ويكيبيديا

    "haberim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعلم
        
    • أخبار
        
    • فكرة
        
    • اعلم
        
    • علم
        
    • خبر
        
    • أعلمني
        
    • اخبار
        
    • أنباء
        
    • أعلميني
        
    • الاخبار
        
    • أدرك
        
    • علمي
        
    • أعرف عن
        
    • مدرك
        
    Yemin ederim, McClane, sana yemin ederim mahşere alet olacağımdan haberim yoktu. Open Subtitles اقسم لك يا ماكلين أنني لم أعلم أنني سأكون أداة لهذه المصيبه
    Kızı takip ettiğim gece onun bir casus olduğundan bile haberim yoktu. Open Subtitles لم أكن أعلم حتّى بأنّه كان جاسوساً عندمّا تبعته في تلك الليلة.
    Sana haberim var tatlım, gittikçe aptallaşan bir çift oluyoruz. Open Subtitles لدي أخبار لك عزيزي سوف نصبح أغبى زوج على الأطلاق
    Geçen tüm şu yıllarda, bir toplum içinde yaşıyormuşum, haberim yok. Open Subtitles كل تلك السنوات كنت أعيش داخل مجتمع، لم تكن لدي فكرة
    Elinizdeki polis raporundan haberim var, ve onu Hanna'ya kimin gönderdiğini biliyorum. Open Subtitles اعلم بشأن تقرير الشرطة الذي تمتلكينه واعلم من الذي ارسله الى هانا
    Kilit Açma Rozeti var da benim mi haberim yok? Open Subtitles هل هناك شارة لمفاتيح الاقفال أنا لست على علم بها؟
    - Psikiyatriste gidiyor musun? Sana önemli bir haberim var, genç adam. Open Subtitles لأنه لدي خبر لك , أيها الشاب أنت لست سويّ العقل أبدا
    Ama benim savaş başIığından, nükleerlerden ve diğer şeylerden hiç haberim yok. Open Subtitles لكنني لا أعلم أي شيء عن صواريخ نووية, أو أي شيء آخر
    Birbirlerinden hoşlandıklarını biliyordum, ama işlerin bu raddeye geldiğinden haberim yoktu. Open Subtitles أعلم بأنّهم كانوا يراقبوننا، لكن لم أدري بأنّه سيصل لهذا الحدّ
    Çünkü oraya gittiğinden haberim yoktu çünkü bana söylememiştin amına koyayım. Open Subtitles لم أكن أعلم بذهابك عنده، لأنك أخفيته عني عمّ نتكلم هنا؟
    Bense yedi saatlik bir ameliyata girmiştim; öldüğünden haberim yoktu. Open Subtitles أنا كنت في جراحة ل7 ساعات ولم أعلم أنه مات.
    Hayır, benim vida somunum. Senin vida somunundan hiç haberim yok. Open Subtitles لا , إنها صامولتي ولا أعلم عن أي شي عن صامولتك
    Merhaba çocuklar, ben Sydney. Baloyla ilgili kötü haberim var. Open Subtitles أهلا يا أطفال, سدني هنا, أخبار سيئة حول الحفلة الراقصة
    Basitçe söylemek gerekirse, bir iyi bir de kötü haberim var. Open Subtitles هذا أساسا يشبه أخبار سيئه أخبار جيده سيناريو من تلك الأشياء
    Kötü bir haberim var. Avcı, kara atmacıyı da getirmiş. Open Subtitles أخبار سيئة , لقد أحضر الصياد هذا الصقر الأسود معه
    Listenin uzun olacağını tahmin etmiştim ama ne kadar uzun olabileceğinden haberim yoktu. Open Subtitles توقعت أن تكون القائمة طويلة، لكن لم تكن لدي فكرة إلى أي حد.
    Bilmen için söylüyorum, benim bu partiden hiç haberim yoktu. Open Subtitles فقط لعلمك، لم تكن لدي أي فكرة عن هذه الحفلة
    Hijyenik pedlerden benim de haberim var; ama ben ve kız kardeşlerim bu pedleri kullanmaya başlarsak, ailemizin süt bütçesinden kısmamız gerekecek. TED أجابتني قائلة : انا اعلم بوجود الفوط الصحيه ولكن بالنسبه لي ولااخواتي اذا بدأنا باستخدامها فسنضطر لخصمها من الميزانية المخصصه لحليب العائله
    Evet, ne yaptığından haberim var. Onu serbest bıraktıran sen miydin? Open Subtitles أجل، أنا على علم بما فعل أكنتِ أحد الذين أفرجوا عنه؟
    Doktor hastaya derki; "Kötü ve biraz daha kötü bir haberim var." Open Subtitles اذن, الطبيب يقول للمريض لدي خبر سئ والمزيد من الأخبار السيئه
    Eğer sizin için yapabileceğim herhangi bir şey olursa, yalnızca haberim olsun Open Subtitles إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من اجلك فقط أعلمني
    ve kamyonun düz kasasına oturarark, cemaatin ileri gelenleriyle, ve Bobby ayağa kalkarak insanlara dedik' "size kötü bir haberim var. TED اذن, بالجلوس في الشاحنة المسطحة, مع شيوخ المجتمع ووقف بوبي و قال للناس لدي اخبار سيئة لكم.
    Kötü bir haberim var. Kedin yatağına pisledi. Open Subtitles آه، أنباء سيئة القطة أخرجت فضلاتها في العرين
    Rica ederim, Sam. Bir şeye ihtiyacınız olursa haberim olsun, tamam mı? Open Subtitles على الرحب والسعة يا سام أعلميني اذا احتجتم لأي شيء حسناً ؟
    Bay ve Bayan Parks, çok üzgünüm ki sizinle paylaşacak kötü haberim var. Open Subtitles سيد و سيده باركس أنا متأسفه , لدي بعض الاخبار ألسيئه لأشاركها معكم
    Sözleşmeyi tam incelememiştim, o yüzden hayır, bundan haberim yoktu. Open Subtitles لم أقع بدراسة العقد , لذلك لم أدرك ذلك بالتحديد
    Annem, benimle ama benim haberim yokken yaşgünümü kutlamıştı bunca zaman. TED والدتي كانت تحتفل بعيد ميلاد معي ، دون علمي.
    - Çağrıları cevaplamıyor. - Öyle olsaydı, benim haberim olurdu. Open Subtitles إنها تتجاهل المتصلين إن كانت كذلك، فأود أن أعرف عن ذلك
    Ondan sonra tamamen beni yönlendirenden haberim olmadan tüm emirlere uyuyordum. Open Subtitles , ثم انا انفذ الأوامر لاشعوريا غير مدرك تماما لما يوصلني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد