ويكيبيديا

    "karıncalar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النمل
        
    • نمل
        
    • النملات
        
    • النملِ
        
    • للنمل
        
    • كنمل
        
    • لوج
        
    • نملة
        
    • الزنابير
        
    • والنمل الذين
        
    • بالنمل
        
    • النملة
        
    Ve karıncalar sonraki tura gidip gitmeyeceklerine karar vermek için... ...yuva girişinde öylece bekleyerek... ...içeri gelen karıncalarla kontak kuruyorlar. TED والنمل الذين ينتظرون تحديداً في مدخل العش القرار ما إذا كانوا يريدون الخروج إلى رحلة أخرى، يتواصلون مع النمل القادمين.
    Web sitelerinden birisinde şunlar yazıyordu: karıncalar problemin sebebi olabilir. TED علمت من أحد المواقع أن النمل يمكن أن يكون السبب.
    Böylece endüstri, evinizin karıncalar tarafından yenmesini önlemek için özellikle de kontrol istasyonlarındaki çalışmalara 100 milyon dolar yatırdı. TED فأنفق مجال الصناعة ما يزيد عن المئة مليون دولار تحديدا على محطات الطعم لتوقيف النمل الأبيض من أكل منزلك
    Bunlardan biri üzerinde karıncalar düşünün bu onun iki-boyutlu bir kainat olduğunu düşündürüyor, diğeri üzerinde farklı bir karınca popülasyonu olduğunun farkında olmadan. TED بإمكانكم تخيل نمل على إحداهما يظن أنها كون ثنائي الأبعاد دون إدراك لمجمتع النمل الآخر على الورقة الأخرى
    Kesin bir şey var: Onları hiçbir şey durduramaz. karıncalar yakında burada olacak. Open Subtitles شيء واحد مؤكد ، لا شيء يوقف النمل ، وسرعان ما سيأتون هنا
    karıncalar yerin altına doğru yedi metre kadar uzanan bir tünel ağı kazmış. Open Subtitles حفر النمل شبكةً من الأنفاق تمتد إلى الأسفل لما يربو عن 7 أمتار.
    Savunmacı siyah karıncalar ağacın gövdesinde toplaşıyor ve dallarda yerlerini alıyorlar. Open Subtitles حرسُ النمل الأسود احتشدوا عند جذع الشجرة و تمركزوا في أغصانها
    İyi misin? Jen, Jen, kaçmam gerekti. karıncalar gibi etrafımı sarmışlardı. Open Subtitles جين، جين، واضطررت الى تشغيل، كانت جميع أنحاء لي مثل النمل.
    Hayvanların krallığında mesela: karıncalar. karıncalar oynar. TED من خلال مملكة الحيوانات، فعلى سبيل المثال، النمل ، النمل يلعب.
    Bunların hepsi bir ya da birkaç kraliçesi olan koloniler şeklinde yaşarlar. Etrafta dolaşırken gördüğünüz tüm karıncalar kısır dişi işçilerdir. TED وكلهم يعيشون في مستعمرات تتكون من ملكة واحدة أو عدد قليل من الملكات, كل النمل الذين يتجولون هنا هم إناث عاملات عقيمات.
    karıncalar hiçbir zaman karınca üretmez, koloniler koloni üretir. TED النمل لا ينتجون المزيد من النمل على الإطلاق، ولكن المستعمرات ينتجون الكثير من المستعمرات.
    Bakımcı karıncalar yuvanın içinde çalışırlar... ...ve şunu söylemeliyim ki yuvaları Bill Lishman'nın evine oldukça benzer. TED ومن ثم فإن النمل العاملين في صيانة العش يبقون داخل العش للعمل، وكنت أريد أن أقول الأعشاش تشبه كثيراً بيت بيل ليشمانز.
    Ve bu yedekler, dışarıda ve yuvanın derininde çalışan karıncalar... ...arasında bir şekilde tampon olarak dururlar. TED وإنهم نوعاً من يقفوف كحاجز بين النمل الذين يعملون بعمق داخل العش، والنمل الذين يعملون بالخارج.
    karıncalar gençken içeride çalıştığı zaman olan budur. TED لذلك ما يحدث هو أن النمل الذين يعملون في داخل العش يكونون صغاراً.
    Böylece bazı mavi bakımcı karıncalar oluştu. TED فهنا بعض من النمل الأزرق العاملين في صيانة العش.
    Bir çok kişi için sürpriz olan ikinci sonuç... ...karıncalar gerçekten görevleri değişiyorlardı. TED والنتيجة الثانية، حيث كانت مفاجأة لكثير من الناس، وهي أن النمل في الواقع يتبادلون المهام.
    Yani taşıyıcılık bir havuz gibi ve yuvanın içindeki karıncalar bir kaynak gibi hareket ederler. TED حيث أن النمل الباحث عن الطعام يعتبر بمثابة الحوض، والنمل داخل العش يمثلون المصدر.
    ve sonra kemiklerinin üzerinde karıncalar vardı ve polis geldi. Open Subtitles ثم كان هناك نمل على عظام وجهها ... وأتت الشرطة.
    Duman yüzünden hırsız karıncalar evlerini terk ediyor, gördün mü? Open Subtitles الدخان، يجعل نمل النار يترك بيته ، أترى؟
    Ama bu karıncalar, çoğu öldürülse bile, karınca topluluğunun hayatta kalması için asıl gerekli olanlardır. Yani, keşif önemli. TED ولكن هؤلاء النملات, ومع أن معظمهم يموت, هؤلاء وجودهم ضروري لبقاء الخلية. لذا فالاستكشافات مهمة.
    İşçi arılar ve asker karıncalar gibi. Open Subtitles تقريباً مثل النحلِ العاملِ أَو النملِ الجندي.
    Şimdi, karıncalar için en tanıdık kaynak bir pikniktir. Bu kümelenmiş bir kaynaktır. TED أغلب المصادر المألوفة للنمل هو طعام النزهة، هذا يعتبر مصدر متجمع.
    Elbette, ailenin büyüteç altındaki karıncalar gibi kıvranıp, yanmalarını izlemek çok eğlenceliydi. Open Subtitles و بالتأكيد كنت أستمتع برؤية ذويك يتلوون و يحترقون كنمل تحت عدسه مكبره
    - karıncalar günü. Ona neden karıncalar Günü dedikleri şimdi aklıma geldi. Open Subtitles (انتس اون لوج=نمل على جذع الشجرة) ، لقد عرفتُ للتو ، ماذا يطلقوا عليها (أنتس أون لوج)
    Mantar olgunlaştığında uçlarından ölümcül sporlarını saçacak, ve yakın civardaki tüm karıncalar, ciddi bir ölüm tehlikesiyle karşılaşacak. Open Subtitles وعندما تنتهي البويغات القاتلة سَتَنفجرُ من رأسُه ثمّ، أيّ نملة على مقربة سَتكُونُ عرضة لخطرِ الموتِ
    Ve karıncalar, ya da "şeytanlar" bahçelerini daha da genişletmiş olurlar. Open Subtitles الغابات التي اصطادت فيها الزنابير الأولى
    karıncalar gibiyiz. Onlar bizim umurumuzda mı? Open Subtitles هناك خمسة مليارات مننا نحن مثل النمل هل نحن نهتم بالنمل ماذا يفعل؟
    Bu karıncalar ısırdığında, iki tarafı birleştirirler. Open Subtitles حين يعض هذهِ النملة مكان الجرح سيصبح كلا الجانبين سوية الأرتفاع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد