ويكيبيديا

    "hayatınızı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • حياتك
        
    • حياتكم
        
    • بحياتك
        
    • حياتكِ
        
    • حياتكَ
        
    • حياتكما
        
    • بحياتكم
        
    • حياتيكما
        
    • حيواتكم
        
    • لحياتك
        
    • معامل
        
    • بحياتَكَ
        
    • تعيش علي نهجه
        
    Sizde bunu sağlayacaksınız ve... ...herşey felaket gidiyorsa, bedelini ödeyip... ...hayatınızı alırdınız. TED فتحمل شئ كهذا معك وإذا دُمر كل شئ يمكنك الدفع لشراء حياتك
    Müzik hayatınızı değiştirebilir, hem de her şeyden daha fazla. TED الموسيقى يمكن أن تغير حياتك أكثر من أي شيء آخر
    İnanılmaz derecede önemli bir şey yaparak hayatınızı iyi yönde değiştiren ve asla uygun bir şekilde teşekkür etmediğiniz birini hatırlamanızı istiyorum. TED أريد منكم ان تتذكروا شخصا قام بعمل شديد الأهمية و غير حياتك إلى إتجاه افضل, شخصا على الأرجح أنك لم تشكره ابدا.
    Sonuçta bir gün, bir faj hayatınızı kurtarabilir. TED في نهاية المطاف، إحدى العاثيات قد تنقذ حياتكم يومًا ما.
    hayatınızı kör bir adam için harcama düşüncesi sizi korkutmadı mı? Open Subtitles ألم تكن لديك مخاوف من قضاء حياتك مع رجل اعمى ؟
    Hayır, Tanrı aşkına, sadece hayatınızı kurtarmaya çalışıyorum. Beni dinleyin. Open Subtitles لا أنا أحاول أن أنقذ حياتك, لغرض إلاهي, استمع إليّ
    - Senatör, bugün karımı ve kızımı kaçırdılar ve yine de hayatınızı kurtarabildim. Open Subtitles سيناتور ، كان لديهم زوجتى و ابنتى اليوم و مازلت استطيع انقاذ حياتك
    hayatınızı kurtarmak için sadece ve sadece bir şansınız var. Open Subtitles لديكِ فرصة واحدة و فرصة واحدة فقط لكي تنقذي حياتك
    Eğer ölmekten korkuyorsanız... hayatınızı, onu korumaya değer şekilde yaşamalısınız. Open Subtitles حسناً، إن كنت تخاف الموت فإن حياتك تستحق الحفاظ عليها
    Sonsuz hayatı kaybedecekseniz, neden burada şu anda hayatınızı kurtarma derdine düşesiniz? Open Subtitles لماذا تحافظ على حياتك هنا بينما تخسر حياتك الأبدية هناك بالأعلى ؟
    Merkeze adım attığınız andan itibaren hayatınızı bize teslim ettiniz. Open Subtitles منذ أن وطأت قدمك هذا البيت أصبحت حياتك ملك لنّـا
    Bence geçen sene hayatınızı kurtardığım için bana bu kadarını borçlusunuz. Open Subtitles أضن أنك مدين لي بذلك بعد أن أنقدت حياتك العام الماضي.
    Eski hayatınızı siliyorlardı daha önce bulunduğunuz her yer, tanıdığınız herkes. Open Subtitles كان يمحون حياتك القديمة كل شئ قمت به, وكل شخص عرفته
    St. Louis'te aylar sürecek tedavi için hayatınızı değiştirmeniz pek mantıklı değil. Open Subtitles حسناً, بالكاد من المنطقي بالنسبة لك, آه, اعتزال كل حياتك لشهور متتالية
    Bütün hayatınızı kitap okuyarak geçirince, etrafta yaşanan her şeyi-- Open Subtitles عندما تقضي كل حياتك تقرأ تبدأ برؤية كل شيء كـ
    İsteseniz de istemeseniz de radikal şeffaflık ve algoritmik karar verme hızla geliyor ve hayatınızı değiştirecek. TED شئتم أم أبيتم، الشفافية المطلقة وخوارزميات اتخاذ القرار ستتغلغل سريعا في حياتكم، وستغير حياتكم.
    Ve arabanızda CD'leri bulunuyor, ve senfonilere gidiyorsunuz. Ve çocuklarınız enstrüman çalıyor. hayatınızı klasik müzik olmadan hayal edemiyorsunuz. TED ولديكم أقرص ليزرية في سياراتكم وتذهبون لحضور السمفونيات .. وأولادكم يعزفون الآلات ولايمكنكم تخيل حياتكم بدون الموسيقى الكلاسيكية ..
    Veya önceliğini artırarak ya da dikkatinizi ona vererek hayatınızı zenginleştirebileceksiniz. TED أو سوف تستطيعوا إثراء حياتكم بجعلها أولوية و بإعطاءها اهتمامكم.
    Eğer konuştuğunuz adamlara anlattıklarınızın hepsinin... yalan olduğunu söylerseniz hayatınızı kurtarabilirsiniz. Open Subtitles اذا اعترفت علانية للرجال الذين تحدثت اليهم ان كل ما قلته اكاذيب ستنجو بحياتك
    hayatınızı zorlaştırmaktan başka bir şey yapmadım. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? Open Subtitles إنني لم أفعل شيئاً سوى تصعيب حياتكِ مالذي يجعلكِ متأكدة من هذا؟
    Siz tüm hayatınızı bu asil icadı iyileştirmeye adadınız. Open Subtitles وأنت بدورك كرست حياتكَ لتشذيب هذا الإختراع النبيل
    Biliyor musun, doğru olanı yapacağım çünkü geri kalan ömrünüzü, hayatınızı eskiden eziyet ettiğiniz çocuğun kurtardığını bilerek geçireceksiniz. Open Subtitles أتعرف، سآخذ الطريق السريع لأنه عليكما أن تعيشا بقية حياتكما مدركين أن الطفل الذي إستخدمتماه لتعذيبكما قد أنقذ حياتكما
    hayatınızı kurtarmak için koşarken daha önce geçtiğiniz 5 çıkışı olan bir yol ayrımına geldiniz; bu yollardan biri mihraba, diğeri de çıkışa gidiyor. TED هربتم بحياتكم وصلتم إلى غرفة مررتم بها من قبل مع خمسة مداخل تتضمن مدخل يؤدي للهيكل والآخرللعودة للخارج
    hayatınızı burada heba ediyorsunuz. Özellikle de sen. Open Subtitles أنتما تهدران حياتيكما هنا وبخاصة أنت
    Umarım pek takmazsınız hayatınızı kurtardığım için teşekkür etmek istersiniz diye düşündüm. Open Subtitles آمل أنكم لا تمانعون، لكني استنتجت أنكم تريدون شكري على إنقاذك حيواتكم.
    Davanın normal hayatınızı etkilememesi için her türlü önlemi alıyoruz. Open Subtitles إننا نبذل كل جهد معقول للابتعاد عن التدخل غير الضروري بالنمط الطبيعي لحياتك
    # Ormandan gelen toynak sesleri # Ey ahali, oğlunuzu kızınızı kilit altına alın # hayatınızı kısaltmak istemiyorsanız Open Subtitles تمت الترجمة في معامل A CoNDiTiON (فهد))
    Başkaların hayatını kurtarmak adına kendi hayatınızı tehlikeye atıyorsunuz. Open Subtitles تُخاطرُ بحياتَكَ لأنقاذ حياة الغرباءِ
    Ayinleriniz, anlamadığınız, hayatınızı adamadığınız boş yeminlerden ibaret. Open Subtitles إن قسمك عديم المعني و أنت لا تقهمه و لا تعيش علي نهجه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد