ويكيبيديا

    "ilaçları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الدواء
        
    • الحبوب
        
    • العقاقير
        
    • دواء
        
    • الأدوية
        
    • الادوية
        
    • العلاج
        
    • عقاقير
        
    • أدويته
        
    • أدويتها
        
    • الأقراص
        
    • العقار
        
    • المخدّرات
        
    • الادويه
        
    • الأدويه
        
    O ilaçları ona verirsen polisler seni kelepçeleyene kadar ölmüş olur. Open Subtitles وإن أعطيتها هذا الدواء فستموتُ قبلَ أن يضعوا الأصفادَ في يديك
    Ama, bu ilaçları vermek için 3 saat zamanımız var. Open Subtitles لكن هناك مقابل.. لدينا فقط مدة ثلاث ساعات لإعطائها الدواء
    Hormon iğnelerini olan ben ilaçları alan ben, araştırmaları yapan ben, doğurganlık konusunda sorun yaşayan kadınlarla konuşan yine ben! Open Subtitles أنا آخذ الهرمونات و الحبوب و أنا من أقوم بالبحث، و أنا من أحادث كل النساء التي تواجه مشاكل بالإنجاب
    Bacağımı daha güçlü ve sağlıklı yapmam için gerekli tüm ilaçları vereceksin. Open Subtitles وستعطيني كل العقاقير العجيبة التي سأحتاج لها يومًا لجعل قدمي قوية وصحّية
    2014'de meslektaşım ve ben, tesadüfen depresyon ve TSSB önleyici ilk ilaçları keşfedene dek. TED حتى جاء عام 2014، عندما اكتشفت أنا وزميلي صدفةً أول دواء يستطيع الوقاية من الاكتئاب واضطراب ما بعد الصدمة.
    Üçüncüsü, ileri düzey gönderim araçları kullanacağız, bununla amaç, mevcut ilaçları vücutta tam da gitmesi gereken yere göndermek. TED الثالث، نحن نبني وسائل توصيل متقدمة لتوجيه الأدوية القائمة بدقة إلى حيث الأماكن التي تحتاج الوصول إليها في الجسم.
    Eminim ki okulda dolaşan kuduz ilaçları yüzünden allak bullak olmuştur. Open Subtitles انا متاكدة انه كان متاثرا بهذه الادوية المسعور التي في المدرسة
    Yani bunu yapan her kimse çekleri bozdurup ilaçları almaya bile zahmet etmemiş. Open Subtitles إذاً, هذا يعني أن من فعل هذا، يصرف الدواء لكن لا يهتم بها,
    İlaçları ele geçirmeye çalışan organize suç örgütleri ve devrimci grupların işi. Open Subtitles مُعظمها تم تنظيمها بواسطة جرائم مُنظمة أو جماعات ثورية، تحاول ابتزاز الدواء
    Size en son yazdığım ilaçları alıyor musunuz diye sordum. Open Subtitles سألتُكَ إن كنتَ تواصل تناول الدواء الجديد الذي وصفتُه لك.
    İlaçları farelerde bulduk ve insanlarda işe yarayıp yaramadığı üzerinde çalışıyoruz. TED أجرينا اختبار الدواء على الفئران، وندرس حاليًا ما إذا كان فعالًا على البشر.
    Muhtemelen uykuya daldım, uyandığımda uykulu olduğum için yanlış ilaçları aldım. Open Subtitles من المحتمل أنني غفوت، وصحوت بعدها وتناولتُ الحبوب الخطأ أثناء نومي
    - Şu yeni rutinine alışmak için aldığın uyku ilaçları var ya. Open Subtitles ـ اتعرفين تلك الحبوب المنومة.. التي تأخذيها كي تحافظي علي جدولك المجنون؟
    Doktorun yazdığı ilaçları alsan gerçekten iyi olur. Open Subtitles يجب عليك أن تأخذي الحبوب التي وصفها الطبيب
    Ama dediğin gibi o ilaçları çalmadı onu bir canavara sen çevirdin. Open Subtitles فقط لو لم يسرق تلك العقاقير كما قلت أنت جعلته هذا الوحش.
    Dedikleri şöyle: ''Astım hastası biri geldiğinde, ona gerekli ilaçları yazıyorum. TED "يوميا أعاين مريضاً يعاني من تفاقم الربو، فأقوم بوصف دواء مسكن.
    Bu ilaçları alabileceği bir tek yer var, o da hastane. Open Subtitles المكان الوحيد الذي منه يمكن الحصول على تلك الأدوية هو المستشفى
    - Belki ilaçları vardır. - Belki de hiçbir şeyleri yoktur. Open Subtitles ـ ربما لديهم العلاج ـ ربما لا يكون هناك اى شىء
    Bütün çiftliklerin hasta hayvanları yatıştırmak için bu ilaçları bulundurmaları gerekir. Open Subtitles كل الحظائر تحتوي على عقاقير لتهدئة وعلاج الحيوانات المرضى
    Kontrol altında tutulacak, ve ilaçları arttırılınca serumu kesmeyi deneyeceğiz. Open Subtitles , ستتم مراقبته و سنحاول افطامه عندما تتم مضاعفة أدويته
    Ama ilaçları kesmesiyle ilgili bir geçmişi var ve öyle olunca ne olduğunu biliyoruz. Open Subtitles ولكنها كفت عن تناول أدويتها ونحن نعرف ما يحدث حين تفعل ذلك
    Uyku ilaçları bir tarafa, toksikoloji sonuçları da temiz çıktı. Open Subtitles بجانب الأقراص المنومة الجسم خالي من السموم
    Hangisinin işe yaradığını anlamak için ilaçları test ettiğimiz şekilde yapıldı. TED بنفس الكيفية التى نختبر بها العقاقير لنرى ما العقار النافع من بينها.
    Testler sadece bulmaları için dizayn edildikleri ilaçları bulur. Open Subtitles فحص المخدّرات مصمّم للكشف عن المخدّرات التي هو مصمّم للبحث عنها فقط
    Sadece bu ilaçları vücudumdan atmam gerekli. Open Subtitles أنا فقط احتاج ان اخرج هذه الادويه من جسمي
    O yüzden, muayene olacağım... ve tavsiye ettikleri ilaçları alacağım. Open Subtitles لذا سأخضع للفحص وسأخذ الأدويه التى سينصحونني بها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد