ويكيبيديا

    "güldü" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ضحك
        
    • ضحكت
        
    • يضحك
        
    • سخر
        
    • ضحكوا
        
    • تضحك
        
    • ابتسم
        
    • يضحكون
        
    • إبتسم
        
    • ابتسمت
        
    • فضحك
        
    • سخرت
        
    • وضحكت
        
    • سخروا
        
    • بالضحك
        
    İngilizce sınıfında, 9. sınıfta, sıra arkadaşım John, birazcık fazla güldü. TED حسناً، في صف اللغة الإنجليزية، في الصف التاسع، صديقي جون، الذي كان يجلس بجانبي، ضحك قليلاً بشدة.
    Diğer öğretmenlere çok güldü ve ilan panosuna astı. TED ضحك للغاية على المدرسين الآخرين ووضع الكاتالوج على لوحة الإعلانات.
    Bilirsin işte, en az 10 dakika güldü, ama gerçekten çok heyecanlandı. Open Subtitles أعني .. لقد ضحكت لمدة عشر دقائق تقريبا ولكنها كانت تملؤها الإثارة
    Ayrıca bana savaştan döndüğünde yatağını daha fazla ıslattığını söyledi ve kahkahalarla güldü. Open Subtitles هو لم يقل لي أنك رجعت من الحرب تبلل فراشك، وهو يضحك وقتها
    Babam ve ablamın cesetleri Samson yüzünden evimizin külleri arasında yatarken o benim göz yaşlarıma güldü! Open Subtitles سخر من دموعى لا يجدر بك أن ترفض طلبى ما الوعد الذى تردينه؟
    Arkadaşlarım güldü, ama kaba olmak istemedim, o yüzden onunla dolaba girdim. Open Subtitles اصدقائي ضحكوا لكن لم ارد ان اكون لئيمة لذا ذهبت للخزانة معه
    Üç yıl boyunca güneybatıdaki her birliğimize güldü. Open Subtitles ولقد ضحك على كل القوات في الجنوب الغربي تلك السنوات الثلاث
    güldü ve modern bir kıza göre eski modayım dedi. Komik. Open Subtitles ضحك وقال أنني قديمة الطراز بالنسبة لفتاة عصرية
    "Uzun uzun yüksek sesle güldü... bu arada gözleri fır dönüyordu. Open Subtitles ضحك بصوت عال وطويلاً وطول الوقت عينه تنظر إليها
    Gerçi yeşilaycı kurbağa bol miktarda güldü. Open Subtitles مع ذلك، يجب أن اقول أن الضفدع الممتنع عن الخمر قد ضحك كثيراً.
    Dekins bir saniyeliğine kör oldu sonra güldü ve Andy'nin elini sıktı. Open Subtitles أغمض ديكنز عينيه لوهلة ثم ضحك و صافح أندى
    Bu gün bazı tehditkar yorumlarda bulundu ve sonra şu her zamanki sansar gülüşüyle güldü. Open Subtitles قال بضعة تعليقات مزعجة لي اليوم ثم ضحك ضحكته الغليظة المعتادة
    Bilirsin işte, en az 10 dakika güldü, ama gerçekten çok heyecanlandı. Open Subtitles أعني .. لقد ضحكت لمدة عشر دقائق تقريبا ولكنها كانت تملؤها الإثارة
    Ona bu Cadılar Bayramı'nda dışarı böyle çıkacağımı söyledim o da bana güldü ve bana korkunç bir tarafım olmadığını söyledi. Open Subtitles جي جي محقة,أخبرتها أنني أريد أن يكون الطابع مخيفا بعيد القديسين و ضحكت علي و قالت أنني لا أملك جانبا مخيفا
    Korkmadı, kahkalarla güldü. Open Subtitles وتركوني لوحدي ضحكت ولم تكن خائفة على الأطلاق
    Ona bu resmi gösterdiğimde güldü çünkü burada yüzü gözükmüyor. TED يضحك أوبالد عندما أضع هذه الصورة لأنكم بالتأكيد لا يمكنكم أن تروا وجهه.
    İnsanlar güldü ama benim bildiklerimi bilmiyorlardı. Open Subtitles سخر منى الرفاق و لكنهم لم يعرفوا ما عرفت
    Masadaki herkes güldü, ama şaka iyi bir çözümdü, böylece sonunda öyle yaptık. TED كل من على الطالة ضحكوا لكن المزحة كانت حلاً مناسباً بعض الشئ لذا هذا في النهاية ما قمنا بفعله
    Bu yüzden insanlar bana hep güldü ve isimler taktılar. Open Subtitles الكثير من الناس كانت تضحك عليّ .. وأطلقوا عليّ الأسماء
    o kadar günden sonra ilk defa güldü. Sanırım bundan sonra iyi olacak. Open Subtitles لقد ابتسم بعد أيام عديدة أظنه سيكون بخير
    Bana gülmeye nasıl cüret edersin, seni aşüfte! Elimde değildi! Diğer herkes güldü! Open Subtitles كيف تجرؤين على الضحك علي أيتها الوقحة لم أستطع الإمتناع ,فالجميع يضحكون
    Tanrı, yüzüme güldü ve bana, bu geceki parti için iki bilet verdi. Open Subtitles الرب إبتسم لي وأنعم علي بتذكرتين لحضور الحفل الكبير في نيويورك
    Oraya, utandığım yanımı ifade etmeye gitmiştim ve o da bana sevgi ile güldü. Open Subtitles كانت لهذه التربيته اثر كبير على اطلاق كل الاشياء التي كنت اخجل منها ثم ابتسمت لي بعد ذلك بكل رضا وحنان
    Ve sana özenti dedi, sonra herkes güldü. Open Subtitles و قد قال انك اللغز المحير فضحك عليك الجميع
    Sonra yüzüne kahkahalarla güldü. Onunla işi artık bitmişti. Open Subtitles ثم سخرت منع بعد ذلك ,واخبرته انها لاتستطيع عمل شئ له
    O buruşuk ağzıyla. Bana öylece güldü. Open Subtitles ارتسمت على وجهها ابتسامة خبيثة وضحكت علي، واستمرت بالضحك
    İnsanlar uzunca bir süre bana güldü ama bana gülmelerini sana gülmelerine tercih ederim. Open Subtitles ‫سخروا الناس مني لفترة طويلة ‫لكنني فضلت ألاّ يسخروا منكِ
    Bir kere bir erkek yüzüne güldü diye ondan ayrılmıştın. Open Subtitles ذات مرة انفصلت عن أحدهم بسبب تسبب وجهه لك بالضحك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد