ويكيبيديا

    "iyiliği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصالح
        
    • صالح
        
    • المعروف
        
    • الخدمة
        
    • خير
        
    • مصلحته
        
    • الطيبة
        
    • مصلحتها
        
    • المصلحة
        
    • لصالح
        
    • طيبة
        
    • سلامة
        
    • كُرمى
        
    • صالحه
        
    • صالحها
        
    Amacı halkın iyiliği için yapılan projelere yatırım yapmak. Open Subtitles بغرض القيام بمشاريع إستثمارية تخدم الصالح العام والمجتمع
    - Bu halkımızın iyiliği için. - Führer'in emirleri nihaidir. Open Subtitles ـ انها من أجل صالح الناس ـ أوامر الفوهرر نهائية
    Bu küçük iyiliği benim için yapın yoksa son 20 yıl boyunca edindiğiniz itibarınız yok olarak yerin dibine girebilir ve tutuklanabilirsiniz. Open Subtitles الآن، هل تستطيعين عمل هذا المعروف الصغير أو ستفضحين و تعتقلين و تتسخ كل نواياكِ الحسنة التي جمعتيها في 20 سنة الأخيرة
    Bana bu küçük iyiliği yapabilir misin Newmie? Open Subtitles هل يمكنك أن تسديني هذه الخدمة البسيطة، نيومي؟
    Merak ediyorum inançın anlamı diğerlerinin iyiliği için kendini feda etmek mi. Open Subtitles و تسائلتُ إن كنتُ مؤمناً بمبدأ أن نضحي بأنفسنا من أجل خير الآخرين
    Bana dürüst bir şekilde Marco'ya verdiğin tavsiyenin senin değil de Marco'nun iyiliği için olduğunu söyleyebilir misin? Open Subtitles اتستطيع ان تخبرني هل كانت نصيحتك لماركو قائمة على مصلحته او مصلحتك انت؟
    Vicdanının yenilenmeye ihtiyacı olacağını düşünmedim insan iyiliği kuyusunun kuruyacağını düşünmedim. Open Subtitles لم أعلم بأن ضميركِ سيحتاج تجديداً وبأن الطيبة البشرية سوف تنضب
    Tae Yang kendi iyiliği için gitmek istediğini söyledi. Open Subtitles ♫ يوماً ما تاي يانغ" قالت أنها سوف تغادر من أجل مصلحتها الخاصة
    Dawn'ın iyiliği için ne gerekiyorsa yaparım. Sen de yapmalısın. Open Subtitles أنا أقوم بما فيه المصلحة لداون كما ينبغي عليكِ ذلك
    Birisi, herkesin iyiliği için zor bir karar vermeli. Open Subtitles و الأمر يصبح أسوأ على أحد أن يقوم بالاختيار من أجل الصالح العام
    Ama bazen bütünün iyiliği için bir parçayı feda etmelisin. Open Subtitles لكن في بعض الأحيان عليكِ أن تُضحي بالبعض من أجل الصالح العام.
    Benim dikkatim okullarımın iyiliği üzerine odaklanmıştır. Open Subtitles اهتمامي ينصَبُّ علي الصالح العام لمَدرستي
    Hayır. herkesin iyiliği için senin ortağın içeri gelse daha iyi olurdu. Open Subtitles لا , بل سيكون من صالح الجميع لو ان شريكك ظهر هنا
    Majesteleri, ülkesinin iyiliği ve uyruklarının huzuru için... Open Subtitles واضعاً فى اعتباره صالح المملكة وأمان رعيّته
    Size yapmakta olduğum iyiliğe karşılık bana bu iyiliği yapacaksınız. Open Subtitles هذا معروف ستقدمه لي مقابل المعروف الذي أقدمه لك بالفعل.
    Mesela, şeften bu büyük iyiliği ne zaman istemeliyiz? Open Subtitles مثل، متي سنطلب هذه الخدمة الكبيرة من رئيس الشرطة؟
    Birlikte paylaşacağımız gelecekten çok ümitliyim, başkanımızı desteklemek, ülkemizin iyiliği için çalışmak. Open Subtitles وأنا متفائلة جدًا بشأن المستقبل الذي سنتشارك به، داعمين رئيسنا نعمل من أجل خير الأمة
    Kusura bakmayın, efendim ama zincir kanunu onun iyiliği için. Open Subtitles أسف يا سيدي .. ولكن قوانين امتلاك الكلاب من مصلحته هو
    Bu iyiliği ve merhametsizliği kanıtlamak istiyorum. Open Subtitles أريد أن أثبت أن الطيبة والقسوة قد يجتمعا.
    İnan bana, bu onun kendi iyiliği için, tamam mı? Open Subtitles صدقيني ، هذا من أجل مصلحتها حسناً
    Bu doğru, masum yaşamlar çoğunluğun iyiliği için yok olacak. Open Subtitles هذا صحيح، سيموت العديد من الأبرياء في سبيل المصلحة العامة.
    Durması için yalvardım ama ulusumuzun iyiliği için olduğunu söyledi. Open Subtitles طلبت منه التوقف ، لكنه قال أن هذا لصالح الأمة
    Onun iyiliği ve hikmeti asla yanımdan ayrılmasın. Open Subtitles بالتأكيد طيبة ورحمة سيتليني طوال الأيام من حياتي.
    Hepimizin iyiliği için arabana atla ve buradan git. Open Subtitles , اركبي في السيارة و ارحلي من أجل سلامة الجميع
    Sadece bir kez sınırı aştım, bir kere. Bir su perisiyle, Olympus'un iyiliği için. Open Subtitles كان انتهاكًا واحدًا مع حوريّة ماء، كُرمى للأوليمب.
    Biliyorum. Fakat o çabalayan bir mezun öğrenci ve sen kendi iyiliği için .onun sorumluluklarını uzak tutacaksın. Open Subtitles لكنه تلميذ تخرج مكافح وسوف تقلّلين من مسؤولياته من أجل صالحه
    Kendi iyiliği için, tekrar gemiye bindirmeden önce sakinleştirici vurmam gerekebilir. Open Subtitles ، لأجل صالحها ربما أحتاج أن أخدرها كي أجعلها تصعد على المتن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد