ويكيبيديا

    "kocası" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • زوجها
        
    • زوج
        
    • الزوج
        
    • لزوجها
        
    • زوجاً
        
    • متزوجة
        
    • زوجه
        
    • زوجِها
        
    • بزوجها
        
    • زوجَها
        
    • أزواج
        
    • والزوج
        
    • زوجُها
        
    • كزوج
        
    • وزوج
        
    Annemin annesi Avrupa'yı kocası olmadan alelacele terk etti, ama yanına üç yaşındaki kızını ve eteğinin kenarlarına dikili elmasları aldı. TED غادرت جدتي لأمي أوروبا بسرعة بدون زوجها ، ولكن مع ابنتها ذات الأعوام الثلاثة و خيط من الألماسات في حاشية تنورتها.
    Onları sevişirken gördüm, biliyorsun, o piyano çalan kadını, onun kocası. Open Subtitles رأيتهم يمارسون الجنس، تعرفي، السيدة التي كانت تعزف البيانو، انة زوجها.
    İlginç olan, kocası kadının silaha asla elini sürmediğini söylüyor. Open Subtitles الغريب بالأمر أن زوجها قال إنها لم تلمس المسدس قط.
    Örneğin yaşça olgun bir hastamın kocası geçenlerde vefat etti. TED على سبيل المثال، توفي زوج أحد مرضاي الكبار بالسن مؤخراً.
    Aynı zamanda hırsız olan şantajcı ve zinacı kocası mı? Open Subtitles زوج خائن و يقوم بالابتزاز و هو أيضاً لص ؟
    kocası para biriktirip Barcelona'ya gitti ve bir bar açtı. Open Subtitles وجمع الزوج قدراً من المال وعاد إلى برشلونة ليفتح باراً
    kocası vaktini fahişelerle geçirmek istiyor diye neden onu diri diri gömelim? Open Subtitles لماذا نقتل المرأة وهى على قيد الحياة إذا كان زوجها يُفضِل العاهرات؟
    Evde öldürülen kadının kocası da sokakta öldü. Ölüm Nedeni: Open Subtitles قتلت الزوجة في المنزل ومات زوجها في الشارع والسبب :
    Çünkü kocası ona mükemmel bir Paris tatiliyle sürpriz yapmış. Open Subtitles لأن زوجها فاجئها برحله رائعه إلى باريس خلال عيد الميلاد
    Sandık katili lakabı takılmıştır, çünkü kocası ve metresinin parçaları sandığının içinde bulunmuştu. Open Subtitles لأنهم عثروا على زوجها و و عشيقته مقطعين الى قطع صغيرة داخل شنطتها
    kocası için çalışyoruz ve... ona , bunu ... vermemizi istiyor . Open Subtitles .. حسناً، نحن نعمل لدى زوجها .. وقد أرادنا أن نعطها هذا
    Rahmetli kocası Sir Matthew'ın vasiyetine bağlı olarak bana ve eşime kalacak. Open Subtitles ..فهى ستؤول لى ولزوجتى بناءا على وصية المرحوم زوجها السابق, سيد ماثيو.
    kocası hayatı boyunca çalışmasına rağmen, ancak Natalie'nin yaşamasına yetecek kadar bırakabildi. Open Subtitles زوجها عمل طوال حياته ، و ترك لها مالا يكفي لتعيش به
    kocası altıdan önce arıyor ve yemekler altıyı iki geçe ısmarlanıyor. Open Subtitles يتّصل زوجها قبل السادسة. ولقد إستلمت الطعام في الـ 06: 02.
    kocası ile beraber öğlen yemeği yiyeceklermiş. - İyi denk gelmiş yani... Open Subtitles قالت أنّها ستخرج لتناول الغداء مع زوجها لذا فإنّه كان وقتاً ضائعاً.
    İnsan Kaynakları'nda da kocası kanser olan bir kadın vardı sanki? Open Subtitles أليست هناك امرأة بقسم الموارد البشرية التي مصابٌ زوجها بالسرطان ؟
    Sorarım size, bu nasıl medeniyettir kocası olacak bir insan, nişanlısına böylemi davranır? Open Subtitles أسألك .. ما نوعية هذه الثقافة عندما يتصرف زوج المستقبل هكذا مع خطيبته؟
    Ertesi sabah, akşamdan kalmaydım ve Joy'un bir kocası vardı. Open Subtitles الصباح التالي، كنت أشكو من صداع وكان لدى جوي زوج
    Öfkeli, zalim, amansız, zayıf ve fakir bir kocası var. Open Subtitles عنيفة ، قاسية ، عنيدة متزوجة من زوج ضعيف مسكين.
    Belki de kocası öğrendi ve, bilirsin, ihtiras cinayeti. Tamam. Open Subtitles ربما أن الزوج اكتشف ذلك و كما تعرف، جريمة العاطفة
    kocası dört ay önce kayboldu ve o zamandan beri ses seda yok. Open Subtitles الزوج اختفى منذ 4 اشهر و لم يسمع احد منه منذ هذا الوقت
    Verecekleri haber kızımın 5.000 kilometre uzağa taşınması olmadığı sürece kocası bana istediği gibi hitap edebilirdi. Open Subtitles طالما أن الأخبار الهامة لم تكن كذلك لم يكن على ابنتي السفر 3،000 ميل كان يمكن لزوجها أن يتصل بي و يخبرنى بكل ما يريد
    Seni ölü görmenin, başka birisinin kocası olarak görmekten daha iyi olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles .. اعتقدت أن رؤيتكَ جثة هامدة أفضل من رؤيتكَ زوجاً لامرأة أخرى
    Bazen insan yanındaki tehlikeyi göremez. Ve bu tehlike kocası olsa bile. Open Subtitles في بعض الأحيان يمكن أن يعيش بالقرب من الخطر بدون أ يدري، حتى ولو كان زوجه.
    Melissa'nın dediği gibi kocası vurulduğunda ayakta olsaydı kan, giriş yarasından kemere akardı. Open Subtitles إذا زوجِها كَانَ يَنْهضُ، مثل ميليسا قالتْ، عندما هو ضُرِبَ، الدمّ كَانَ سَيُقطّرُ أسفل مِنْ جرحِ الدخولَ
    Bu adamın kocası olmadığını gördüğü zaman onun bir yalancı olduğu da kanıtlanacak. Open Subtitles عندما ترى هذا الرجل أنه ليس بزوجها سيثبت أنه كاذب
    Hüküm giydiğini karısı bilmezken onun eski kocası biliyor. Open Subtitles الحقّ، وزوجته لا إعرفْ حول الإتهامِ المسبّقِ، لكن زوجَها السابقَ يَعمَلُ.
    Kadının bir avcı kocası, bir balıkçı kocası, küçük tarım işleriyle uğraşan bir kocası ve ev işlerine yardım eden bir kocası vardı. Open Subtitles وللمرأة صائد للأزواج صياد أزواج ويعمل الزوج بالزراعة
    Benim yaşımdayken annemin üç çocuğu ve sarhoş bir kocası vardı. Open Subtitles في سني، كان والدتي ثلاثة أطفال والزوج في حالة سكر.
    kocası, onu buz kıracağıyla öldürmüştü. İyi bir yardımcıyı elinde tutmak zordur. Open Subtitles ـ قتلها زوجُها بـ مكسّرة جليد ـ من الصّعب إيجادُ المساعدة الجيّدة
    Hatta kocası olarak görebileceği herhangi bir erkeğin sevgisini kabul etmiyor. Open Subtitles أو تقبل حب أى رجل يمكنها التفكير به كزوج لها
    Başı dik bir bayan, ve kocası gözü yerlerde bir ayyaş. Open Subtitles انها امرأة صامدة وزوج منهار وسكير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد