"her şeyden" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أي شيء
• من كل شيء
• كل شئ
• كلّ شيء
• أيّ شيء
• أي شئ
• كل شيئ
• اي شيء
• من أي
• اي شئ
• بكل شيء
• أي شيئ
• كلّ ما
• من أى شئ
• كل شىء

Tam tersi bir yaklaşımla ele alalım, çevrenizdeki her şeyden daha hassas olmak.
لذا فكروا في المقاربة العكسية، أن يصبحوا ألين من أي شيء آخر حولهم.

Onlar en iyisi ve onları çok seviyorum onları her şeyden çok önemsiyorum.
إنهم الأفضل وأنا أحبهم كثيرا. وأنا أهتم بهم أكثر من أي شيء آخر.

Babam bana vazife ve onurun her şeyden önce geldiğini öğretti.
لقد علّمني أبي ذلك، أن الواجب والشرف أهم من كل شيء.

Ve bu da, esasında Richard'ın söylediği derin şey: Bir şeyi anlamak için, küçük parçalarını anlamak lazım. Etrafındaki her şeyden azıcık anlamak lazım.
ولذا، فأنه شئ عميق أن تحدث ريتشارد حول: لفهم أي شئ، يتوجب عليك فهم قليل من القطع. شئ قليل عن كل شئ يحيط به.

Yani, sadece benden sıkılmadın aslında sen her şeyden sıkıldın.
إذاً، لم تتعبي منّي وحسب، بل تعبتِ من كلّ شيء

Ama bu okula gelmek istiyorum. Hem de her şeyden çok.
لكنّني اودّ حقًا الذّهاب للمدرسة أكثر ممّا أردتُ أيّ شيء آخـر..

Seni her şeyden çok seviyorum. Daima bunu hatırla,tamam mı?
أنا أحبك أكثر من أي شئ أخر فقط تذكري ذلك

Müzik hayatınızı değiştirebilir, hem de her şeyden daha fazla.
الموسيقى يمكن أن تغير حياتك أكثر من أي شيء آخر

her şeyden çok, onlar, onun fiziksel vücudunun yakınlarında olmak istemediler.
أكثر من أي شيء آخر، لا حبذون البقاء حول جسدها الحقيقي.

Buna rağmen uzun zamandır beklediğim her şeyden daha güçlü hissettim o an.
مع ذلك، كان الشعور أقوى من أي شيء آخر توقعته منذ فترة طويلة.

Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum, ne olursa olsun.
سأظل أحبك اكثر من أي شيء في العالم لايهم مايحدث

Mahkumlar her şeyden fazla neden nefret ederler biliyor musun, Burke?
أتعرف ما الذي يكرهه السجناء أكثر من أي شيء آخر ؟

- İnsanların, her şeyden bu kadar uzakta eğlendiği, sık görülmez.
لا أرى عادةً النّاس يحتفلون . بهذا البعد من كل شيء

Mutluydum. Seninle çok mutluyum ama diğer her şeyden sıkılmıştım.
كنت في غاية السعادة بك، وضجرة من كل شيء آخر.

Charles ona geçmişini hatırlatan her şeyden uzağa taşınmamızı istediği için bunu yaptım.
تشارلز أرادنا أن نبتعد عن كل شئ يذكّره بالماضي ولماذا تركته يفعل ذلك

İkişer tane kitap. İkişer tane maliye raporları. her şeyden ikişer tane.
مجموعتين من الدفاتر ، مجموعتين من تقارير التكلفة مجموعتين من كل شئ

Ben olsam ona ilaçlardan, komşulardan erkek arkadaştan yani her şeyden girerdim.
ولو كنتُ مكانك لذهب لها ومعيّ مخدرات. الجار، الصديق ، كلّ شيء.

Bu salgını durdurmayı her şeyden daha çok istediğini biliyorum.
أعلم أنّك تحفلين لوقف هذا الوباء أكثر من أيّ شيء

Korkak yavru sincap gibi farklı olan her şeyden korkuyorsun.
مثل السنجاب الصغير الخائف أنت يخيفك أي شئ هذا مختلف

Tanrım, her şeyden bu kadar uzakta kim yaşamak ister ki?
يا الهي,من يريد أن يعيش بعيد كل البعد عن كل شيئ

Çünkü bu adam için iş her şeyden önce gelir.
بسبب ان هذا الرجل يضع عمله قبل اي شيء آخر

Seni dünyadaki her şeyden çok seviyorum ve hep yanında olacağım, tamam mı?
احبك اكثر من اي شئ في هذا العالم وسأكون دائما بجوارك

Kız adamın hayatındaki en önemli şeydi. Onun uğruna her şeyden vazgeçti.
لقد كانت شيء مهم بالنسبة له لقد ضحى بكل شيء من أجلها

One Club'ın üyesiysen orada yaptığın her şeyden yakanı kurtarırsın.
إذا كنت عضوا في الملهى فستستطيع النجاة من أي شيئ

Evet, o zaman da böyle düşünüyordun. Safının inandığı her şeyden nefret ederdin.
أجل، كان لك نفس الرأي عندئذٍ، إنّك كرهت كلّ ما آمن به فريقك.

İlişkimizi tehlikeye attım ki benim için her şeyden önemliydi.
وعرضت علاقتنا للخطر والتى تعنى الى اكثر من أى شئ

Siyah üzerine siyah mı? her şeyden öte, senin kör olmanı istemeyiz.
أسود فى أسود لا نريدك أن تصابى العمى فوق كل شىء آخر