ويكيبيديا

    "kendisi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نفسه
        
    • بنفسه
        
    • نفسها
        
    • بنفسها
        
    • إنّه
        
    • إنّها
        
    • ذاتها
        
    • ذاته
        
    • لنفسها
        
    • فهو
        
    • شخصياً
        
    • إنهُ
        
    • هُو
        
    • نفسة
        
    • لوحدها
        
    Bin Ladinizm'i kim öldürdü? Bin Ladin'in kendisi ile başlayalım. TED من قتل حركة بن لادن؟ لنبدأ مع بن لادن نفسه
    Bu kitabın yazarı benimle aynı okula giden o sessiz çocuğun kendisi. TED إن مؤلف هذا الكتاب كان الصبي الصغير نفسه الذي ذهب إلى مدرستي.
    Özür dilerim ama bu beyefendi bana kendisi bizzat randevu verdi. Open Subtitles أستميحك عذرا يا سيدتي و لكن هذا الرجل أعطاني موعدا بنفسه
    kendisi yazıyor gibi görünüyor, şu anda ortaya çıktığını gibi. Open Subtitles يبدو أنه يكتب نفسه بنفسه كما لو أنه يفيض الآن
    Burası McMurdo'nun kendisi. Yazın burada bin kadar insan çalışır, ve kışın 200 kadar burası altı ay boyunca tamamen karanlık iken. TED هذه ماكموردو نفسها. حوالي ألف شخص يعملون هنا في الصيف، وحوالي 200 في فصل الشتاء عندما تكون مظلمة تماما طيلة ستة أشهر.
    Aslında hayatın kendisi Bunun gibi kasvetli bir çukurda başladı. Open Subtitles حياة بنفسها بدأت في أي هذه الحفرة مظلمة الكثيرة مثل.
    Başkanın kendisi bizim en popüler Twitter kullanıcımız, son zamanlarda tweetlerinin sayısı düşmüş olsa da, Senatör McCain'in tweetleri arttı. TED الرئيس نفسه واحد من أكثر المستخدمين شعبية، رغم أن تحديثاته تراجعت مأخرا، في حين أن تحديثات السيناتور ماكين قد إرتفعت.
    Önemli olan kimseye bir şey olmadan onu bulmamız. kendisi de dâhil. Open Subtitles والشيء الهام أن نجده حتى لا يتأذى أحد بما في ذلك نفسه
    Herkes yalan söyler Abby. Kimse kendisi hakkındaki gerçekleri söylemez. Open Subtitles الجميع يكذب يا آبي لا احد يقول الحقيقه عن نفسه
    Trish veya kendisi hakkında bir şeyleri açığa vurması için konuşmayı sürdürmeye çalışın. Open Subtitles حاول ان تجعله يستمر بالحديث حتى يكشف شيئا عن تريش او عن نفسه
    Eğer o kadar önemli olsaydı babam bunu bana kendisi söylerdi. Open Subtitles لو كان ذلك مهماً لأبي لكان التقط الهاتف وأخبرني بذلك بنفسه
    Eğer bu kadar önemliydi ise, beni neden kendisi aramasın ki? Open Subtitles إذا كان الأمر بهذه الأهمية لما لم يتصل بي بنفسه ؟
    Eğer bu kadar önemliydi ise, beni neden kendisi aramasın ki? Open Subtitles إذا كان الأمر بهذه الأهمية لما لم يتصل بي بنفسه ؟
    Ona söyledim ama bana inanmadı, gidip kendisi bakmak istedi. Open Subtitles فأخبرته ، إذا لم يصدّقني فليذهب إلى الحديقة ويرى بنفسه
    Wal-Mart gibi yapın, kendisi için tedarikçileri için ve tüketicileri için yeşile dönün. TED افعلها كما فعل وول مارت ، ابذل جهدك لعملاؤك ، ولموردينك ولمؤسستك نفسها.
    EB:Eğer paraşütü çok erken açarsak, paraşütün kendisi başarısız olabilir. TED إذا قمت بإطلاق المظلة باكراً، فيمكن أن تتلف المظلة نفسها
    Grinch'i kendisi davet edecekmiş, doğrusu Cindy Lou çok cesurmuş. Open Subtitles هي تدعي الجرينش بنفسها هذا التحدي يسمى تحدي سيندي لو
    Bu bence hiç de adil değil. Bileti kendisi bulmamış ki. Open Subtitles اعتقد أن هذا لم يكن عدلاً لم تجد تلك التذكرة بنفسها
    Ne canavarı. kendisi bizim için uzun zaman çalışan biriydi. Open Subtitles ليس وغداً، إنّه رجل عظيم عمل لدينا طوال سنوات طويلة.
    Onunla ne yapabilirler ki? Bakın kendisi bütün dünyayı gezmiştir, Open Subtitles إنّها تسافر بدون جواز سفرها ماذا سيفعلون بها غير ذلك؟
    Arayış, problemin çözümü için değildir, çözmeye değer olan problemlerin kendisi içindir. TED إن البحث هو ليس عن حل للمشكلة، لكن للمشاكل ذاتها والتي تستحق أن تحل.
    Bunun kendisi bir şifalanma eylemidir: duyulmak, görülmek, kınanmak yerine merhamet verilmesi. TED هذا بحد ذاته عامل للشفاء: سماعهن، رؤيتهن، أن نشفق عليهن بدل إدانتهن،
    kendisi dışında kimse için vicdanı ve saygısı olmadığını biliyorum. Open Subtitles ,أعلم أن ليس لديها ضمير و لا تقدير إلا لنفسها
    Fakat korkarım kendisi şu an telefona çıkamaz. Dinleniyor diyelim. Open Subtitles لكنني أخشى أنه لا يمكنه القدوم للحديث الآن، فهو يرتاح
    İnsan Kaynakları, Başkan'ın ofisini kapsamaz, o çalışanlarını kendisi seçer. Open Subtitles مدير الموارد البشرية لا يـُغطّي مكتبَالمديرالتنفيذي، إنه يعيّن موظفيه شخصياً.
    kendisi baş belası olduğunu düşünüyor. Gerçekten belalı kim biliyor musun? Open Subtitles إنهُ يعتقد بأنهُ شرس ؛ أتعلم من هو الشرس حقاً ؟
    İlki, altta yatan başka bir hastalık veya rahatsızlığın semptomu değil; rahatsızlığın kendisi. TED الأول ليست له أعراض مرض أساسي أو إصابة أو حالة؛ هُو بذاته الحالة.
    Ama kesin olarak sana şunu söyleyebilirim... kör bir adam hem kendisi için hem de tüm plan için gereksiz bir tehlikedir... bu yüzden harekattan hariç tutulacaktır. Open Subtitles لكننى أستطيع أخبارك رجل أعمى خطر غير ضرورى ليس على نفسة فقط , ولكن على المجموعة كلها ولذلك يجب أن يستبعد من العملية
    O kendisi ayrılabilir... ya da Jing Wu'dan beraber gidersiniz Open Subtitles يمكنها ان تغادر لوحدها او تغادر معها من جينج وو

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد