Bildiği kadarıyla, kalkan kendisini koruyacaktır, fakat bundan tam olarak emin değildir. | Open Subtitles | على حد علمه، أن الدرع سيحميه. ولكنه لا يعلم ذلك بشكل قاطع. |
Bu kalkanı görmek için basit bir kalkan detektörü olan bir pusula yeterlidir. | Open Subtitles | ولترى الدرع كل ما تحتاجه هو جهاز كشف عن الدرع بسيط وهو البوصلة |
Korkarım ki, arkadaşların vardığında kalkan jeneratörü birazcık kullanıIıyor olacak. | Open Subtitles | انا خائف,مولد الدرع سوف يكون جاهز للعمل عندما اصدقائك يصلون |
Bunu aktif hâle getirebildim. Bu kişisel bir kalkan, koruyucu deri gibi. | Open Subtitles | لقد قمت بتنشيط هذا ، إنه درع شخصى و هو يحمى جسدك |
Öyle bile olsa biz sürekli oluşturmaya devam edersek kalkan görevi göreceklerdir. | Open Subtitles | حتى لو كانوا كذلك سوف نستمر في صنع المزيد وسيكونون بمثابة درع |
- Monitör çalışmayacak ve kalkan da devre dışı kalacak. | Open Subtitles | و الرؤية لن تعمل، و الدروع لن يكون لها فائدة |
Silahları Goa'uld kalkan teknolojisini aşıp ana gemilerini yok edebiliyor. | Open Subtitles | و يمكن لأسلحته أن تخترق دروع الجواؤلد و تدمير سفنهم الأم |
Öyle olduğunu biliyorum ama bunu bir kalkan olarak kullanman şaşırtıcı. | Open Subtitles | أعلم أنك صريح، لكن تلك صدمة لكي أرى كيف تستخدمها كدرع |
Temasla bulaşabilen hastalığı engelleyen bir tip koruyucu kalkan oluştururlar ve böylece insanlar korunmuş olur. | TED | وينشئون ما يشبه الدرع الواقي والذي يعمل على تجنب الاتصال بالمرض، مما يوفر حماية لهؤلاء الناس. |
Dışıda gördüğünüz o büyük kalkan, onu koruyacak olan ısı kalkanı o. | TED | ذلك الدرع الكبير الذي ترونه في الخارج، هو الدرع الحراري الذي سيقوم بحماية المركبة. |
kalkan Duvarı koruyucu etkisinden çıktınız, ve aşık çöle çıktınız. | Open Subtitles | تحذير: لقد رفعت الدرع الواقي ودخلت الصحراء المفتوحة |
Bundan böyle bu kalkan benim çünkü ben daha yetenekliyim. | Open Subtitles | أنا ساجلس على الدرع من الآن فصاعدا لأني موهوب |
kalkan alanının dışına çıktık, bizi iki sektör öteden bulabilirler. | Open Subtitles | نحن خارج نطاق الدرع. والآن حان دورك، أيها القائد. |
Eğer kalkan jeneratörünü tamir edemezsek çantada keklik olacağız. | Open Subtitles | إذا لم نستطيع إصلاح مولد الدرع سنكون أهدافاً سهلة. |
Aslında bu kapıda yüz sihirbazın kıramayacağı bir kalkan var. | Open Subtitles | عادة هناك درع لهذا الباب مئات السحرة لا يمكنهم كسره |
Şu anda koruyucu kalkan duvarını yok ettiniz ve açık çöle girdiniz. | Open Subtitles | تحزير لقد رفت درع الواقى ودخلت الصحراء المفتوحه |
Bilirsin bir daha kendine kalkan olarak birini seçersen... kendine çatlak bir zenciyi seçmesen senin için iyi olur. | Open Subtitles | تعرف, فى المرة القادمة عندما تختار درع انسانى أفضل لك ألا تختار زنجى أحمق |
Ve herşey kalkan korumasında, ve bu kalkan yardımıyla, dokunulamaz durumdayız. | Open Subtitles | لكن كل شيء كل شيء محمي وبهذه الدروع نحن لن نخترق |
kalkan gücü yüzde dördün altına düşerse gemi parçalara ayrılır. | Open Subtitles | لو ضعفت قوه الدروع عن أربعه فى المائه السفينه ستتحطم |
Naquadria hala bizim kalkan ve silah geliştirip Goa'uld'a karşı koyabilmemiz için elimizdeki en iyi şans. | Open Subtitles | لخلق أسلحة و دروع قادرة على ردع الجواؤلد |
Gerçekten de düşünüyorsunuz ki, çocukları bir kalkan gibi kullanmak, yerinde ve uygun bir durum. | TED | هل تعتقدون حقاً أنه من اللائق أن تأخذوا الاطفال وتستعملوهم كدرع وقاية ؟ |
Orospu çocuğu küçük kızı kendine kalkan yaptı. | Open Subtitles | أتعرفين انه اتخذ من طفلة درعاً ضد الرصاص؟ |
Can damarlarımız olduklarını söylemek de mümkün. Onlara kalkan olmak senin işin değil mi? | Open Subtitles | بوسعكَ القول بأنّهم حبل سلامتنا، أليس تكليفك هو أن تكون درعًا لهم؟ |
Kerry'nin hakkını vereyim, gerçekten harika bir kalkan oluyor. | Open Subtitles | :سأقول هذا عن كيري لقد صنعت درعا بشريا عظيما لصد الفشار |
Kally, hava alanini ara arastiralim bu gece inen ve kalkan butun ucaklari ve helikopterleri en ufak bir ayrintiyi bile kacirmayin her kes kuralallara uysun | Open Subtitles | ربما نستطيع أن نجد المكان داريا, أتصلى بالملاحه الجويه وابحثى عن الوثائق نريد معلومات عن أى رحله جويه تقلع أو تعود |
Buradan çok uzakta olan Nijerya'dan kalkan bir uçağa bindirildi. | Open Subtitles | تم وضعه على طائرة و التي أقلعت من مطار بـنيجيريا في الجانب الآخر من العالم |
Pekala, kuryeleri kalkan olarak kullanacaksınız. | Open Subtitles | حسناً .. يبدو أنّك ستستخدمين مبعوثي البريد كدروع |
Bu masadan kalkan sıradaki kişi hayatı boyunca oturarak işemek zorunda kalır. | Open Subtitles | وإن نهض أحدكم من مكانه، فسأتأكد من كونه يتبول جالسًا طوال حياته |
kalkan jeneratöründeki girdi yüklemesini ikna edecek olan alt programı çalıştırmalıyım ham elektriği kullanılabilir güce azaltmak için. | Open Subtitles | حيث ستربط الحاجز الي مولد الدرع لتخفيف الطاقة الخام الي مولد للدرع |
Fabrika bir kalkan jenaratörüyle korunuyor. | Open Subtitles | المصنع محمي بدرع للطاقة |