Kurşun girişi sağ üst omuz, çıkış arka trapezius kası. | Open Subtitles | مدخل الجرح إلى العضلة الدالية وخرجت عن طريق قلنسوة العضلات |
Orada, göğüs kası olmamasına rağmen. | Open Subtitles | على الرغم من أنها يمكن أن سحبت العضلات الصدرية. |
Bu kaltakları sürecek karın kası yok bende. | Open Subtitles | ليس لدي العضلات المناسبة لركوب هذه الساقطة |
Yanımda biraz Yahudi kası da olsa fena olmazdı ama. | Open Subtitles | لكن بإمكاننا الاستعانة بعضلات يهودي بجانبي |
Bunlar daha sonra Darwin üzüntü kası olarak adlandırılacaktır. | Open Subtitles | و قد سميا بعد ذلك بعضلة أسي دارون |
Çömelip kaldırma en az hareketle en çok sayıda kası güçlendirir. | Open Subtitles | رفع الأثقال سوف يقوى أكبر عدد من العضلات بأقل الحركات |
En önemli rolü oynayan küresel ağız kası dudakları büzmek için kullanılır. | Open Subtitles | تتحرك هذه العضلات سويا لأنها تستخدم لترطب الشفاه |
Boyandıklarında ise, her kası en ince ayrıntısına kadar görürsünüz. | Open Subtitles | عندما تطلي نفسك يمكنك رؤية العضلات تبدو حقاً ، حقاً جيدة |
Her internet reklamı çıktığında, 30 saniyelik karın kası zamanı geliyor. | Open Subtitles | الان في كل مرة الإعلان يكون على الهواء إفعل لثلاثين ثانية من تحريك العضلات |
Dişleri böyle tutmak elmacık kemiğine ait kaslarla güldürücü kası çalıştırıyor. | Open Subtitles | حسناً ، تثبيت أسنانك بهذه الوضعية تشرك العضلات الوجنية الكبرى مع العضلات المسؤولة عن الضحك |
Vay, bu sonuca bir kasık kası hoplatarak mı varıyorsun, Teğmen? | Open Subtitles | قف ، هل سحب العضلات في الفخذ القفز إلى هذا الاستنتاج ، ملازم ؟ |
Şimdi ise, aponevrotik zara bitişik olan kası fıtık kesesinin yarım inç içinden temizlemiz gerekiyor. | Open Subtitles | أنا الآن بحاجة إلى مسح العضلات المُرتبطة بغشاء السفق بنصف بوصة في جميع الإتجاهات من كيس الفتق |
Medyan sinirine giden fleksör kası ve uzatıcı tendonlarına yaptığın hasar kemik kırılması gibi hissettirmiş olabilir. | Open Subtitles | أضرار جسمية في نطاق عضلات وركه وأوتار العضلات الباسطة, حتى عصبه الوسطي, قد تشعر, بالنسبة لك, كتكسر للعظام. |
Tersini düşünün, kası yüksek gerilime maruz bırakmak, özellikle kas gergin durumdayken -buna da eksentrik kasılma denir- kas kazanımı için çok etkili durumlar oluşur. | TED | في المقابل، إنّ تعرّض العضلة لدرجة عالية من الاجهاد، خاصّةً أثناء استطالة العضلة، فذلك يُدعى أيضاً بالانكماش غريب الأطوار، الذي يولّد ظروفاً فعالة لنمو جديد. |
Sıvının yerini değiştiriyor ve kası kasılmaya zorluyor. | TED | فيُزيح السائل، مما يجبرُ نموذجَ العضلة على التقلّص. |
Bu aslında bir parça kas dokusunu ve yapısal parçalarının içinden kası nasıl inşaa ettiğimizi gösteriyor. | TED | هذا في الواقع قطعة من العضل و كيف ننظر خلال مكوناتها لنتمكن بالفعل من هندسة العضلة. |
Gerçekten kası olan tek tanıdığımız o. | Open Subtitles | انه الشخص الوحيد الذي نعرفه بعضلات حقيقيّة |
Kalp hastalığım var, kalp kası iltihabı. | Open Subtitles | لدي مشاكل بالقلب إلتهاب بعضلة القلب |
Kitap, ifade etmek istedikleri her tür duyguya karşılık olarak, oyuncuların vücutlarındaki her bir kası nasıl hareket ettireceklerini gösteriyordu. | TED | يري ها الكتاب الممثلين كيفية تحريك كل عضلة في الجسم لتوافق كل احساس يريدون اظهاره |
Bacaklarımı görebilirsiniz: 24 sensor, altı mikro-işlemci ve tendon kası benzeri çalıştırıcısı var. | TED | يمكنكم أن تروا ساقيّ: 24 جهاز استشعار، 6 معالجات دقيقة، وأوتار عضلية تشبه المحركات. |
Sekizli karın kası yapmak ne kadar zor biliyor musun sen? | Open Subtitles | أتدرك الصعوبة التي يتجشمها جسم الإنسان ليحصل على ثمان عضلات بطن. |
Rektüs kası etrafındaki yanmış ete bakıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث في الهوامش عن اللحم المحترق حول المستقيمة البطنية |