ويكيبيديا

    "işçiler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عمال
        
    • العمّال
        
    • العمال
        
    • العاملين
        
    • العاملون
        
    • عمّال
        
    • للعمال
        
    • العُمّال
        
    • عمالة
        
    • العاملات
        
    • العامل
        
    • العمًال
        
    • مصانع
        
    • والعمال
        
    • عُمال
        
    Hayata tutunan bu insanlar, tanımadıkları başka insanlar ve diğer işçiler için, adil bir dünya umudu için mücadele ediyor. TED هؤلاء الناجين يقاتلون من أجل أناس لا يعرفونهم حتى الآن، من أجل عمال آخرين، فقط لأجل خلق عالم يسعنا جميعا.
    Toplama kamplarında roket yapıyorlar. Esir işçiler. Kampı Bettmann işletiyordu. Open Subtitles لقد بنوا الصواريخ فى داخل منجم للتعدين عمال بالسُخره ..
    Ama on gündür babanın casusları İşçiler Şehrini tehlikeli bir hale getirdi. Open Subtitles و لكن منذ عشرة أيام و وحشية أبوك جعلت مدينة العمّال غير آمنة
    İşçiler Şehri'nden eşlerinizi alın, çocuklarınızı alın. Open Subtitles أخرجوا نساءكم و أولادكم من مدينة العمّال
    İşçiler bu terörü benim getirdiğimi düşünüyor çünkü ben gelmeden başlamamıştı. Open Subtitles يرى العمال اننى من اتى بهذه اللعنة التى بدات منذ وصولى
    İkinci tedavi kolej öğrencileri veya genç işçiler olarak çiçeklenmeye başladıklarında olur. Open Subtitles مرحلة العلاج الثانيه تحدث عند بدء التفتح مثل طلاب الجامعات أو صغار العاملين
    Bu insanlar iyi eğitilmiş işçiler. Burada kulenin en üst parçasını birleştiriyorlar. TED هؤلاء الأشخاص عمال مدربون جيدًا، وها هم يقومون بتركيب أعلى قطعة في البرج.
    İşe bakın ki hayati önemdeki bu işçiler bugün dünyanın en düşük ücretli ve en fazla sömürülenleri arasında. TED و بطريقة ما، معظم هؤلاء العمال الأساسيين هم أيضا ضمن أقل عمال العالم أجورا و الأكثر استغلالا اليوم.
    Bu insanların çoğu iyi eğitilmiş ve yetenekli işçiler. TED والكثير منهم عمال متعلّمون جيّدا ولديهم مهارات هائلة.
    Birkaç metre uzaklıkta olan yuvalardaki işçiler, kraliçemizden yavrularını çalmaya başlar. TED تبدأ مجموعة عمال من الخلايا التي تبعد بعدة أمتار بسرقة صِغار ملكتنا.
    İklime uygun giyinmemişse de işçiler onu sıcak bir biçimde karşıladı. Open Subtitles و على الرغم من أنه لم يكن مرتديا ما يناسب المناخ في يوركشاير فقد تلقى السيد غاندي استقبالا حارا من عمال المحلج
    Gel, Freder! Hala İşçiler Şehri var elimizde. Open Subtitles هيا يا فريدر , مازال علينا أن نذهب إلى مدينة العمّال
    Eğer Kalp Makine yok edilirse, İşçiler Şehri'nin tamamı su altında kalır! Open Subtitles لو هلكت الآلة الرئيسية فسوف تضيع مدينة العمّال بأكملها
    Şimdi bu sendikalar, sürekli yeterli maaş alamadığından ve güvende olmadıklarından yakınan işçiler yüzünden, işi devam ettirmek ve para kazanmak zorlaştı. Open Subtitles ولكن الآن مع النقابات وإزعاج العمال طوال الوقت عن عدم الحصول على ما يكفي من مال وأنّهم غير آمنين بما فيه الكفاية
    Adalet duygusu güçlü sağlam karakterlidir, genellikle diğer işçiler adına konuşur. Open Subtitles شخصيتها قوية جداً وصالحة وبصفة عامة تطالب بحقوق أخواتها من العمال
    Amerikan orduları, petrol kuyularını korurken Teksaslı işçiler potansiyeli ölçüyor. Open Subtitles وأصول العاملين في البترول مساهمة في جهدهم إنها بيئة آمنة للعمل بها
    Seks sektörü dışındaki işçiler, kaçakçılara direnmeye kalkarsa sınır dışı edilme riskiyle karşılaşıyor. TED العاملون خارج قطاع الجنس إذا حاولوا مقاومة ما يتعرضون له، فإنهم يواجهون خطر الترحيل.
    Köylü işçiler, tuvaleti tütsü odasına çevirdiler. Open Subtitles عمّال ريفيون حوّلوا الحمّام إلى مدخنة لحوم.
    İşçiler liderlerinin nereye gittiğini sorunca onlara şunu söyleyin: Open Subtitles أخبر هذا للعمال عندما يسألون اين قائدهم قد ذهب
    Çoğu Hindistanlı, Pakistanlı, Srilankalı Nepalli olan bu işçiler, geride bıraktıkları aileleri için, para kazanmak uğruna herşeyi göze alıyorlar. TED معظمهم هنود، باكستانيين، سيرلانكيين، نيباليين، هؤلاء العُمّال يجازفون بكل شئ من أجل توفير المال لأسرهم في أوطانهم.
    Birçok ülkeye gidip bunun gibi fotoğraflarla dönüyoruz: Tamamen sıkıntılı, yerinden edilmişler, aç insanlar, çocuk işçiler, egzotik kareler. TED حيث نسافر للخارج ونجلب صورًا كهذه: عن المنكوبين، أو النازحين، أو الجوعى، أو عمالة الأطفال، أو الأشياء الغريبة.
    Tırtıllar, karıncaların yiyecek isteme seslerini bile taklit edebiliyorlar böylece, işçiler görev aşkıyla tırtılları besleyip temizlerler. Open Subtitles تقلّد اليرقات حتى الصوت الذي يصدره النمل عندما يلتمسون الطعام، لذا تطعمهم العاملات وتنظفهم طواعية.
    İşçiler üretim araçlarını kontrol ediyor. Open Subtitles العامل هو من يتحكم في مصادر الدخل لو لم يحفر زد ..
    Bu işçiler korkunç çalışma şartlarından... usanmış durumdalar. Open Subtitles هؤلاء العمًال مضجرون بفضاعة ظروف اعمالهم
    Açlıktan yarı baygın işçiler çatıları bombalarla uçurulmuş silah fabrikalarının çalışmasını sağladılar. Open Subtitles العمـال الـذيـن كـانـوا يعـمـلـون ..شبه فاقدى الوعى بفعل الجوع حافظوا على أستمرارية.. العمل فى مصانع الأسلحه
    Evet, yönetim ve işçiler arasında mükemmel bir ilişki kurdum. Open Subtitles نعم، علاقة مثالية المنشأة بين الإدارة والعمال.
    Kıyafet fabrikası hep yeni işçiler arıyor. Open Subtitles حسناً، مَصنَع الأثواب دئماً يَبحثُ عن عُمال جُدُد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد