ويكيبيديا

    "geleceğini" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • قادم
        
    • مستقبلك
        
    • قادمة
        
    • ستأتين
        
    • سيعود
        
    • ستعود
        
    • ستأتى
        
    • المستقبل
        
    • ستحضر
        
    • بقدومك
        
    • سوف تأتي
        
    • مستقبل
        
    • بمستقبلك
        
    • سيحضر
        
    • بمستقبل
        
    Bir saniyeliğine ayrıldı, buraya geleceğini sandım... ve sonra da arabaya geri döndü. Open Subtitles خرج للحظة وظننت لوهلة أنه قادم باتجاهنا ثم عاد للسيارة أعتقد أنه ثمل
    Neyse, geleceğini bir karede görmüş olursun. Bu iyi de olabilir, kötü de. Open Subtitles على أيّة حال، ذلك سيوقف حركة مستقبلك وهذا قد يكون طيباً أو سيئاً
    Fırtına öncesinde, fırtınanın geleceğini hissetmenin nasıl bir şey olduğunu biliyor musun? TED هل تعرف ذاك الشعور الذي يخالجك حين تعلم أن هناك عاصفةً قادمة قبل أن تعصف؟
    Bir gün buraya geleceğini biliyordum. Başka hiçbir şey yapasım yok. Otur şöyle. Open Subtitles لقد كنت واثقاً أنك ستأتين يوماً ما لم أتمكن من رسم شئ آخر اجلسى هناك
    - Hayır. Karısına, eve her zamanki saatte geleceğini mesaj atmış. Open Subtitles لقد قام بمراسلته زوجته على أنه سيعود للمنزل في الوقت المعتاد
    Bunun geleceğini biliyordum. Bunun ya da benzer bir şeyin. Open Subtitles كنت أعرف أن هذا قادم هذا أو شيء شبيه لهذا
    Bu sabah vaazdan önce onunla konuştum ve seni görmeye geleceğini söyledi. Open Subtitles عندما رأيته هذا الصباح قبل الذهاب للكنيسة قال أنه كان قادم لك
    İnsanlar ister istemez öleceklerini, elbet bir vakit son günün geleceğini bilirler, yine de korkarlar ölümden. Open Subtitles هو أن البشر يجب أن يخافوا عندما يرون الموت، رغم أنه النهاية المحتومة، وهو قادم لا محالة عندما يحين أوانه
    geleceğini bilmek doğal bir şey değil her ne sebeple olursa olsun. Open Subtitles انا اوافقك الرأي ، معرفة مستقبلك شيء ليس طبيعي اياً كانت اسبابُك.
    Onlar sana spermini geri veremeyeceklerini söylediklerinde senin geleceğini çaldılar, değil mi? Open Subtitles عندما قال انك لا يمكنك إستعادة منيك قد سرقوا منك مستقبلك صحيح؟
    Herkes seni hapsetmeye çalışacak geleceğini falan düşünmen gerektiğini söyleyecek. Open Subtitles فالجميع يحاول حصارك يخبرونكَ بأن عليك أن تقلق بشأن مستقبلك
    Yeni bir dalganın geleceğini düşünmüyoruz. TED لا نظن أن هناك موجة أخرى قادمة في الحال
    Telefonda telaşlı ve sinirli bir şekilde geleceğini söyledi. Open Subtitles هناك انجيس ستيوارت اتصلت مهتاجة وعصبية هذا الصباح لتقول انها كانت قادمة
    Kızımla çıkıyormuş. Hafta sonu buraya geleceğini bilmiyordum.Yazacağını söylemiştin. Open Subtitles إنه يواعد إبنتي لم يكن لدي فكرة أنك ستأتين
    Çok heyecanlıyım. Buluşmaya geleceğini biliyordum. Open Subtitles أنا سعيدة جداً كنت أعرف بأنكِ ستأتين اليوم
    Hep geri geleceğini yazıyor. Open Subtitles كلّ بعضة الأسابيع يكتب لي قائلا انه سيعود
    fakat bir yandan da onun için geri geleceğini biliyorduk. Open Subtitles .. كنا مرتاحين لكن احدنا عرف انها ستعود كي تأخذه
    Hapishaneye gönderildikten sonra geleceğini biliyordum. Beni görmek için vakit bile kaybetmemişsin. Open Subtitles فكرت ستأتى بعد ان انتقل الى السجن لكنك اتيت بسرعه قبل ذلك
    Eğer zamanda geriye doğru seyahat edilebilseydin ve geçmişinde farklı bir karar verebilseydin bu senin geleceğini nasıl etkilerdi? Open Subtitles حول ما سيحدث إن أمكنك العودة بالوقت وتقوم بخياراتٍ مغايرة في ماضيك، وكيف سيؤثر ذلك على حياتك في المستقبل.
    Gardiyanlardan, annemin geleceğini duydu. Open Subtitles لقد سمع الحارس يقول بأن أمي ستحضر لرؤيتي
    - Senin geleceğini söylemiştim. Open Subtitles أخبرتها بقدومك ستنظر إلى وجهك لذا لا تحاولي الإبتسام
    Kira seni aradığında onun için geleceğini ve belayı da yanında getireceğini biliyordum. Open Subtitles عندما كيرا دعا لك، كنت أعرف أنك سوف تأتي لها وجلب مشاكلك معك.
    Fakat maalesef, üzerimize salıyorsunuz ve bu çocuklarımızın geleceğini etkiliyor" TED لكن للأسف، أنتم ترسلونها نحونا، وهي تؤثر على مستقبل أطفالنا.
    Seni kanatları almayı teklif ediyor, geleceğini garanti ediyorlar mı? Open Subtitles إنهم لا يعرضون أن تكون تحت رعايتهم، و يعتنوا بمستقبلك
    Teknik servis elamanının geleceğini kim bilebilir ki, ya acenta bakıyorsa? Open Subtitles من يعرف عن رجل الصيانه الذي سيحضر ماذا أن كان عميل؟
    Yeni tanıştığım biri için lokantanın geleceğini riske atmaya değmez. Open Subtitles لا يستحق أن أخاطر بمستقبل المطعم مقابل شخصٍ قابلته للتو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد