| kalbimden ve ruhumdan dökülenlere bir şiir yazıp sırasına koydum. | Open Subtitles | وضعت قلبي و روحي في قصيدة و ضعتها على طاولتها |
| Efendim, bu açılış konuşmasını yapmak istedim, çünkü kalbimden geçenleri söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لأنني أريد التحدث معك من قلبي لقد عشت أيام سيئة في مراهقتي |
| Ben daha çocukken onları kalbimden atmak için beni idamlara götürüp izletirdi. | Open Subtitles | ،عندما كنتُ طفلاً، أخرجتها من قلبي .لقد كان يصطحبني إلى مُشاهدة الإعدامات |
| Beni kafamdan vurup kalbimden bıçaklayacağını söyledi, sırf ilişkiyi bitirmek istediğim için. | TED | اخبرنى بانه سيطلق النار على راسى و يطعنى في قلبي ببساطة لأنى أردت إنهاء علاقتنا المتسلطة |
| Ama ben kalbimden gelerek çiziyordum... | Open Subtitles | لقد كنت أرسم بقلبي وإذا نظرت جيدا |
| kalbimden fazla atmasına dayanamıyorum. | Open Subtitles | . لم اعد البسها قلبي لا يستطيع التوقف عن الخفقان . آه |
| Yapmak istediğim tek şey kalbimden geldiği gibi yazmaktı. | Open Subtitles | كل ما أردت فعله هو كتابة ما يوجد في قلبي |
| Tamam, Ben bu kitabı kalbimden kar etmeyi düşünerek ya da para kazanmak için yazmadım. | Open Subtitles | انا لم أكتب هذا الكتاب وفي قلبي نية الربح الخبيث ولم أقم بكتابته من أجل المال |
| kalbimden hep benim olduğum gemide olduğuna ve tüm bu maceralar boyunca hep yanımda olduğuna inandım. | Open Subtitles | ذلك الشيء بقي في قلبي دائماً وكان يشعرني بأنك معي في السفينة وتخوض المغامرات معي في البحر خلال السنين |
| Sanki kalbimden büyük bir yükün kalktığını hissettim. | Open Subtitles | شعرت كما لو أنّ حِملاً ثقيلاً فجأة إنزاح عن قلبي |
| Gerçekten çok yoruldum, Alice, inan bana fakat tam olarak seni kalbimden çıkaramam gibi görünüyor. | Open Subtitles | لقد حاولت بقوة حقاً , أليس صدقيني لكن فقط لا يبدو أنني أستطيع إخراجك من قلبي |
| Camilla, sana Meksikalı dediğimde, o lafı kalbimden söylemedim, eski bir yaranın titremesiydi o. | Open Subtitles | وكاميلا، عندما قلت لكِ أيتها المتشحمة لم يكن قلبي من تكلم ولكنها رعشة من جرح قديم |
| Uzun zaman önce size kalbimden... konuşacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدتكم منذ وقتا مضي انني سأتحدث من قلبي |
| Tanrım, onu hissediyorum, Sanki kalbimden eldivene giden bir ip gibi... | Open Subtitles | يا إلهي ، يمكنني الشعور به كأنه حبل يمتد من قلبي للقفاز |
| kalbimden bilardo topu yapıp, maymunlara bilardo oynatma vardı ya? | Open Subtitles | خاصة الطريقة حيث تحوّل قلبي الى كرة بليارد بيضاء تلعب بها القردة |
| Dudağımdan dökülen şarkı ve kalbimden gelen aşkla. | Open Subtitles | و هناك أغنية على شفتاي و حب مكنون في قلبي |
| O ses benden geliyordu. Tek kalbimden. Zaman ve uzay içinde çetrefilli bir vakayım geri dalgalanıp sende birleşmiş olmalı. | Open Subtitles | لقد كان ذلك أنا، قلبي الوحيد لأنني حدث معقد في الفضاء و الزمان |
| Biliyorum sıra dışı bir istek olacak ama lütfen elimdeki silahı al ve beni tam kalbimden vur. | Open Subtitles | أعرف أن هذا طلب غير عادي و لكن أريدك أن تأخذ المسدس و تضع رصاصة في قلبي |
| kalbimden gelen birkaç kelime sarf etmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعبر عما في قلبي ببضع كلمات فحسب |
| kalbimden geçenin ne olduğunu bilmek istiyordun. | Open Subtitles | لقد أردتِ أن تعلمِ ما كان بقلبي. |
| Emin değilim ama kalbimden hissediyorum sanki. | Open Subtitles | لست واثقا, ولكنى اعتقد اننى سوف اعرف من خلال قلبى |
| Şarapneli kalbimden uzak tutmalı. | Open Subtitles | هو يَجِبُ أَنْ يَبقي الشضيَّةَ خارج قلبِي. لكن ماذا يمكن أَنْ يُولّدُ؟ |
| "Ama en önemlisi, Bill, sadakatsiz ve kaypak kalbimden dolayı özür dilerim." | Open Subtitles | لكن الأهم من ذلك كلّه, بيل، أعتذر لقلبي الخائن والمتلوّن. |
| Ne cüretle bunu ima edersin! Asıl sen bana vurdun. Beni kalbimden yaraladın. | Open Subtitles | إنك أنت من ضربني لقد جرحتني في القلب |