Volialılar'dan Aschen'lerin göründükleri kadar iyi bir komşu olup olmadıklarını öğrenin. | Open Subtitles | اكتشف من القولين لو ان الاشورين هم الجيران المناسبين كما يبدون. |
Eğer ihtiyaçları olsaydı kurumsal servislerle de bir araya getirebilirdi ama kurumsal servislere göre komşu hem daha iyi hem de daha ucuz bir alternatif. | TED | وقد كانت لتربطهم بالخدمات الحكومية إن كانوا في حاجة لها، لكن الجار بديل أحسن وأرخص بكثير للخدمات الحكومية. |
Bu da komşu bir ülkenin sınırını geçtikleri anlamına geliyor. | TED | هذا يعني أنهم يعبرون الحدود في اتجاه بلد جار. |
komşu ilçede Karen Foley'nin verdiği bir şikayet dosyası buldum. | Open Subtitles | وجدت شكوى مرفوعة من قبل كارين فولي في المقاطعة المجاورة |
3 haftadır köpeklerinle ilgilendiğine göre, ...çok iyi bir komşu olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد انهم جيران طيبين لقيامهم بالإعتناء بكلبين لمدة ثلاث اسابيع |
Komşularının, komşu evde oturan kadından fazlası olduğunu bilmelerini istiyordu. | Open Subtitles | أرادت أن يعرف جيرانها أنها ليست مجرد جارة لهم فحسب |
Eğer biz komşu olarak birbirimizi gözetmezsek ileride küçük bebek komşularımız olabilir. | Open Subtitles | إن لم يعتني الجيران ببعضهم سينتهي بنا المطاف برؤية أطفال جيران صغار |
Görünüşe göre, bir komşu gelip kapının aralık olduğunu görünce cesetleri bulmuş. | Open Subtitles | يبدو بأن الجيران وجدوا الجثث عندما مرت من هُنا وجدت الباب مفتوح |
Bir varmış bir yokmuş, hiç geçinemeyen iki komşu krallık varmış. | Open Subtitles | كان ياما كان، كانت هناك مملكتان كانتا جارتَين من أسوأ الجيران |
Kadeh kaldırışın için teşekkürler. Çok hoştu, komşu. | Open Subtitles | شكراً على النخب، ذلك لطفاً منك أيها الجار |
Selaminko komşu. Maça benimle gitmek ister misin? | Open Subtitles | مرحباً ايها الجار ،اتريد الذهاب معي للمباراة؟ |
İyi komşu kuralı: Herkes sola dönsün. | Open Subtitles | سياسة الجار الطّيب ليلتفت كل شخص إلى اليسار |
Bu Mostar'da evden eve bir çatışma görüntüsü komşu, komşusuyla savaşıyor. | TED | هذا هو مشهد قتال بين منزل ومنزل في موسطار، جار يقاتل جاره. |
Bu hoşnutsuz bir çalışan, kıskanç bir komşu olabilir. | Open Subtitles | هذا ربما يكون من فعل موظف مفصول أو جار حسود |
komşu ülkelerin üzerimizde büyük bir baskı kurmaya çalışacaklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا اتوقع ان الدول المجاورة سوف تفرض علينا ضغط كبير |
komşu yetki alanlarına da ulaşmalısın biraz daha çok öğrenirsek onları bilgilendireceğimizi söyle. | Open Subtitles | عليك أن تستعين بالمناطق المجاورة اخبرهم أننا سنخبرهم بالمستجدات ما ان نعرف المزيد |
Sevgili Simon, komşu olduğunuzdan beri hiç onlardan kavga sesi geldiği oldu mu? | Open Subtitles | عزيزي سيمون بما أنكم جيران هل يمكنك اخبارنا فيما إذا سمعتهما قط يتشاجران؟ |
Komşularının, komşu evde oturan kadından fazlası olduğunu bilmelerini istiyordu. | Open Subtitles | أرادت أن يعرف جيرانها أنها ليست مجرد جارة لهم فحسب |
Çitin üzerinden bakan komşu kadın, sormuş: "Küçük Johnny, orada ne yapıyorsun?" | Open Subtitles | فنظرت إليه الجارة عبر السور وقالت له ماذا تفعل يا جوني ؟ |
Alpha Centauri'ye varıyoruz. O en yakın komşu yıldızımız ve gezegen kayboldu. | TED | نحن على ألفا سانتوري، أقرب شمس مجاورة لنا، الكوكب قد اختفى. |
Aynı zamanda oraya komşu olan 10 daireye daha baktım. | Open Subtitles | نظرت إليه بالإضافة إلى الشقق العشرة أو ماقارب في الحي. |
komşu fırından korkuyor. Genç adam bir telefon görüşmesi yaptı. | Open Subtitles | خائف من صاحب المخبز المجاور من الممكن أن يتصل بالشرطه |
- Tabii, bütün Seattle'a yaşlı babanın komşu kadınla takılmasını anlattın. | Open Subtitles | اهو لطيف اخبار كل سياتل اني انام مع جارتي |
Artık kıskanmıyorum bile ama komşu çok kızgın. | Open Subtitles | حتى أنا لم اعُد أغار عليه بعد الآن لكن جارنا غاضب |
-Sordum. Senin kendinden başkasını umursamayan korkunç bir komşu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد سألتها وقالت أنك جاراً كريهاً ولا تهتم بأحد إلا نفسك |
O yüzden süt şişesinin nasıl kafaya dikildiği ya da komşu kadının ne zamanlar banyo yaptığı konusunda fikre ihtiyacımız olana kadar otur oturduğun yerde. | Open Subtitles | لذلك, فقط ابقَ جالساً حتى نحتاج رأي مطّلع عن شرب الحليب مباشرةً من الابريق أو في أي وقت تأخذ السيدة جارتنا حمامها |