ويكيبيديا

    "fazlasını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المزيد
        
    • أكثر من
        
    • أكثر مما
        
    • بالمزيد
        
    • اكثر من
        
    • اكثر مما
        
    • بأكثر من
        
    • أكثر ممّا
        
    • وأكثر
        
    • أكثر بكثير
        
    • أكثر مِنْ
        
    • لأكثر
        
    • بالكثير
        
    • باكثر
        
    • بأكثر مما
        
    Biliyorsunuz, daha fazlasını istediğinizde, ondan keyfi almak istediğiniz içindir; TED أنتم تعرفون أنكم تريدون المزيد بسبب أنكم تريدون التمتع بالأمر
    Arama motorları hakkınızda aile üyelerinizden çok daha fazlasını biliyorlar. TED محركات البحث معرفة المزيد عنك من أفراد عائلتك يعرفون عنك.
    Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. TED والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة.
    İkincisi, online olduğunu bildiğin üç kişiden daha fazlasını takip etmelisin. TED ثانياً، عليك أن تتابعي أكثر من ثلاثة اشخاص تعرفينهم على الأنترنت.
    Amam tabii sen bir dahisin. Benden çok daha fazlasını biliyorsun. Open Subtitles و لكن بالطبع ، أنت عبقرى أنت تعرف أكثر مما اعرفه
    Karanlık madde etkileşim yapmayı pek sevmez, kütleçekimi ile olan dışında. Tabi onun hakkında daha fazlasını bilmek istiyoruz. TED المادة المظلمة هي أمر لا يحبّذ التّفاعل كثيرا، إلاّ من خلال الجاذبية، وبالطبع نحن نرغب في معرفة المزيد عنها.
    Peki, bu çok istenilen malın daha fazlasını üretebilir miyiz? TED إذا ، هل بإمكاننا إنتاج المزيد من هذه السلعة المرغوبة؟
    Bu daha fazlasını görmek için daha çok zaman demek değil. TED لا يعني هذا أنك بحاجة لقضاء المزيد من الوقت لرؤية المزيد.
    - Yakında daha fazlasını isteyecek. - Daha fazla yok. Madenler tükendi. Open Subtitles لاحقاً أو الأن سيحتاج الى المزيد لا يوجد المزيد , المنجم جف
    Korktuğum şey, arkadaşın olmaktan korkuyorum, çünkü hep daha fazlasını isteyeceğim. Open Subtitles الحقيقة أنني أخشى أن أكون صديقك لأنني سأريد منكِ المزيد دائماً
    Bu, dokunsal ipuçların anlamlara rastgele atanmasından daha fazlasını gerektirir. TED ويحتاجُ ذلك أكثر من مجرد تعيين معانٍ عشوائية لإشارات لمسية.
    Ama konak değiştirmesinin başarılı olması zaman ve genetik benzerlikten fazlasını gerektirir. TED إنه يتطلب أكثر من الوقت والمماثلة الجينية لأن تنجح قفزة بين العوائل.
    En önemli olarak belirlediğimiz bu 15 emtianın ticaretinin yüzde yetmişini ya da daha fazlasını 300 ila 500 arasında şirket kontrol ediyor. TED هناك 500 شركة تتحكم بسبعين بالمئة أو أكثر من حجم التجارة في كل من هذه الخمسة عشر سلعة التي حددنا أنها الأكثر أهمية.
    - Durum hiç iyi görünmüyor Kaptan. - Midesi bundan fazlasını kaldırmaz. Open Subtitles لم يبد الأمر صحيحا يادراغ معدة الإنسان لا تستوعب أكثر من ذلك
    Yüz ya da vücut dili, kelimelerin söylediğinden fazlasını anlatır. Open Subtitles لغة الوجه و الجسد تقول عنا أكثر مما تستطيعه الكلمات
    Yanlış olan bir şeyler var. Verdiğimizden daha fazlasını çekmiyoruz. Open Subtitles هناك شيء ما خطأ، إننا لا نستخرج أكثر مما نغذي
    Sana daha fazlasını da veya neye ihtiyacın varsa getirebilirim. Open Subtitles بإمكاني أن أتي لك بالمزيد أو أي شيء أخر تريدينه
    Öldüğüm gün,daha fazlasını yapmak istiyorum milyonlarca işe yaramaz kişinin birlikte yaptığı . Open Subtitles .. اليومالذياموتفيه, اريداناكون قد فعلت اكثر. من فعلة المليون خراء منيوك مجتمعين سويةً.
    Genellikle değil, ama sen gösterdiğinden daha fazlasını içinde saklıyorsun. Open Subtitles عادة هو كذلك ولكنك تخفى اكثر مما تفصح منذ ظهورك
    Fakat doğanın bu gücü bizi dünyaya geri döndürmekten... çok daha fazlasını yapmaktadır. Open Subtitles لكن هذه القوة من الطبيعة تقوم بأكثر من مجرد جعلنا نعود إلى الأرض.
    Ve bunu 29 saniyede buldum, bağımsız medyanın gücü ve önemi hakkında benim bir saatte anlatabileceğimden daha fazlasını anlatıyor. TED ولقد وجدت أنها وضّحت في 29 ثانية فقط قوّة وأهميّة، وسائل الإعلام المستقلة أكثر ممّا يمكن أن أقوله في ساعة.
    Bir adım daha yukarı çıkarsanız çiftçilere gelirsiniz, kozmetik standartlar yüzünden zamanı gelince hasatlarının üçte birini hatta daha fazlasını atarlar. TED اصعدوا خطوة واحدة، و ستصلون للمزارعين، الذين يتخلصون من ثلث وأكثر من حصادهم بسبب المعايير الجمالية.
    Ona borçluydum... ona geri verdiğim herşeyin çok daha fazlasını. Open Subtitles أدين لها أكثر بكثير مِنْ ما يمكننى إرجاعه لها أبداً
    Birisi, söylemesi gerekenden fazlasını söylüyorsa, sizin gerçek bir kadın olduğunuz, kalbinizin hala yandığı içindir, aleyhinize olduğu için değil. Open Subtitles إذا كان هناك شيء لجَعْل المرء يقول أكثر مِنْ يجب فهو لأنك إمرأة حقيقية وقلب جسد يحترق لَك، ولَيسَ ضدّك
    Galiba o asansörler yukarı ve aşağı gitmekten fazlasını yapıyorlar. Open Subtitles أعتقد أن تلك المصاعد تذهب لأكثر من الصعود والنزول فقط
    Bu bana kişiliği hakkında merak ettiğimden çok fazlasını anlatıyor. Open Subtitles و هذا يخبر بالكثير عن شخصيتها فيما يعنينى
    Sana bundan fazlasını söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع اخبارك باكثر من هذا انتهت ايامي
    Bunun yanı sıra, kitap anlaşmasında kazandığın paradan daha fazlasını kazanacaksın. Open Subtitles وبعد ذلك ستجد ان الفيلم جاء لك بأكثر مما باع الكتاب

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد