O köprünün altında hepimizin 2077'den gelmesini bekleyeceksin sonra herkesi öldüreceksin. | Open Subtitles | كنت تنتظر اسفل الجسر حتى اصل الى 2077 ثم تقتل الجميع |
Onu köprünün oradan çıkardım. Akıntıyla sürüklenmeye bırakılmasına üzülmüş gibiydi. | Open Subtitles | أنا أخرجته بالقرب من الجسر بدا حزينا لتركه يعــوم بعـيدًا |
köprünün altından çok sular aktı. Bu aralar onunla çok samimiyiz. | Open Subtitles | الماء يجري تحت الجسر نخفى أمر الفيلم بتلك الفترة كأننا لصوص |
köprünün tam altında 1,5 metre arayla buldum. Böyle ortadan kırılmış. | Open Subtitles | عثرت عليها على بعد خمسة أقدام أسفل الجسر مكسورة نصفين هكذا |
Bilirsiniz, eski köprünün yanına yeni bir köprü yapmak gibidir ve | Open Subtitles | بدا الامر وكانك تبني جسراً جديداً على جسر قديم ثم تقول |
Ancak 1059'da bu devasa köprünün inşa edilmesiyle nakil işlemi birdenbire kolaylaşıvermiş. | Open Subtitles | طريقهم كان فجأة جعل أسهل عندما، في 1059 هذا الجسر الرائع بنى |
köprünün altındaki çamurlu araziye dikilen taşlar istiridyelerin yetişmesini hızlandırıyor. | Open Subtitles | الأحجار تقف في الأراضي الطينية تحت الجسر لتشجيع المحار للنمو |
Dinle, farklılıklarımız olduğunu biliyorum olan oldu ama köprünün altından çok sular aktı. | Open Subtitles | إسمع, أعلم إن لدينا إختلافاتنا هذا يحدث, أليس كذلك؟ إنه ماء تحت الجسر |
Diğer yandan eğer köprünün şu tarafına yürürsek dün olduğumuz yere, küçük güzel papatya tarlasına varırız, sonra da... | Open Subtitles | ومن الناحية الأخرى إذا أخذنا الجسر الصغير الجانبي هناك، سنصل إلى الحقل الصغير الجميل المليء بالورود، حيث كنا بالأمس |
köprünün altında saldırının gerçekleştiği yerde hiç güvenlik kamerası yok. | Open Subtitles | لا توجد كاميرات أمنية تحت الجسر حيث مكان أطلاق النيران |
Senin tutuk altına alındığın yer altı barının yanındaki köprünün altındaki yer işte. | Open Subtitles | هل تعلمين، ذلك المكان تحت الجسر قرب حانة حيث حصلت على قيد الاعتقال |
Sonra köprünün karşısında iki Alman nöbetçi bulacaksınız. Onları devreden çıkarın. | Open Subtitles | على الجانب الآخر من الجسر يوجد حارسان ألمانيان ، قوموا بإيقافهم |
köprünün diğer ucunda olan, bu dinleyicinin anlayabilmesi. | TED | ما يوجد في نهاية ذلك الجسر متروك للجمهور لمعرفته. |
Ama köprünün çöküşü asma köprü gelişimini kökünden yok etti. | TED | لكن انهيار هذا الجسر أوقف تطور الجسور المعلقة وجمدها عند تلك النقطة. |
Ertesi sabah, iki memur evime geldi ve Mike'ın arabasının köprünün altında bulunduğunu söyledi. | TED | وفي الصباح التالي ، أتى ضابطان إلى منزلي وأبلغوني بأن سيارة مايك كانت واقفة بالقرب من الجسر |
Ayrıca burada görebileceğiniz üzere tarihi köprünün ötesinde, plazanın hemen yanında, nehir size sanki bir çöp nehriymiş gibi görünebilir. | TED | وخلف الجسر التاريخي الذي ترونه هنا، بجانب الساحة، تستطيعون رؤية أن النهر كان يبدو كنهر من القمامة. |
Ve bu muhtemelen, köprünün üzerinde sürmeye başlamadan önce yanıtlamak isteyeceğiniz bir sorudur. | TED | وهذا سؤال قد تريد الإجابة عليه قبل القيادة عبر هذا الجسر |
Karşıya geçtiklerinde, son dört dakika kalmış olacak ve siz hala köprünün riskli kısmında duruyor olacaksınız. | TED | حينما ينقضي وقت عبورهما يكون قد بقي 4 دقائق فقط وأنت مازلت عالقًا على الجانب الخاطئ من الجسر |
Böylece 2009 yılında, daha doğrusu 2009 yılının sonunda, Lagos'ta Üçüncü Ana köprünün üzerindeydim. | TED | ولذلك كنت هنا في 2009، في الحقيقة كنتُ هنا في نهاية 2009، في جزيرة لاغوس على جسر البر الرئيسي الثالث. |
Ne yazık ki köprünün ilk tatbiki kullanımını göremeyeceksiniz. | Open Subtitles | من المؤسف إنكم لن تكونوا هنا لرؤية أول أستخدام عملى للجسر |
Tamam, şuradaki köprünün altından gelen zayıf radyasyon sinyalleri alıyorum. | Open Subtitles | موافقة،أَلتقطُقراءاتَحمراءَ تحت ذلك حقِّ الجسرِ هناك. |
- köprünün üzerinde treni durdurmak.. - ..yönetmeliğe aykırıdır. | Open Subtitles | هذا مخالف للتعليمات بأنتوقفالقطارعلى الكوبري. |
Jersey'de köprünün altında bir zenciyi öperken görmüştüm. | Open Subtitles | رايتها تُقِّبل زنجى تحت الكوبرى فى جيرسى |
Kamyonları terk edin. Dağılın ve köprünün altına saklanın! | Open Subtitles | ترجلوا من العربات، واخترقوا القوات واحتموا بالجسر |
Bir alışveriş arabası alıp her şeyini onun içine koyup köprünün altında yeni arkadaşlar edinecek gibisin. | Open Subtitles | يُمكنك أن تحضر عربة تسوّق وتحفظ فيها كل أغراضك وتكتسبُ بعض الأصدقاء الجدد تحت أيِّ كوبري في مكانِ ما |
köprünün diğer tarafına çok geçiyor musun? | Open Subtitles | هل تعبر الجِسر كثيراً؟ |
Mazide kaldı ve o çok uzak köprünün altından çok sular aktı. | Open Subtitles | ما فات قد مات، وهذه الأحداث قد ولت منذ زمن بعيد |