylemek istediğim her şeyi söyleme fırsatı bulamadım. Open Subtitles لم أحظ بفرصة لأخبرها بكل ما أردتُ قوله لها قبل وفاتها
    Sonunda isyancı ordusu güneye yöneldi, özgür olmak için ellerindeki son fırsatı geri tepmişlerdi. TED في النهاية، تحول جيش الثوار إلى الجنوب متجهاً لما ستكون فرصته الأخيرة في الحرية.
    Fiona'nın babasıyla durumu düzeltmek için tek fırsatı da ormanda kaybolarak heba ediyorum' Open Subtitles فرصتي الأخيرة لتحسين الأمور مع والد فيونا وإنتهت إلى أنني مفقود في الغابة معك
    Özür dileme fırsatı bulamadığı için üzülmelisin. Open Subtitles عليك أن تشعر بالأسى أنه لم يصل لفرصة الاعتذار
    Düşündüğünüz zaman, aslında devasa bir yatırım fırsatı ve politik değişim ve filantropiyi teşvik edecek bir fırsat. TED إذا فكَّرتم في الأمر، إنها بالفعل فرصة هائلة للاستثمار وفرصة لدفع عجلة التغيير في مجال السياسات والأعمال الخيرية.
    Ne sıklıkla yaşamında ne kadar geliştiğini keşfetme fırsatı geçiyor? Open Subtitles بالضبط. كَمْ في أغلب الأحيان في الحياةِ تَتحمّلُ فرصةً لإكتِشاف حقاً كَمْ أنت هَلْ تَطوّرَ؟
    Dinleyin, bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Open Subtitles اسمع، أنا فقط اريد ان اشكركم لهذه الفرصةِ العظيمةِ
    Bu yüzden fırsatı tepip, bu güzelim masum çiçeklerle olmuyorsun. Open Subtitles هذا سبب أنك أفسدت فرصتنا مع هذه الزهور البريئة الحبّوبة
    Bir hayatı yönlendirme, destekleme ve birçok yol kullanarak; yönetme fırsatı. Open Subtitles أن أحظى بالفرصة للإرشاد والدعم، ومن خلال طرق عديدة، أُوجه حياة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد