kızgın ve usanmıştım, ancak en önemlisi, tam anlamı ile çaresiz hissediyordum. | TED | كنت غاضبة و محبطة و الأهم من ذلك كله شعوري بالعجز المطلق. |
Çok kızgın olduğunuz tek bir an bile mi yok? | Open Subtitles | أتعنين أنه لم تمر لحظة عليكِ كنت فيها غاضبة جدا؟ |
Biz dostuz. Bizim orada iç içkini. Yoksa hala kızgın mısın? | Open Subtitles | إننا أصدقاء، اشرب في دارنا، أم أنك ما زلت غاضب منا؟ |
Bilmiyorum. Seni çarpan şu serseri zaten bana çok kızgın. | Open Subtitles | لا أعلم , ذاك اللص الذي طعنك غاضب مني جداً |
Ayrıca sen bunu kabul etmediğin için sana çok kızgın olduğunu da söyledi. | Open Subtitles | قال أيضاً أنّه كان غاضباً جداً عندما أخبرته أنّه لا يمكنه العيش معك |
O küçük kan tahlili için hala kızgın değilsin ya? | Open Subtitles | لا تزال غاضبا بشأن القليل من الدم للفحص أليس كذلك؟ |
Onunla flört ettiği için kızgın değilim ama benim evimde olmaz. | Open Subtitles | أنا لست غاضبة منها لأنها غازلتك، ولكن ولكن في منزلي، لا |
- Dawn çok kızgın. - Normal. Bunu hepimiz yaşamışızdır. | Open Subtitles | إنها غاضبة فحسب أمور كهذه تحدث , لقد مررنا بها |
Tamam, belki biraz kızgın olabilirim. Neden bu kadar uzun sürdü? | Open Subtitles | حسناً ، ربما غاضبة قليلاً أقصد مالذي أخّركم يا أصدقاء ؟ |
Bana kızgın olduğunu biliyorum çünkü yanlış düşüncelerle seni buraya getirdim... | Open Subtitles | أعرف أنكِ غاضبة مني لكني أحضرتك إلى هنا تحت إدعاءات مزيفة |
Gerçek ben babama kızgın, ki bunun anlamı ben somurtuyorum ve sessiz oluyorum. | Open Subtitles | لأن النسخة الحقيقية مني غاضبة من أبي الذي يعني بأنني سأتجهم وأعامله بصمت. |
Şimdi çok kızgın, onunla dalga geçersek gerçekten canı yanacak. | Open Subtitles | الآن هو غاضب جدآ, لحظات من الطيش تسبب له الألم |
Şimdi o kadar kızgın ki, şakalaşma anları ona acı veriyor. | Open Subtitles | الآن هو غاضب جداً, لحظات من الطيش . تسبب له الألم |
Şu an bir dosta ihtiyacı olan kişi benim. Oğlum bana kızgın. | Open Subtitles | لو كان هناك أحد بحاجه لصديق الآن فهو أنا, أبني غاضب مني |
- Unutma ki bana uzun süre kızgın kalmak zordur. | Open Subtitles | ما الذي يمكنني قوله لك؟ من الصعب البقاء غاضب مني |
Bazen daha hafif ya da daha az kızgın olmanın tek yolu.. | Open Subtitles | وأحيانا الطريقة الوحيدة بأننا يمكننا أن نشعر أخف وزنا أو أقل غاضباً |
Ben sadece bana hâlâ kızgın mısın diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنتُ أتساءل فحسب عمّ إذا كنت لا تزال غاضباً مني؟ |
kızgın olduğu zaman ne kadar kötü bir ahbap olduğunu hayal edemezsiniz. | Open Subtitles | انت لا تستطيع ان تتخيل اى شخص بغيض هو عندما يكون غاضبا |
O biraz kızgın, biraz dargın Kötü bir sevgili misin? | Open Subtitles | هي غاضبه قليله و هي حاله مؤقته انت حبيب محارب؟ |
Ya mutsuz biri olmaya devam edebilirsin, ya da herkese kızgın olmayı bırakır ve her şeyi olduğu gibi kabullenebilirsin. | Open Subtitles | يمكنكي أن تستمري في كونك بائسة فقط يمكنكي أن تتوقفي عن الغضب من الجميع وتتقبلي الأمور على ما هي عليه |
Pek çok kızgın seyirci, oyuncuların fazla paragöz olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بعض المشجعين غاضبين لانهم يشعرون ان اللاعبين اصبحوا جشعين جدا. |
-Evet. Tamam, ama kızgın olduğumuzda oyuncakları parçalamak doğru değil. | Open Subtitles | حسنا، ولكن ليس من الجيد تمزيق الألعاب عندما نكون غاضبون |
Vay, bunlar yeni dostlarım değillerse. kızgın Çocuk ve Tembel Amca. | Open Subtitles | حسنا حتى لو كان أصدقائي الجدد هم الصبي الغاضب العم الكسول |
Şimdi Cleo, Donovan'la yeteri kadar zaman geçirmediğin için kızgın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الآن ، كليو أعلم بأنك منزعج لعدم قضاءك وقتاً كافياً مع دونفان |
Sandra, kızgın olduğunu biliyorum ama ben Gary'ye evi terk etmesini önermedim. | Open Subtitles | ؟ ساندرا أعلم أنك منزعجة لكني لم أوصي غاري بأن يترك منزله |
Sana hâlâ yardım edebilirim. Bana kızgın olmana gerek yok. | Open Subtitles | لا يزال بوسعي مساعدتكَ ليس عليكَ أن تكون غاضبًا عليّ |
kızgın burjuvalar, şüpheli öğretmenler özel hayatına düşkün şairler. | Open Subtitles | وهناك حيث يوجد برجوازي مستاء أو مدير مدرسة عديم الثقة أو شاعر مرتبط وحده بحياته الخاصة |
kızgın Çünkü Annesi maymun yapıyormuş ve babası t.maymun olmuş. | Open Subtitles | إنها مستاءة لأن والدتها كانت تصنع قرودًا ووالدها جن جنونه. |
Düşünebiliyor musun, öyle güçlü bir varlık kızgın olduğunda neler yapabilir? | Open Subtitles | هل تتصور كيف ستكون نتيجة غضب شيء بمثل تلك القوة الرهيبة؟ |