Bak, kaba olmaya çalışmıyorum, fakat bu göründüğü kadar kolay değil, | Open Subtitles | لا أريد أن أكون فظا لكن ذلك ليس سهلا كما يبدو |
Ama mekanik bir boğaya binmek göründüğü kadar kolay değildir. | Open Subtitles | لكن الركوب على ثور ميكانيكى ليس أمرا سهلا كما يبدو |
Evet. Dünya hiç de göründüğü gibi değil, değil mi, evlat? | Open Subtitles | العالم لا يبدو كما هو عليه اليس كذلك ايها القناص ؟ |
Evet ancak bazen basit tesadüflerin göründüğü gibi olmadığı anlaşılabilir. | Open Subtitles | نعم، لكن أحياناً تكون أبسط المصادفات ليست ما تبدو عليه |
Sanırım buradaki ders her şey, her zaman göründüğü gibi olmuyormuş. | Open Subtitles | لذا أظنّ أن الدرس هنا.. بأن الأمور ليست دائماً كما تبدو |
Bu noktada anlamaya başlıyoruz ki hiçbir şey göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | ..بدأنا ندرك أنه و هنا ..لا شيء يكون مثلما يبدو مظهره |
göründüğü kadarıyla hiçbirşey kımıldamadı ve hiç enerji alışverişi olmadı. | Open Subtitles | لا يبدو أن شيئاً يتحرّك .و لم يتم تبادُل الطاقة |
Eğer göründüğü kadar zekiyse en iyi seçeneğinin biz olduğumuzu anlamıştır. | Open Subtitles | ولو هي ذكية كما يبدو عليها فستعرف أننا الخيار الأمثل لها |
İkimizden birini seçmekte zorlanıyorsun gibi göründüğü için bunu hazırladım. | Open Subtitles | لقد جهزت هذا لانه يبدو انك تواجهين وقتاً صعباً لتختارى |
Şunu bil ki hiçbir şey göründüğü kadar basit değil. | Open Subtitles | يجب أن تعلم أن الوضع ليس بسيطًا كما قد يبدو. |
Bunu şöyle açıklayabilirim, ama önce matematiğin gerçek hayatta ve okulda nasıl göründüğü hakkında biraz konuşayım. | TED | دعوني اشرح هذا علي اولا ان اتحدث عن الكيفية التي يبدو عليها تعليم الحساب اليوم في العالم وفي النظام التعليمي |
Onda dismorfofobi yok , ama onun fotografını tam bir dismorfofobik gibi göründüğü gerçeğini belirtmek için kullanıyorum. | TED | ليس لديه ديسموروفوفوبيا ، لكني استخدم صورته فقط لتوضيح حقيقة انه يبدو تماما مثل مريض الديسموروفوفوبيا. |
Şimdi (belki) sizin için konuşamam, ama göründüğü kadarıyla konu şu ki konuşamadığımız insanlarla seks (bile) yapmıyoruz. | TED | أنا لا يمكنني التحدث باسمكم، لكن يبدو أن أننا لا نستطيع ممارسة الجنس مع أناس لانعرف كيف نتكلم معهم. |
Sadece bir fotoğraf ya da 3D tarama değil herhangi bir fotoğrafta nasıl göründüğü önemliydi, ışığın cildimle nasıl etkileşime girdiği. | TED | ليس فقط صورة فوتوغرافية أو صورة ثلاثية الأبعاد، ولكن كيف يبدو وجهي في أي صورة، وكيف يتفاعل الضوء مع جلدي. |
Kendi kendime anlattığım hikaye, maceracıların böyle göründüğü palavrasıydı. | TED | و هذا ما أقنعت به نفسى أن هكذا يبدو المغامرون |
Geliyor. Bunun göründüğü kadar kötü olmadığını hatırlayın. | Open Subtitles | فقط تذكروا أن هذا الأمر ليس معتماً كما يبدو |
Belki de her şey her zaman gerçekte göründüğü gibi görünmüyordur. | Open Subtitles | وربما أن الذي لا تعلميه أن الأمور ليست دائماً كما تبدو |
Fakat atomun içine bakmaya başladığınızda, hiçbir şey göründüğü gibi değil. | Open Subtitles | لكن بمجرد أن تبدأ النظر داخل الذرة، فالأشياء ليست كما تبدو |
Bazı şeyler her zaman göründüğü gibi olmuyor, değil mi Elliot? | Open Subtitles | حسناً, ليست الأمور كما تبدو دائماً، هل هي كذلك يا إليوت؟ |
Bu canlı bir hücrenin ışık mikroskobunda nasıl göründüğü. | TED | هذه هي الشاكلة التي تبدو عليه الخلايا الحية عبر المكيروسكوب العادي |
Ama bize insanların göründüğü gibi... olamayabileceklerini hatırlatan önemli bir örnektir. | Open Subtitles | ولكنها ستظل تذكار قوي وثابت أن الناس ليسوا دائما كما يبدون |
Belki de her şey, göründüğü kadar basit değildir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا لَيسَ كُلّ شيءَ كأسود وأبيض كما يَبْدو. |
Unutmayın, hiçbir şey göründüğü kadar kötü olamaz. | Open Subtitles | تذكري أنه مامن شيء سييء بقدر مايبدو عليه في البداية |
Dışarıdan göründüğü kadarıyla, her şey John'un istediği gibi gidiyordu. | TED | من جميع المظاهر الخارجية, بدى جون كأن كا شيء يمضي لصالحه |
Bazı dedikodular çıktı, biliyorum... fakat gerçek, asla göründüğü kadar kötü değildir. | Open Subtitles | أعرف أن هناك شائعات تتطاير ولكن الحقيقة ليست سيئة بقدر ما هو بادٍ عليها |
Her şey göründüğü gibi değildir. | Open Subtitles | لا يتوافق الجوهر والمظهر دائماً |
göründüğü gibi olamaz. Bunun bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | مستحيل أن الأمر كما يبدوا عليه لابد من تفسير لذلك |
"göründüğü"'de vurgı var. Görüyor musun? | Open Subtitles | الذال عليها نقطة أترى؟ |
-Çünkü kimse kendisini gerçekten olduğu gibi veya başkalarına göründüğü gibi göremez. | Open Subtitles | لانه لا يرى أحد نفسه كما هو حقاً أو كما يبدوا للأخرين |
göründüğü zaman SGC'de çıldırmış olmalısınız. | Open Subtitles | لا بد أنه بدا كمجنون عندما ظهر في قيادة اس جي |