ويكيبيديا

    "hidrojen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الهيدروجين
        
    • هيدروجينية
        
    • الهيدروجينية
        
    • الهيدروجينيّة
        
    • هيدروجين
        
    • الهيدروجينِ
        
    • هيدروجينيّة
        
    • بالهيدروجين
        
    • الهايدروجين
        
    • الهيدروجيني
        
    • والهيدروجين
        
    • الهيليوم
        
    • الذرية
        
    • هايدروجينية
        
    • من كبريتيد
        
    Kamyonlar ve uçaklar gerçekten de hidrojen veya gelişmiş biyoyakıt kullanabilirler. TED الشاحنات والطائرات يمكنها أن تستخدم بصورة عملية الهيدروجين والوقود الحيوي المتقدم.
    hidrojen gazının nasıl bir galaksiye girerek yıldız oluşturduğunu bilmek istiyorum. TED أريد أن أعرف كيف لغاز الهيدروجين أن يدخل مجرة ويخلق نجم.
    Yıldız ölümleri olmadan oksijen açığa çıkamaz. hidrojen ve helyumdan ağır diğer elementler oluşamaz. Bu durumda yaşam da mümkün olmaz. TED لذلك بدون موت نجمي؛ لن يكون هنالك أكسجين أو عناصر أخرى أثقل من الهيدروجين والهيليوم، ومن ثم لن تكون هناك حياة.
    Yani diyorsun ki, garajında hidrojen bombası imal edebilecek pek fazla adam yok. Open Subtitles ماذا تعنى انة ليس هناك رجالا مثلى قنبلة هيدروجينية فى الجراج الخاص بهم؟
    Fotosentez olayını modifiye ederek güneş ışığı kullanarak hidrojen üretmeye çalışıyoruz. TED نحن نحاول تعديل التركيب الضوئي لإنتاج الهيدروجين مباشرة من ضوء الشمس.
    Element analizine göre bol miktarda hidrojen, oksijen ve nitrojen var. Open Subtitles حسنا، استنادا إلى تحليل العناصر، وهناك وفرة من الهيدروجين والأكسجين والنيتروجين.
    Yer çekimi gaz bulutlarını milyonlarca yıl sıkıştırdı ta ki merkezin derinliklerinde hidrojen füzyonu oluşturacak kadar sıcak hale gelene dek. Open Subtitles الجاذبية ضغطت سحب الهيدروجين على مر ملايين السنين إلى أن أصبح الغاز في المركز ساخناً . بما فيه الكفاية لحدوث الاندماج
    Buradaki yoğun basınç, hidrojen gazını çalkantılı metalik bir sıvıya dönüştürüyor. Open Subtitles الضغوط الهائلة هنا تحوّل غاز الهيدروجين إلى سائل فلزّيّ عنيف الحركة
    Ve hiç kimsenin hidrojen hat frekansında yayın yapmaması gerekiyor. Open Subtitles و بالفعل لا يُفترض بأحدٍ أن يُرسل بتردد خط الهيدروجين,
    Şimdi hidrojen ve helyum gibi basit atomlar ortaya çıkıyor. TED و الآن تظهرذراتٌ بسيطة من الهيدروجين و الهيليوم.
    hidrojen ve helyum atomlarından oluşan ve belli bir şekli olmayan dev bulutlardan ibaretti. TED كان يتشكّل من سُحبٍ ضخمة من ذرّات الهيدروجين و الهيليوم، و لا بنية لها.
    Chris benden bunun üzerinde çok uzun durmamamı istedi. Ben de durmayacağım. hidrojen ekonomisi olmayacağını söylemek dışında. TED طلب مني كريس ان لا اتحدث لفترة طويلة جدا حول هذا الموضوع ، ولن افعل. إلا أن نقول أنه لن يكون هناك اقتصاد الهيدروجين.
    Şimdi, ne olacak? Bilirsiniz, ya gelip tüm okyanuslarımızı hidrojen için kuruturlarsa? TED والان ، ماذا سيحدث ؟ ماذا لو قدموا إلينا ، لنفترض ، لإمتصاص مياه محيطاتنا للبحث عن الهيدروجين ؟
    4 farklı atomdan oluştuğunu biliyoruz, bunlar: hidrojen, karbon, oksijen ve azot. TED نعلم أنه مصنوع من أربعة أنواع مختلفة من الذرات، الهيدروجين والكربون والأكسجين والنيتروجين.
    hidrojen bir bağ yapar, oksijen her zaman iki bağ yapar, azot üç bağ yapar ve karbon dört bağ yapar. TED الهيدروجين يصنع رابطة، والأكسجين يصنع رابطتان، والنيتروجين يصنع ثلاثة روابط والكربون يصنع أربع روابط.
    Bağlar arasındaki köşeler karbonları temsil ediyor. Aynı zamanda karbona bağlı hidrojen atomlarını da gizliyoruz. TED وهي ممثلة بواسطة زوايا بين الروابط، ونحن نخفي الهيدروجين المرتبط بالكربون.
    Enerji kaynağı olarak kullandığı moleküler hidrojen ile CO2'i metana çevirir. TED إنه يأخذ ثاني أوكسيد الكربون إلى الميثان مستخدماً جزيء الهيدروجين كمصدر للطاقة.
    hidrojen bombası tasarlıyorlardı. Ama bir gece, geç saatte birisi sonunda bir bomba çizdi. TED إنهم يصممون قنابل هيدروجينية. إلا أن أحدهم في المدونة متأخرا في أحد الليالي، رسم أخيرا قنبلة
    Eğer hücrelerdeki en yüksek pH yedi ise, bu hidrojen bağları varolamazlardı. TED حسناً، إذا كان أعلى مستوى حموضة في الخلايا هو 7، لم يكن لتلك الروابط الهيدروجينية أن تكون موجودة.
    Ne zamandan beri çocukları vurmak ve hidrojen bombası patlatmak iyi bir şey oldu? Open Subtitles مذ متى كان قتل الأطفال وتفجير القنابل الهيدروجينيّة مقبولاً؟
    Bu hücreler hidrojen ve oksijen alırlar. Onları bir araya getirip elektrik üretebilirsiniz. TED تأخذ خلايا الوقود الكميائية هيدروجين وأكسجين، وتمزجهم مع بعضهم ويمكنكم الحصول على كهرباء.
    Spectrometre sabit hidrojen üretimini gösteriyor. Verdiğimizden daha fazlasını alıyoruz. Bence hisselerini satsan iyi edersin. Open Subtitles عرض الاسبكتروميتر و إنتاج الهيدروجينِ مستقرِّ. أعتقد أنت من الأفضل أن تَبِيعَ ألاسهمَ المرفقِه.
    Bu 3.5 metre boyunda 18.000 kiloluk bir hidrojen bombası. Open Subtitles إنّها قنبلة هيدروجينيّة بطول 12 قدماً ووزن 40 ألف رطل
    Enerji bağımsızlığı hakkında konuşuruz, hidrojen arabaları hakında konuşuruz. TED نحن نتحد عن استقلالية الطاقة. و نتحدث أن المركبات العاملة بالهيدروجين
    Oksijen, hidrojen ve çinko'nun kendi imzaları var. TED لدى ذرات الأوكسجين، و الهايدروجين والزنك بصماتها الخاصة.
    Açık alandaki her şeyin içinde hidrojen patlamaları olacak. Open Subtitles الإنفجار الهيدروجيني سوف يمحو كل شيء في متواجد في محيط التعرض
    Ayrıca hidrojen ve yakıt hücresi araba ve kamyonlarımız park halindeyken aktif olarak şebekeye elektrik üretme imkanı sağlamaktadır. TED والهيدروجين وخلايا الوقود تعطينا هذه الفرصة لكى نستخدم سياراتنا و شاحناتنا عندما تكون متوقفة لتوليد الطاقة الكهربائية
    Stoğundaki hidrojen tamamen tükenmiş olacak nükleer füzyon duracak ve kütleçekimi yıldızı ezmeye başlayacak. Open Subtitles مخزونها من وقود الهيدرجين سينتهي كليا إلتحام النوى الذرية سيتوقف وستبدأ الجذابية بتحطيم النجم
    Havalandırmasının bir milyon hidrojen bombasından daha güçlü olacağını söylüyorlar. Open Subtitles يَقُولونَ أن مكيّفَ الهواء سَيَكُونُ أكثر قوه مِنْ مليون قنبلة هايدروجينية.
    hidrojen sülfit ilginç bir şekilde vücudumuzda bulunur. TED حسنًا، إن أجسامنا تحتوي على نسبة محددة من كبريتيد الهيدروجين.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد