Kameraları kontrol etmeni istiyorum, bak bakalım işimize yarar birşeyler bulabilecek misin. | Open Subtitles | حسنٌ، أريد مُشاهدة أشرطة الكاميرات تلك سأحاول ان أجد شيء يُساندنا بالأمر |
Birçok haklı nedenden dolayı, uçan Kameraları düzenlemek için mantıklı yasaların üretilmesi zordur. | TED | للكثير من الأسباب الجيدة، فإنه من الصعب الإتيان بقوانين راشدة، لتنظيم أمر الكاميرات الطائرة. |
Kameraları iptal etmek için boya mı sıkacak, yoksa çatıdaki kabloyu mu kesecek? | Open Subtitles | هي تقتل الكاميرا بالبخاخ او كنت تريدها ان تقطع سلك الكهرباء من السطح |
Trafik Kameraları, benzin istasyonu güvenlik Kameraları ve her şey... | Open Subtitles | كاميرا المرور ، محطات الوقود ، كاميرات الامن كل شيء |
Güvenlik Kameraları devre dışı kaldığı için alarmın çalmadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لذا نعتقد أنّه في هذا الوقت تمّ إيقاف آلات التصوير. |
Belki güvenlik Kameraları da işe yarar. Şunu alabilir miyim? | Open Subtitles | ربما كاميرات المراقبة و، أيمكنني الحصول على ذلك، من فضلك؟ |
Bir sonraki videoda, bu robotta kullanılan Kameraları göreceksiniz. | TED | في الفيديو القادم سترون الكاميرات التي تستخدم علي هذا الروبوت. |
Kameraları, elmas yüzükleri, televizyonları rehine vermek veya satmak kolay. | Open Subtitles | الكاميرات والخواتم الماسيّة وأجهزة التليفزيون هى أسهل شىء يُمكن رهنه أو بيعه. |
Failler bankaya girip, Kameraları vurmuşlar ve şuradaki güvenlik görevlisini öldürmüşler. | Open Subtitles | المجرمون قاموا بإطلاق النار على الكاميرات, و اقتحموا البنك, و بينما كان يطاردهم الحارس , اردوه قتيلاً. |
Ama banyoda öylece duran Kameraları görünce bir tanesini istediğime karar verdim. | Open Subtitles | لكن بمجرد رؤيتي الكاميرات متروكة في الحمام قررت أخذ واحدة لي |
Tüm Kameraları ve bulabildiğin ses ekiplerini topla. | Open Subtitles | إحشد كل الكاميرات و فرق الصوت التي تستطيع احضارها |
Lazerli flaş ile Kameraları etkisiz hale getirip plazma meşalesiyle kapıyı kesmişler. | Open Subtitles | لقد أستعملوا وميض الليزر لكي يُعموا الكاميرا وشعلة البلازما للعبور من البوابة |
Ama Kameraları ve etraftakileri farketmeniz yüzünden.... kızlarla sikişememek... | Open Subtitles | ولكن كنت لا تأخذ الكاميرا في الحسبان, وأنهم ناس لا يمارسون الجنس مع دمى. |
Lee Ray'in gizli Kameraları bulduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أعتقد أن لي راي يريد إخفاء شيء عن الكاميرا |
Hippy, sen dış Kameraları gözle. | Open Subtitles | هيبى , تولى أنت كاميرا المراقبة الخارجية |
Ana girişin olduğu yerde bir Kameraları var. | Open Subtitles | ثبتوا كاميرا على الباب الرئيسى, تغطى هذا |
Bizi bulmak için Tanrı'nın Gözü'nü kullanırlarsa civardaki Kameraları hackleyecekler demek oluyor. | Open Subtitles | إن استخدموا جهاز التعقب ستخترق حميع آلات التصوير في المدينة لمعرفة مكاننا |
Fidye istemeyi düşünüyorsan çok arkadaşım olmadığını başka bir şey yapmayı düşünüyorsan da bu garajın her yerinde güvenlik Kameraları olduğunu söyleyeyim. | Open Subtitles | وإنت كنت تبحث عن فدية ما، ليس لدي الكثير من الأصدقاء. وإن كنت تخطط لأي شيء آخر، فهناك العديد من كاميرات المراقبة |
Gizli Kameraları ve bizim telsizlerimiz gibi telsizleri olan avukatları var. | Open Subtitles | لديهم آلات تصوير مخفية و المحامون كان لديهم إتصالات مثل إتصالاتنا |
Hep böyle mi olur? Televizyon Kameraları, bütün bu insanlar hep burada mıdır? | Open Subtitles | امن المعتاد وجود كل هؤلاء الناس وكاميرات التلفاز ومثل هذة الاشياء؟ |
Ellerinde Kameraları ile her gün gelen otobüsler dolusu turiste işaret etti. | TED | وأشار الى حافلات السياح الذين يقدمون كل يوم بكاميرات مُعدة للتصوير في العادة |
Ya da Başkent Trafik Kameraları Sistemi'ne girip oradan buluruz. | Open Subtitles | أو يمكننا الدخول إلى كامرات مراقبة المرور. إبحث إن أمكنك أن تحدد مكانه. |
Veznedarlar her gece aranıyor ve her yerde güvenlik Kameraları var. | Open Subtitles | لأن أمناء الصندوق يفتشون يومياً وهناك كاميرات مراقبة في كل مكان. |
Bir sürü hazırlık yapmamız gerekti, Kameraları kurduk, ışıkları ve benzer şeyleri hazırladık. | TED | وكان يتوجب علينا القيام بالكثير من التحضيرات . وقد صنعنا كميرات ,اضواء وكل ما الى ذلك .. |
Çıkış Kameraları, kızı kumarhaneden çıkarken yakalamış. | Open Subtitles | آلة تصوير خروجِ إلتقطتْها تَرْك الكازينو في 10: |
Ayrıca Light-kun hiç bilmeden suçlular ölüyordu. Hem gözaltı Kameraları bunu kanıtladı. | Open Subtitles | ولم يكن لديك طريقة لمعرفة أن المجرمون قد ماتوا والكاميرات أثبتت ذلك |
Aralıkla beraber, Hadi ve Khaled'in Kameraları bir yıldır izolasyonda çalışıyordu. | Open Subtitles | ديسمبر , هادي وخالد قامو بتشغيل كاميراتهم المعزوله من مدة عام |
Tamam, TV Kameraları için iyi bir şov yapalım. | Open Subtitles | حسنا، لنقدم أفضل ما لدينا لكاميرات التلفزيون |