Senin hayalin olduğunu biliyorum ama donanma pek bana göre değil. | Open Subtitles | أعرف أنّ هذا هو حلمك يا صاح لكنّي لا أصلح للبحريّة |
Ama bu şeyin açılışını görmek senin hayalin. | Open Subtitles | و لكن مشاهدتك لهذا الشئ و هو يعمل يمثل حلمك. |
Senin hayalin beyzbol maçı oynanırken sahaya girip koşmaktı ve onu da geçen sene yaptın, hatırladın mı? | Open Subtitles | حلمك الذي لم يتحقق هو أن تجري في ملعب البيسبول والمباراة قائمة وقد قمت بتحقيقه السنة الماضية ، أتذكر؟ |
Bir hayalin var önünde bazı engeller var, hepimizin olduğu gibi. | TED | لديك حلم ولديك معوقات أمامك، كما هو الحال بالنسبة للجميع . |
Senin bir hayalin yok, aslında hayal sana sahip. | TED | أنتِ لم تمتلكي الحلم، بل قد امتلككِ الحلم. |
Demek hayalin, yüksek mahkeme öncesi davaları tartışmaktı. | Open Subtitles | إذن حلمكِ كان الترافع في قضيّة أمام المحكمة العليا. |
Senin hayalin yakında olucak. | Open Subtitles | تم قبول الخطة الآن حلمك سيتحقق قريبا جدا |
Kendi üzüm bağına sahip olma hayalin, sahiden gerçekleşmiş. | Open Subtitles | حلمك في إمتلاك مزرعة عنب للنبيذ أصبح حقيقة |
Eğer bir hayaliniz varsa... burası o hayalin gerçekleşeceği yerdir. | Open Subtitles | إن كان لديك حلم هذا المكانُ لجعل حلمك حقيقة |
Biliyorum Sonics'de oynamak senin hayalin, ama olmazsa da, iyi temizlikçi olursun. | Open Subtitles | أعرف بأنّه حلمك العب لسونيك أنت جعلتنى أشعر أن شخص ما مثل البواب |
Tebrikler. hayalin gerçek oldu. | Open Subtitles | تهانينا أيها اللاتيني الأحمق لقد أصبح حلمك حقيقة |
Tebrikler. hayalin gerçek oldu. | Open Subtitles | تهانينا أيها اللاتيني الأحمق لقد أصبح حلمك حقيقة |
Ve aslında Pleurobot, benim için bir hayalin | TED | وفي الحقيقة، بليروبوت هو حلم تحول إلى واقع بالنسبة لي. |
Ama kendimi toparladım, yeni bir hayalin peşinden gittim, sonunda bir bilim insanı olmaya karar kıldım, belki de bir sonraki Albert Einstein. | TED | ولكني تمالكت نفسي، وخرجت باحثة عن حلم جديد، وفي آخر الأمر قررت أن أكون عالمة، ربما شيئا مثل ألبرت أينشتاين التالي. |
Bir amca olarak yeğeninizin boş bir hayalin peşinden gitmesine engel olmanız gerekmez mi? | Open Subtitles | كعمها, ألا ينبغي عليك أن توقفها من مطاردة حلم لا مستقبل له؟ |
Sonunda anladım ki, bir hayalin tek amacı gerçekleşmek değildir. | TED | وصلت الى حقيقة مفادها أن تحقيق الحلم ليست الغاية الوحيدة للحلم |
Ve Stanford'a gitmek hayalin ise, o zaman senin için benim hayalim de o. | Open Subtitles | سأكون معكِ على أيّة حال وإذا كان حلمكِ الذهاب إلى جامعة ستانفورد فإذاً، هذا حلمي لكِ ، أيضاً |
Senin de bir hayalin olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا اعرف أنه لديك أحلام ايضاً هذا حقاً أمراً جنوني. |
Hayallerinin olması güzel. Sıradaki hayalin arka kapısından girmek olsun. | Open Subtitles | من الجيد أن تحلم من الجيد أن تصوب نحو القمر |
Ama bu hayalin pençesinden kurtulman lazım. | Open Subtitles | لكن هذا الوهم الذي يسيطرعليك يجب أن يكسر |
Belki de uzun süre düşlenen bir hayalin gerçek olması gibiydi. | Open Subtitles | أو قد تكون اللحظة التي يتحقق فيها حلماً رغبت به طويلاً |
Ama bu şeyin açılışını görmek senin hayalin. | Open Subtitles | ولكن رؤية ذلك الشيء يعمل كان حُلمك |
Önceden ya da hayatın boyunca hangi aptalca, salakça fantastik hayalin olduğunu soruyorum. | Open Subtitles | انا فقط اسألك ماهي احلامك ماهي احلامك الغبية السخيفه الخياليه التي تفكر بها قبل او من خلال حياتك الحالية |
Ya da gerçekleştiremeyeceğim Başka bir hayalin | Open Subtitles | أو حلمٌ جديد لا يمكنني جعله حقيقةً |
- Yani hayalin günlük bir iş kurmak mı? | Open Subtitles | -حقّاً؟ -نعم فحلمكَ هو تأسيسُ عملٍ يوميّ؟ |
Çocuklar, işten çıkarıldıktan sonra hayatım boyunca kurduğum hayalin peşine düşmüştüm: Kendi mimarlık firmamı kurmak. | Open Subtitles | أبنائي ، بعد الإقالة ، بدأت اتابع تحقيق حلمي الدائم ، ببدأ شركتي الهندسية الخاصة |
Hayır, senin hayalin. | Open Subtitles | كلاّ، ذلك حلمكَ |
Senin leydin bir fahişe ve hayalin, hastalıklı bir aklın kabusu. | Open Subtitles | ...إعترف! سيدتك ساقطة وحلمك هو كابوس ذهن مضطرب |