ويكيبيديا

    "iyi değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليس بخير
        
    • ليست بخير
        
    • ليس جيّداً
        
    • غير جيد
        
    • ليس جيدًا
        
    • ليست جيّدة
        
    • لَيسَ جيدَ
        
    • ليس جيّدًا
        
    • ليس بجيد
        
    • لست بخير
        
    • ليس جيّد
        
    • ليست على ما يرام
        
    • ليست جيده
        
    • ليست جيدة
        
    • ليسَ جيداً
        
    Sen iyi değilsin, ben iyi değilim ve o kesinlikle iyi değil. Open Subtitles أنت لست بخير و لا أنا بخير و هو بالتأكيد ليس بخير
    Babam iyi değil, nasıl kutlama yapabiliyorlar? Çabuk beni oraya götür. Open Subtitles أبي ليس بخير , كيف تحتفلون ؟ خذني إلى هناك بسرعة
    Annem iyi değil. O şeker hastası ve eğer bizi bırakmazsan ölecek. Open Subtitles أمي ليست بخير ، عندها مرض السكر وستموت إذا لم تطلق سراحنا
    Saplantılı olmuştum. Ve saplantılı olmak iyi değil. Open Subtitles أدركت للتو أمراً كنت مهووساً والهوس ليس جيّداً
    Ufak bir yanlış anlaşılma, seni önemsiyorum, ve bu hiç iyi değil. Open Subtitles سوء الفهم البسيط سأضعه جانباً وأنا مهتم بكِ وهذا أمر غير جيد
    Hızlı iklim değişikliği dalgaları yaşanırdı, karmaşık yaşam için hiç de iyi değil. TED وقد تكون هناك سلاسل تغيرات مناخية سريعة، وهذا ليس جيدًا لحياة معقدة.
    Ama hala iyi değil. - Nesi var? Open Subtitles أجل إعتقدت أننا سيكون لدينا غداء لكنه ليس بخير
    İyi değil, eğer ellerini kullanabilseydi bunu kendisi söylerdi. Open Subtitles انه ليس بخير. لو كان يستطيع استخدام يديه كان سيقول لك بنفسه.
    İyi değil, eğer ellerini kullanabilseydi bunu kendisi söylerdi. Open Subtitles انه ليس بخير. لو كان يستطيع استخدام يديه كان سيقول لك بنفسه.
    - Tabii ki iyi değil. Onu vurdunuz. Open Subtitles بالطبع هو ليس بخير, لقد اطلقت النار عليه
    Jack, maalesef pek iyi değil. Open Subtitles جاك , اردت فقط ان اقول لك هي ليست بخير في الوقت الحالي
    İyi değil. Çıkarmaya çalışıyorlar ama tepki vermiyor. Open Subtitles ليست بخير ، يحاولون ايقاظها ولكنها غائبة عن الوعي
    Bir cadı olduğumu en yakın arkadaşım Glen'e söylemem hiç iyi değil, ama Phoebe'nin bunu yabancılarla dolu bir odaya söylemesi sorun değil? Open Subtitles حتى انها ليست بخير بالنسبة لي ليقول غلين بلدي أفضل صديق أنني ساحرة، ولكن لا بأس لفيبي لنقول غرفة كاملة من الغرباء؟
    Bu yeterince iyi değil. Ben gidiyorum. Seni tanımak güzeldi. Open Subtitles هذا ليس جيّداً بما يكفي ، أنا سئمت، سرّني التعرّف عليكِ.
    Bekledim. 1 5'i ve 16'sında hava iyi değil dedin. Open Subtitles إنتظرت حتى اليوم 15 فقلت أن الطقس غير جيد، واليوم 16 قلت الطقس غير جيد
    Her neyse nerden bakarsan bu iyi değil. Open Subtitles على أي حال، النظر إلى ذلك، هذا ليس جيدًا
    Baya tıknaz bir görsel. Renklerde o kadar iyi değil. TED مُتكتّل و ظريف . الألوان ليست جيّدة جدّا.
    Eskilere göre, bazı büyücüler kötüymüş ve eğer o da öyleyse işler hiç iyi değil. Open Subtitles حَسناً، طبقاً للشيوخِ، بَعْض السحرةِ شريّرون، وإذا هو، هو لَيسَ جيدَ.
    - Gayet iyi ahbap, ama yeterince iyi değil. Open Subtitles أحسنت صنعًا يا صاح، لكن ليس جيّدًا بما فيه الكفاية.
    - İyi değil. - Tanrım! Kırkayak yiyeceğim! Open Subtitles انه ليس بجيد ياللهي, سأكل حشرة أم اربع واربعين
    İyi değil. Yapamıyorum. Kıllı ölmeyi tercih ederim. Open Subtitles ليس جيّد ، لم أستطع فعلها لقد فضلت أن أموت بقدمين مشعرتين
    Bu iki ülkenin bugünlerde arası pek iyi değil. TED فعلاقة هذين البلدين ليست على ما يرام في هذه الأيام.
    Ama eskisi gibi olmayacak. Çok iyi değil ama gene de daha iyidir. Open Subtitles انها لن تكون مثل ذي قبل ليست جيده , لكنها افضل مما كانت عليه
    Hava kurtarma senaryolarımızın hepsine baktım. Hiç biri iyi değil. Open Subtitles كلا، لقد طالعت للتو سيناريوهات التدخل الجوي إنها ليست جيدة.
    Evet ama buğday cidden çocuklar için hiç iyi değil. Open Subtitles أجل و لكن هذا ليسَ جيداً حقاً من أجل الأولاد..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد