"göründüğü" - Traduction Turc en Arabe

    • يبدو
        
    • تبدو
        
    • يبدون
        
    • يَبْدو
        
    • مايبدو
        
    • المظاهر
        
    • مظهره
        
    • هو بادٍ
        
    • والمظهر
        
    • يبدوا عليه
        
    • عليها نقطة
        
    • كما يبدوا
        
    • أنه بدا
        
    Bak, kaba olmaya çalışmıyorum, fakat bu göründüğü kadar kolay değil, Open Subtitles لا أريد أن أكون فظا لكن ذلك ليس سهلا كما يبدو
    Ama mekanik bir boğaya binmek göründüğü kadar kolay değildir. Open Subtitles لكن الركوب على ثور ميكانيكى ليس أمرا سهلا كما يبدو
    Evet. Dünya hiç de göründüğü gibi değil, değil mi, evlat? Open Subtitles العالم لا يبدو كما هو عليه اليس كذلك ايها القناص ؟
    Evet ancak bazen basit tesadüflerin göründüğü gibi olmadığı anlaşılabilir. Open Subtitles نعم، لكن أحياناً تكون أبسط المصادفات ليست ما تبدو عليه
    Sanırım buradaki ders her şey, her zaman göründüğü gibi olmuyormuş. Open Subtitles لذا أظنّ أن الدرس هنا.. بأن الأمور ليست دائماً كما تبدو
    Bu noktada anlamaya başlıyoruz ki hiçbir şey göründüğü gibi değil. Open Subtitles ..بدأنا ندرك أنه و هنا ..لا شيء يكون مثلما يبدو مظهره
    göründüğü kadarıyla hiçbirşey kımıldamadı ve hiç enerji alışverişi olmadı. Open Subtitles لا يبدو أن شيئاً يتحرّك .و لم يتم تبادُل الطاقة
    Eğer göründüğü kadar zekiyse en iyi seçeneğinin biz olduğumuzu anlamıştır. Open Subtitles ولو هي ذكية كما يبدو عليها فستعرف أننا الخيار الأمثل لها
    İkimizden birini seçmekte zorlanıyorsun gibi göründüğü için bunu hazırladım. Open Subtitles لقد جهزت هذا لانه يبدو انك تواجهين وقتاً صعباً لتختارى
    Şunu bil ki hiçbir şey göründüğü kadar basit değil. Open Subtitles يجب أن تعلم أن الوضع ليس بسيطًا كما قد يبدو.
    Bunu şöyle açıklayabilirim, ama önce matematiğin gerçek hayatta ve okulda nasıl göründüğü hakkında biraz konuşayım. TED دعوني اشرح هذا علي اولا ان اتحدث عن الكيفية التي يبدو عليها تعليم الحساب اليوم في العالم وفي النظام التعليمي
    Onda dismorfofobi yok , ama onun fotografını tam bir dismorfofobik gibi göründüğü gerçeğini belirtmek için kullanıyorum. TED ليس لديه ديسموروفوفوبيا ، لكني استخدم صورته فقط لتوضيح حقيقة انه يبدو تماما مثل مريض الديسموروفوفوبيا.
    Şimdi (belki) sizin için konuşamam, ama göründüğü kadarıyla konu şu ki konuşamadığımız insanlarla seks (bile) yapmıyoruz. TED أنا لا يمكنني التحدث باسمكم، لكن يبدو أن أننا لا نستطيع ممارسة الجنس مع أناس لانعرف كيف نتكلم معهم.
    Sadece bir fotoğraf ya da 3D tarama değil herhangi bir fotoğrafta nasıl göründüğü önemliydi, ışığın cildimle nasıl etkileşime girdiği. TED ليس فقط صورة فوتوغرافية أو صورة ثلاثية الأبعاد، ولكن كيف يبدو وجهي في أي صورة، وكيف يتفاعل الضوء مع جلدي.
    Kendi kendime anlattığım hikaye, maceracıların böyle göründüğü palavrasıydı. TED و هذا ما أقنعت به نفسى أن هكذا يبدو المغامرون
    Geliyor. Bunun göründüğü kadar kötü olmadığını hatırlayın. Open Subtitles فقط تذكروا أن هذا الأمر ليس معتماً كما يبدو
    Belki de her şey her zaman gerçekte göründüğü gibi görünmüyordur. Open Subtitles وربما أن الذي لا تعلميه أن الأمور ليست دائماً كما تبدو
    Fakat atomun içine bakmaya başladığınızda, hiçbir şey göründüğü gibi değil. Open Subtitles لكن بمجرد أن تبدأ النظر داخل الذرة، فالأشياء ليست كما تبدو
    Bazı şeyler her zaman göründüğü gibi olmuyor, değil mi Elliot? Open Subtitles حسناً, ليست الأمور كما تبدو دائماً، هل هي كذلك يا إليوت؟
    Bu canlı bir hücrenin ışık mikroskobunda nasıl göründüğü. TED هذه هي الشاكلة التي تبدو عليه الخلايا الحية عبر المكيروسكوب العادي
    Ama bize insanların göründüğü gibi... olamayabileceklerini hatırlatan önemli bir örnektir. Open Subtitles ولكنها ستظل تذكار قوي وثابت أن الناس ليسوا دائما كما يبدون
    Belki de her şey, göründüğü kadar basit değildir. Open Subtitles لَرُبَّمَا لَيسَ كُلّ شيءَ كأسود وأبيض كما يَبْدو.
    Unutmayın, hiçbir şey göründüğü kadar kötü olamaz. Open Subtitles تذكري أنه مامن شيء سييء بقدر مايبدو عليه في البداية
    Dışarıdan göründüğü kadarıyla, her şey John'un istediği gibi gidiyordu. TED من جميع المظاهر الخارجية, بدى جون كأن كا شيء يمضي لصالحه
    Bazı dedikodular çıktı, biliyorum... fakat gerçek, asla göründüğü kadar kötü değildir. Open Subtitles أعرف أن هناك شائعات تتطاير ولكن الحقيقة ليست سيئة بقدر ما هو بادٍ عليها
    Her şey göründüğü gibi değildir. Open Subtitles لا يتوافق الجوهر والمظهر دائماً
    göründüğü gibi olamaz. Bunun bir açıklaması olmalı. Open Subtitles مستحيل أن الأمر كما يبدوا عليه لابد من تفسير لذلك
    "göründüğü"'de vurgı var. Görüyor musun? Open Subtitles الذال عليها نقطة أترى؟
    -Çünkü kimse kendisini gerçekten olduğu gibi veya başkalarına göründüğü gibi göremez. Open Subtitles لانه لا يرى أحد نفسه كما هو حقاً أو كما يبدوا للأخرين
    göründüğü zaman SGC'de çıldırmış olmalısınız. Open Subtitles لا بد أنه بدا كمجنون عندما ظهر في قيادة اس جي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus