Eğer bir silahın varsa kendinize sorun: Fazladan bir silahım var mı? | TED | إذا كنت تمتلك سلاحًا، فاسأل نفسك: هل لدي سلاح أخر لا أحتاجه؟ |
Şimdi şu soruyu kendinize sorun: Modern çağ bilgisayarlarının icadına ne zemin hazırladı? | TED | لذا اسأل نفسك هذا السؤال: ما الذي جعل جهاز الحاسوب الحديث ممكناً حقاً؟ |
Bence herkes için çok önemli ilk adım kendinize karşı dürüst olmaktır. | TED | أعتقد أن الخطوة الأولى الحاسمة للجميع هي أن تكونوا صادقين مع أنفسكم. |
Bu işten rahatsız olacağınızı çok iyi biliyorum. Bu rahatsızlığı kendinize saklayın. | Open Subtitles | لا يساورني أدنى شك أن أفكاركم ستضطرب ولكن أحتفظوا بذلك داخل أنفسكم |
- Her neyse, kendinize iyi bakın Bay Cady. - Sen de. | Open Subtitles | ـ حسنا ، إعتن بنفسك ، سيد كادي ـ وأنت ، ايضا |
(Kahkahalar) Hmm? kendinize verdiğiniz dünya görüşüne bir bakın. | TED | مممم.؟ أنظروا إلى المجمل، لقد آثرتم على أنفسكم بأنفسكم |
Etrafınıza ve kendinize bir bakın, ve Roma'nın büyüklüğünü görün. | Open Subtitles | أنظروا حولكم و انظروا لأنفسكم و سوف ترون عظمة روما |
İlk karşılaştığımız andan beri bildiğimiz şeyi neden kendinize itiraf etmiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا نعترف الى نفسك ما كلانا يعلمه منذ لحظة التقينا؟ |
"kendinize "gerçekten gerekli miydi?" diye soracak olsanız, cevap şu olurdu:" | Open Subtitles | وإذا تسأل نفسك : إذا كان : هذا حقا ضرورياً ستقول |
Ve kendinize bunun nasıl ve neden olduğunu sorup durdunuz. | Open Subtitles | سائلا نفسك كيف يمكن لذلك ان يحصل و لماذا حصل |
kendinize bir bakın, siz beyaz şapka takarken onlar siyah takıyorlar. | Open Subtitles | انتتنظر الى نفسك وكأنك ترتدي قبعة بيضاء وهم يرتدون القبعات السوداء |
Eskortunuzu her ektiğinizde, kendinize daha derin bir kuyu kazıyorsunuz. | Open Subtitles | كل مرة تترك المرافقين انت تحفر نفسك في حفره اعمق |
kendinize yardım mı edeceksiniz, yoksa onunla birlikte dibi mi boylayacaksınız? | Open Subtitles | هل تريدون مساعدة أنفسكم هنا أم تريدوا أن تكونوا معه ؟ |
Bu noktada siz de kendinize tamam bu aklını verememe çok oluyor gibi düşünebilirsiniz. | TED | قد تفكرون في أنفسكم الآن حسنًا، غالبًا ما يتشتت الذهن. |
O zaman fazlasıyla güçlüsünüz demektir. kendinize daha fazla itimat edin. | Open Subtitles | ،إذًا فأنت أقوى مما يكفي .يجب أن تكون أكثر وثوقًا بنفسك |
- Günaydın. Sizi görmek çok güzel. - kendinize iyi bakın. | Open Subtitles | ـ صباح الخير سيّدي، سررت برؤيتك ـ حسنًا، أعتني بنفسك الآن |
Ama biliyor musunuz, gerçekten kendinize ve kendinize dair her şeye inandığınızda, gerçekleşen şeyler olağanüstü. | TED | و هل تعلم ، عندما تؤمن بنفسك و كل شئ متعلق بك، إنه رائع ما يحدث. |
Hayatın zorluklarıyla başa çıkmada kendinize güvendiğinizi gösterirsiniz. | TED | فأنتم تقولون بأنه بإمكانكم الوثوق بأنفسكم لمجابهة تحديات الحياة، |
Asıl çıkarım, kendinize hangi ürünü alacağınız konusunda düşünmeyi bırakmak ve bunun yerine birazını başkalarına vermeye çalışmaktır. | TED | حول أي منتج ستشترون لأنفسكم وعوض ذلك ، أن تحاولوا منح البعض منه للآخرين |
Savaşçılarınız nerede? Hangi cüretle kendinize "Peygamberin Oğulları" diyorsunuz? | Open Subtitles | هل تجرؤون على تسمية انفسكم بأبناء الانبياء ؟ |
kendinize ve herkese yalan söyleyebilirsiniz, ama yatağa girdiğinizde siz de en az benim kadar boktan ve çaresiz bir durumdasınız. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تكذبي على نفسكِ .. وعلى الجميع ولكن عندما تذهبين إلى السرير فإنتِ مُبعثرة .. |
Sözlerinizi kendinize saklayabilirsiniz Albay. Ben ordunuzdaki bir er değilim. | Open Subtitles | يمكن ان توفر لنفسك الكلام كولونيل لست جنديا في جيشك |
Ne zahmeti, kendinize iyi bakın. | Open Subtitles | إنّه من دواع سروري يا سيّدتي. إعتني بنفسكِ الآن. |
Bize olan inancınızı kaybetmiş olabilirsiniz. Fakat kendinize olan inancınızı asla kaybetmeyin. | Open Subtitles | يمكنكم فقدان الثقه بنا لكن لا تفقدوا ثقتكم بنفسكم |
Mutfakta kahve var kendinize alın. | Open Subtitles | ، هُناك قهوةً في المطبخ أخدم نفسكَ بنفسكَ |
Pekâlâ bu kadar. İkinizde odalarınıza gidin ve kendinize tokat atın. | Open Subtitles | حسناً, طفح الكيل منكما اصعدا إلى غرفتيكما و كلما نفسيكما |
Yukarıdaki çocuklarla birlikte kendinize isim yapmaya çalışıyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | تحاولين فقط عمل إسم لنفسكِ مع رجالكِ في الأعلى، صحيح؟ |
kendinize bir iyilik yapın da henüz vakit varken atlarınıza binip gidin. | Open Subtitles | يجب عليكما أن تصنعا بأنفسكما معروفاً و تغادرا بينما مازال هناك وقت |
Bizim sırrımız bu. kendinize güvenmek zorundasınız. | Open Subtitles | كما ترين، هذا هو سرّنا لابدّ من أن تثقا بنفسيكما |