ويكيبيديا

    "kızları" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • فتيات
        
    • البنات
        
    • بنات
        
    • الفتاتين
        
    • الفتاة
        
    • بالفتيات
        
    • النساء
        
    • ابنتهم
        
    • ابنتهما
        
    • الفتاتان
        
    • إبنتهم
        
    • الفتيات
        
    • للفتيات
        
    • ابنة
        
    • بناتهم
        
    Anneleri, ağabeyleri, babaları ve amcaları tarafından dövülen kızları gördüm. TED و رأيت فتيات ضربتهن أمهاتهن وأخوتهن , وآبائهن , وأعمامهن
    Üniversiteli kızları daha az makyaj yaptıkları için erkekler beğeniyor. Open Subtitles فتيات الكليّة يضعوا تبرّج أقل على الوجه ولهذا يُفضّلهم الشباب
    Erkekler kızları düşündüğünde onların gözlerini, bacaklarını ve göğüslerini düşünür. Open Subtitles عندما يفكر الرجال في البنات يفكرون في عيونهم سيقانهم وصدورهم
    Size, Majesteleri'nin kızları Leydi Mary ve Leydi Elizabeth'i takdim etmek isterim. Open Subtitles أسمح لي أن أقدم بنات صاحب الجلالة السيدة ماري والسيدة اليزابيث فاتنات.
    Ambülansa bindirilmelerinden önce Fransız göçmenlik bürosu uçağa çıkıp kızları kayıt altına almış. Open Subtitles دائرة الهجرة الفرنسيّة إلتقت بالطائرة وأكملت أوراق الفتاتين قبل تحميلهما على سيّارة إسعاف.
    Ayrıca teneffüste de diğer kızları oyun için takımına seçenin o olduğunu gördüm TED و في الفسحة، لاحظت أنها الفتاة التي تختار الفتيات الأخريات ليكنّ في فريقها.
    Benim üç kızım var.. ama siz kızları çalıştırmıyorsunuz sanırım? Open Subtitles لدي 3 فتيات ، أنتم لا تدرّبون الفتيات إذن ؟
    Buradaki Monglar çabuk uyum sağlar. kızları üniversiteye, oğlanları da hapse girer. Open Subtitles فتيات الهمونع يتكيفن بشكل أفضل البنات يذهبن للجامعة و الشباب يذهبون للسجن
    Tüm 8. sınıf kızları adına bunu telafi etmek istiyorum. Open Subtitles بالنيابة عن فتيات الصف الثامن بأكمله، أود أن أعوض عنك
    Bunu ülkenin dört bir yanındaki tüm yatılı okul kızları için yapabilirim. Open Subtitles يمكنني فعل ذلك لأجل كل فتيات المدارس الداخلية في كل أنحاء البلاد
    Hiçbir şeye benzemeyen kızları alıp prensese dönüştürdüğüne tanık oldum. Open Subtitles لقد رأيتها تأخذ فتيات يبدون بمظهر سيئ وتحولهم إلى أميرات
    - kızları okula sen götürüyorsun ben alıyorum. Bu adil, anlaşmamız böyleydi. Open Subtitles أنتي تأخذين البنات الى المدرسة وأنا أقلّهم منها, هذا عادل, وهذا إتفاقنا
    Babalar ve kızları devreyi özel yollarla tamamlıyorlar. TED الآباء و البنات يكملون دوائر بطرق خاصة.
    Saatler içinde, işgalciler kraliçemizin tüm yavru kaynağını yakındaki en büyük yuvaya götürmüş olur ve kraliçenin hayatta kalan kızları onu terk eder. TED في غصون ساعات، ينقل المُغيرون كامل مخزون حضنة الملكة إلى أكبر خلية مجاورة وتهجر بنات الملكة الناجيات أمهن.
    Yoksa kızları tekrar tekrar ve tekrar kaybettiği için mi? Open Subtitles أم أن ذلك سيؤدي لخسارتكِ الفتاتين مراراً و تكراراً ؟
    kızları kurtarıp para kazanabilirsin. Burası büyük bir şehir, değil mi? Open Subtitles تستطيع إنقاذ الفتاة وتربح الأموال أليست هذه بلد عظيمة أم ماذا؟
    Aynı şekilde, çoğunlukla kızları, onların güzel saç ve elbiseleri için ama erkekleri zekaları için tamamladığımızda bir değer iletiriz. TED وعلى نفس المنوال، فنحن نعبر عن قيم محددة عندما نشيد بالفتيات بالإشادة بشعرهن الجميل أو لباسهن الجميل، ونشيد بذكاء الصبيان.
    - aslında ben daha çok kızları tercih ederim, "şey,vills"i olmayanları yani Open Subtitles حقيقتا احب ان اقضي معظم وقتي مع النساء التي بدون عضو ذكري
    Onların sadık küçük kızları gibi davranmaktan benim tarzım olmayan kıyafetler giymekten... Open Subtitles اتظاهر بأن اكون ابنتهم المطيعة. البس بطريقة ما، بحيث لا اكون نفسي.
    Ailesi, kızları seçildiği için gururluydu. TED والداها فخوران بأن ابنتهما قد تم اختيارها.
    - Bırak kızları ! - Kamyona binin kızlar. Binin. Open Subtitles دع الفتاتان تذهبن إدخلا الشاحنة يا فتيات إدخلا
    kızları Nadya, tesettüre ve başını örtmeye karar vermiş. Open Subtitles إبنتهم نادية قررت أن تلبس الحجاب أو غطاء الرأس
    Bakın; şu ortadaki yükseltinin halihazırda okula giden kızları var. TED أنظروا: تلك الحدبة الضخمة في المنتصف بالفعل الفتيات في المدارس.
    Liseden beri benim gibi tiplerle konuşmayı aklından bile geçirmeyecek kızları gözünden tanırım. Open Subtitles منذ المدرسة الثانوية كانت المشاكل تقع للفتيات اللواتي يحاولن التحدث الى رجل مثلي
    Çünkü ellerinde boşanmış, dul bir kızları olsun istemediler. Çünkü bu, elbette, ailelerinin onuruna leke getirirdi. TED لأنهم لا يريدون ابنة مطلقة بينهم لأن ذلك، بالطبع، من شأنه أن يجلب العار للأسرة.
    Babalar ve kızları, bir çoğunun bir süredir tecrübe bile etmediği fiziksel bağlantı kurma fırsatı buldular. TED حتى أن الآباء و بناتهم حصلوا على فرصة للقرب المكاني من بناتهم، و هذا شئ لم يحصل عليه الكثير منهم منذ فترة طويلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد