ويكيبيديا

    "kendisine" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نفسه
        
    • نفسها
        
    • بنفسه
        
    • بنفسها
        
    • أنفسهم
        
    • لنفسه
        
    • لنفسها
        
    • ذاتها
        
    • لها
        
    • له
        
    • بذاته
        
    • نفسة
        
    Ben de bir gün kendisine zarar verirken onun fotoğrafını çektim TED لذلك في أحد الأيام، التقطت صورة له وهو يقوم بإيذاء نفسه.
    Çok geçmeden kendi kendisine karşı oynamak daha ilginç oldu. Open Subtitles اصبح من الممتع اكثر بالنسبة له ان يلعب ضد نفسه
    Bir seferinde kendisini başka bir evrendeki kendisine karşı savunmak zorunda kaldı. Open Subtitles ذات مرة أجبر على الدفاع عن نفسه ضد نفسه فى كون آخر
    Ve Morissette ise muhtemelen Morrissey hayranıydı ve kendisine Morissette demeye karar verdi. Open Subtitles وموريسيت المؤسسة الدولية للعلوم ربما أنها كانت مروحة موريسي وقررت استدعاء نفسها موريسيت.
    Sana hatta daha kötüsü bir başkasına veya kendisine zarar verecek. Open Subtitles سوف تؤذيك بشكل أسوأ من هذا أو تؤذي غيرك أو نفسها
    Firavun kendisine huzur vermeni mi istedi? Open Subtitles ما طلبه منك الفرعون بنفسه أن تمنحه السلام
    kendisine bütün gün Çizburger ve cips tıkıştıran şişko bir herif. Open Subtitles رجل بدين، يحشي نفسه ببرغر الجبنة و البطاطا المقلية طوال اليوم
    kendisine bütün gün Çizburger ve cips tıkıştıran şişko bir herif. Open Subtitles رجل بدين، يحشي نفسه ببرغر الجبنة و البطاطا المقلية طوال اليوم
    Bizi aydınlanmaya götürmeye hazırlanan bir tanrı kendisine inanmayı reddeden herkesi yok ederek, bu ilahi güçle çelişir mi? Open Subtitles هل يُعقل لإله يكرّس نفسه ..ليقودنا إلى درب التنوير ..أن يناقض الخير الإلهي بتدميره كل الذين يرفضون الإيمان به؟
    Oraya vardığında, adayı satın almaya karar verir ve kendisine Kont der. Open Subtitles وحينما يصل الى هناك يقرر شراء الجزيرة ويطلق على نفسه لقب كونت
    Sosyal hizmetlerin yardımı dokunmuyordu. kendisine şiddetle zarar verdiğine inanmıyorlardı. TED لم تكن الخدمات الاجتماعية تساعد نيك بشكل جيد، ولم يصدقوا أنه قادر على إيذاء نفسه للدرجة التي أبلغناهم بها.
    Yani, gözleri görmeyen küçük bir çocuk, dünya hakkında pek bir fikri yok, ailesinde enstrüman çalan kimse yok, ve yine de kendisine bu parçayı çalmayı öğretmiş. TED لدينا طفل صغير ضرير، غير قادر على فهم ما يجري من حوله بالشكل اللازم، ولا يوجد بأسرته عازف موسيقى، ومع ذلك علم نفسه كيف يعزف تلك المقطوعة.
    kendisine maaş vermediğini, girişimin başarılı olmasına rağmen kaynak sıkıntısı çektiğini söyledi. TED أخبرني أنه لا يعطى نفسه راتبًا، لأنه برغم النجاح الذي حققه، لازال البرنامج يعاني من نقص الموارد.
    Bir gezegen bir yıldızı geçtiğinde, bu ışığın birazını engelliyor ve bu geçişin derinliği, nesnenin boyutunu kendisine yansıtıyor. TED الآن، عندما يعبرُ الكوكب أمام نجم، فإنه يحجبُ قليلاً من هذا الضوء، ويعكسُ عمق هذا العبور الفلكي حجم الجسم نفسه.
    ve büyükannenin köylülerden ısrarla Hyun Sook'a da kendisine davrandıkları gibi davranmalarını talep ettiğini daima hissettim. TED وكنت دائما ما أشعر أن الجدة كانت دائما ما تصر على طلب أن يعامل أهل القرية أون سوك بالاحترام نفسه الذي يعاملونها به.
    Thomas More'un 500 yıl önce kendisine sorduğu bir soru bu. TED قبل 500 عام سأل توماس مور نفسه هذا السؤال.
    Görüyor musun, o kadar stresli ki kendisine yemek yemeyi hatırlatması gerekiyor. Open Subtitles حسنا، انظر، وقالت انها وأكد ذلك انطلاقا، لديها لتذكير نفسها لتناول الطعام.
    Sonra kadın uyanır ve kendisine bakar, ve şöyle der: "Neden vücudumun yanlış tarafı bandajlı?" TED وعندما استيقظت . .نظرت الى نفسها وتساءلت .. لماذا الطرف الآخر من جسدي مضمد ؟
    Ve bunun ilk kez olduğunu düşünüyoruz, bir program ve dönüşüm doğrudan malzemenin kendisine gömülmüş. TED ونظنّ أنّ هذه هي المرّة الأولى التي كان فيها برنامج و تحوّل مجسّدين مباشرة في المواد نفسها.
    SS'in Reichsführer'i, öldürme işlerinin nasıl yapıldığının kendisine gösterilmesini istedi. Open Subtitles قائد قوات العاصفة والرجل الثانى فى الرايخ طلب أن يرى بنفسه كيف تتم عمليات القتل
    Muhtemelen ona kendisine almasına yetecek kadar para verip... beyzbol kartlarının orada buluşurduk. Open Subtitles من المحتمل أن أعطيها النقود لتشري ذلك بنفسها وبعد ذلك أقابلها ببطاقات البيسبول
    Ve o anda, birçok insan kendisine şu soruyu sorarken buldu: Open Subtitles ولمجرد هذا الكثير من الأشخاص يجدون أنفسهم يسألون هذا السؤال:
    Bu her vatandaşın ve seçmenin kendisine sorması gereken bir sorudur. TED وهذا شيء يجب على كل مواطن و ناخب أن يسأله لنفسه.
    52 yaşında Michigan'lı bir kadın, sahte bir Facebook hesabı açmaktan yakalandı. Bu hesaptan çok aşağılayıcı ve çirkin mesajlar gönderiyormuş, hem de kendisine, tam bir yıldır. TED امرأة تبلغ الـ 52 من ولاية ميشيغان قامت بانشاء حساب فايسبوك مزيّف و أرسلت من خلاله رسائل سيئة و دنيئة لنفسها لمدة سنة.
    Ama savaşın kendisine gelince, seni kullanamam. Open Subtitles لكن أما بالنسبة إلى المعركةِ ذاتها أنا لا أستطيع استخدامك.
    Yanındaki adamın kendisine içki almasına... ve biraz para harcamasına izin verir. Open Subtitles قالت تدع هذا الرجل شراء لها بعض المشروبات، و قضى بعض المال.
    Çünkü bu, arkadaşım Kral'ın ta kendisine aitti. Open Subtitles لأن هذه هي صديقتي وتعود ملكيتها إلى الملك بذاته
    Terapisti dikkat çekmek için kendisine bilerek zarar verdiğini düşünüyor. Open Subtitles انه ربما كان يؤذي نفسة للحصول على الانتباة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد