ويكيبيديا

    "ihbar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بلاغ
        
    • معلومة
        
    • مكالمة
        
    • أبلغ
        
    • تقرير
        
    • الإبلاغ عن
        
    • التبليغ
        
    • أبلغت
        
    • تبلغ
        
    • وشى
        
    • بلغت
        
    • بلاغاً
        
    • البلاغ
        
    • بلغ
        
    • مجهول
        
    İsimsiz ihbar ve ardından bir vekilin kızkardeşi fahişelikten tutuklanıyor. Open Subtitles بلاغ من مجهول ويقبض على شقيقة نائبة بتهمة المتاجرة بالجنس
    Bazı çocukların çatıdan boya attığına dair bir isimsiz ihbar aldım. Open Subtitles وصلتني معلومة مجهولة المصدر عن أطفال يرمون الدهان من على السطح.
    Polisi aradım, onlar da sahte ihbar diye beni karakola getirdiler. Open Subtitles اقتحم شخص المنزل اتصلت بالشرطة فأعتقالونى بتهمة عمل مكالمة زائفة
    Karnaval kostümlü bir soygunu ihbar etmek istiyorum. Open Subtitles نعم.. أود أن أبلغ عن سرقة في متجر ماردي غراس
    Bu kurumda yaşı küçük olanlara hizmet verildiğine ve çalıştırıldığına dair ihbar aldık. Open Subtitles لدينا تقرير يفيد بأن قاصرات يعملن هنا في هذه المكان
    Peki cumartesi gecesinden saldırıyı ihbar edene kadarki zamanda ne yaptın? Open Subtitles إذا ما الذي فعلته بين ليلة السبت وليلة الإبلاغ عن الهجوم؟
    Plakanın bu sokakta park etmiş bir arabadan çalındığı ihbar edilmiş. Open Subtitles لوحة التسجيل تمّ التبليغ عن سرقتها من سيارة مركونة بهذا الشارع
    Karakola gider misin diye sormamı istemişti. Herhangi bir ihbar gelmesine karşın. Open Subtitles أراد أن يطلب منك الذهاب لمركز الشُرطة، في حال ورد أيّ بلاغ.
    Bu sabah, kimliği belirsiz bir ihbar üzerine Yüzbaşı Harris ve ben odalardan birini aradık. Open Subtitles هذا الصباحِ، بالعمل علي بلاغ مجهول النّقيب هاريس وأنا شخصياً فتّشَنا أحد مكاتبِكَ.
    Amerikalı Jack Conrad hakkında bir ihbar telefonu geldi. Open Subtitles عرفت للتو معلومة من الخط الساخن عن الأمريكي جاك كونراد
    FBI'a günde onbin tane böyle ihbar geliyor. Open Subtitles الإف بي آي تحصل على 10000 معلومة سرية أسبوعياً.
    Polisin aradığını söyleyebilirsin onlara. Biriyle konuşman gerekiyor. Onları ihbar edeceğimi söyle onlara. Open Subtitles أخبرهم أن الشرطة اتصلت بكَ وعليكَ مكالمة أحدهم وأنني سأفضح أمرهم
    Bay Craft, ihbar hattımızı arayan biri. Open Subtitles تلقينا مكالمة يمكن أن توضح لنا بشأن عملية سرقة
    Ama biri bizi ihbar etti ve hepimizi toplama kampına gönderdiler. Open Subtitles ولكن أحدهم أبلغ عنا وقاموا بتسليمنا الى مخيمات اللاجئين
    Amerikan malı bulundurduğunuz için sizi ihbar etmeyeceğim. Open Subtitles لن أرفع بك تقرير لحيازتك ممنوعات أمريكية
    Ve son olarak belki de en önemlisi saldırıyı ihbar ederek aynı saldırganı başkasının da ihbar etmesi. TED وأخيراً، ولربما النقطة الأهم هي قدرتهم على الإبلاغ عن الاعتداء فقط في حال تم الإبلاغ عن نفس الجاني من قبل شخص آخر.
    Tehlikeli olabileceğine inandığım, lise çağındaki bir hastamı ihbar etmeye çalışıyorum. Open Subtitles احاول التبليغ عن مريض في المرحلة الثانوية الذي اعتقد انه خطير
    En başında beni ihbar etmek ne kadar zekiceydi ha? Bütün işi suya düşürebilirdin! Open Subtitles كم كان معدل ذكاءك عندما أبلغت عني في البداية
    Birisine çarpmak ve sonra kaçmak... Sen olsaydın polise ihbar etmez miydin? Open Subtitles أن ترى شخص يصدم ويهرب ،، ألن تفعل ما فعلت ،، ألن تبلغ الشرطة؟
    Beni ihbar etti ve ben de sırtına buz kıracağını sapladım. Open Subtitles لقد وشى بى ، فهويت برافع الثلج على ظهره
    Conner'ı ihbar ettiğinde, kız bunları neden teslim etmedi acaba? Open Subtitles إذن لمّ لم تسلم الفتاة هذه الصور عندما بلغت عنه؟
    O arabanın çalındığını ihbar etmiş, çocuğunun aldığını değil. Open Subtitles قدّم بلاغاً بأن سيارته سرقت ليس أن أبنه أخذها بدون إذنه
    Bana bir kez daha küfür edersen seni ihbar ederim. Open Subtitles أصرخ في وجهي مرةً أخرى, و سأقدّم البلاغ.
    Memur bey, onu ihbar eden kimse, işbirlikçi odur. Open Subtitles أيها الضابط، الرجل الذي بلغ عنه هو الخائن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد