Yanlız, büyübabam bu konuda yanlıştı, çünkü, ben kaybetmeyi sevmem. | Open Subtitles | لكن جدى كان مخطئ بشأن ذلك لأننى لا أحب الخسارة |
Şimdi kaybetmek neymiş öğreneceksin... özgürlüğünü, insanlığını kaybetmeyi öğreneceksin. | Open Subtitles | والأن سوف تتعلم معني الخسارة خسارة الحرية ، وخسارة الإنسانية |
Kaybettiğim diğer şeyleri de dikkate alınca bunu da kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | ونظراً لأنّي خسرتُ كلّ شيءٍ آخر، لا يُمكنني تحمّل خسارة ذلك أيضاً. |
Son birkaç günde kaybettiğim onca şeyden sonra, ismimi de kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | مع كل ما خسرته في الأيام الأخيرة، لا يمكنني تحمل خسارة اسمي أيضاً |
Bu oklardan her biri, kümedeki sayılardan birini kaybetmeyi gösteriyor. | TED | ويُظهر كل من تلك الأسهم فقدان أحد أعدادك في المجموعة. |
Sizin reyonunuzdaki karlılık en yüksek seviyede. Ben... Ben sizi kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | فإن قسمك يشير إلى أعلى نسبة مبيعات لذلك لا أستطيع أن أتحمل فقدانك |
Doğru. Geçen yıl 1 milyon dolar kaybetmiştim. Bu yıl 1 milyon dolar daha kaybetmeyi göze alıyorum. | Open Subtitles | لقد خسرت مليون في السنة الماضية و اتوقع ان أخسر مليون السنة هذه |
Para kaybetmeyi bu kadar iyi karşılayan birine sert davranmak zor. - Rhett! | Open Subtitles | من الصعب أن تكون صارماً مع رجل يخسر نقوده بهذه السعادة |
kaybetmeyi hiç düşünmem. | Open Subtitles | لا مانع لديّ من الخسارة لكنني أحب الخسارة بشكل عادل |
Kâğıt oyunlarında kaybetmeyi sevmiyorsan dairemden uzak dur. | Open Subtitles | إذا كنت تكره الخسارة بلعب الورق لا تدخل منزلي |
Momoko'da zihinsel bir sorun var diyorlar ama asla kaybetmeyi sevmiyor her şeyi kendi yapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يقولون بأن موموكو متخلّفة عقليًّا، لكنها تكره الخسارة بشدّة وتريد القيام بكل شيءٍ بنفسها |
evet geçen yıl 1 milyon kaybetttim. bu yılda 1 milyon kaybetmeyi bekliyorum. | Open Subtitles | آجل ، أنا خسرت مليون دولار العام الماضى وأتوقع خسارة مليون دولار هذا العام |
bir daha ki yılda 1 milyon kaybetmeyi bekliyorum. | Open Subtitles | ومن المتوقع خسارة مليون دولار العام القادم |
Ama, dediğim gibi tek bir uçağı bile kaybetmeyi göze alamayız. | Open Subtitles | ولكن، كما قلت لن نستطيع تحمل خسارة طائرة واحدة |
Bir yıl içinde çocuğunu ve karını kaybetmeyi hayal dahi edemiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع ان اتخيل فقدان طفلك و زوجتك في عام واحد |
Presbiyopiye yol açan odaklama yeteneğini kaybetmeyi tanımlayarak başlayacağım. | TED | سأبدأ بوصف فقدان القدرة على التركيز وصولاً إلى مدّ النظر الشيخوخي. |
Umarım öyledir, en iyi müşterimsin. Seni kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | أتمنى ألا يحدث ذلك, أنت أفضل زبون عندي, لا أستطيع تحمل فقدانك |
Bu davayı kaybetmeyi hak ediyorum yargıç. Bence bu yeterince adil olur. | Open Subtitles | أستحق أن أخسر هذه القضية سيادة القاضي، فهذا من العدل. |
Sultan, herkes kazanan kişiye kahraman der ama bana göre gerçek kahraman kaybetmeyi bilendir. | Open Subtitles | الجميع يعتقدون أن البطل هو من يفوز يا سلطان لكني أعتقد أن البطل الحقيقي هوا الذي يخسر |
Çünkü işin ucunda gerçek aşk vardı ve bu savaşı kaybetmeyi göze alamazdım. | Open Subtitles | كان مصير حبّكِ الصادق على المحكّ، و تلك معركةٌ لم أستطع تحمّل خسارتها. |
Daima bu sevgiden korkmuşumdur Ve ben kaybetmeyi sevmiyorum | Open Subtitles | انا دذئما اخسر امام الحب وانا لا احب الخسارة |
Neye mal olursa olsun, kaybetmeyi sevmem, hiçbir zaman sevmedim. | Open Subtitles | اذا كان يعنى شيئا أنا لا أحب الخساره لم أفعل قط |
Hem seni, hem de babamı aynı gün kaybetmeyi kaldırabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنني أستطيع تحمل خسارتك ِ وخسارة والدي بنفس اليوم |
Muhtemelen bu ameliyatı eninde sonunda olmak zorundayım ama o zamana kadar ona yakın olmamı sağlayan tek şeyi kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | أعلم أني عاجلاً أم آجلاً سأخضع لتلك الجراحة لكن حتى ذلك الحين، لن أخاطر بفقدان الشيء الوحيد الذي يجعلني على مقربة منها |
Seni kaybetmektense yarışı kaybetmeyi yeğlerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لكني أفضل أن أخسر السباق على أن أخسرك |
Ortak bilincimizde, gerçekten ilkel bir şekilde, arıları kaybetmeyi göze alamayacağımızı biliyorduk. | TED | ونحن نعلم جميعا في قرارة أنفسنا، وبشكل فطري، بأننا لا نستطيع السماح بخسارة النحل. |
O ızgarada görüğüm en iyi adam, ve onu kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | انه افضل شخص يستطيع القلي ولا استطيع تحمل فقدانه |
Lordum lütfen, gemimi kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | سيدي . رجاءا أنا لا استطيع أن اخاطر بفقد سفينتي |