ويكيبيديا

    "komşuların" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الجيران
        
    • جيرانك
        
    • للجيران
        
    • جيران
        
    • جيراننا
        
    • جيرانكِ
        
    • وجيرانك
        
    • والجيران
        
    • لقد دخلت من الباب الخلفي
        
    Bahçemde, burgu dansı yapıyorsun. komşuların görebileceği yerde hem de. Open Subtitles ترقص رقصا نقري على مدخل بابي حيث يستطيع الجيران رؤيتك
    İstediğim son şey bütün gün havlıyor diye komşuların kapıya gelip şikayet etmesi. Open Subtitles آخر ما أريد حشد من الجيران علي بابي فهذا اللعين ينبح طوال اليوم
    Çocuklar uyumanıza izin verse bile, komşuların sizi uyanık tutmak için şansları vardır. Open Subtitles حتى ولو كان الأطفال يجعلونك تنام من الممكن أن الجيران لن يجعلونك تنام
    komşuların bir lokma ekmek bulamazken sahip olduklarını haykırman aşağılık bir davranış Open Subtitles إنه تصرف وضيـع لتعذيب جيرانك حين لا يكـون لديهـم شيء إلا الخبز والشاي
    Ses sorun olmaz benim için. komşuların olması güzel bir şey. Open Subtitles لا امانع فى بعض الضوضاء فمن اللطيف الحصول على بعض الجيران
    Büyürken, komşuların sahte elektrik aboneliği alma ya da enerji çalma hikâyeleri bana normal geliyordu. TED خلال نشأتي، كانت قصص الجيران الذين يملكون حسابات طاقة وهمية أو يضطرون لسرقة الطاقة تبدو أمرًا عاديًا لي.
    Tüm yaprakları da temizliyorlar. Pazar günleri komşuların yaprak üfleyicileri ortaya çıkıyor ve ben de bunları yoketmek istiyorum. TED وترك البقايا جانبا. وصباح يوم الأحد يخرج الجيران الأوراق ، وأريد أن أخنقهم.
    Bunu geceleri çalıyordu... ve komşuların tepesi atıyordu. Open Subtitles . إنه يفعل ذلك ليلاً . الجيران كثرت شكواهم . إنهم يخافون منه
    komşuların seni burada içki içerken görmeleri hiç de hoş olmaz. Open Subtitles انتى لاتبْدو في حالة جيّدة، لا تشربى بالخارج حتى لا يراك الجيران الملاعين
    Onu sen yıka, yedir, komşuların önünde soyunmasını engelle. Open Subtitles كنت يستحم لها، تغذية لها، ومنعها من تعريتها أمام الجيران.
    komşuların dediğine göre... gayretle hasta karısına bakıyor... her pazar kiliseye gidiyor ve... çok da dürüst bir adammış. Open Subtitles حسب الجيران فإنه يبدو مجتهد تجاه زوجته المريضة ولا يفوّت موعد الكنيسة الاسبوعي
    O zamana kadar, komşuların borularını tamir etmeye devam et. Open Subtitles و حتى يحدث هذا استمر في إصلاح أنابيب الجيران
    "Lütfen yapma bunu. komşuların önünde beni utandırma." Open Subtitles رجاء لا تفعل ذلك ، لا تحرجنى امام الجيران
    Sadece komşuların ne düşüneceğinden emin değilim. Open Subtitles أنا فقط لست متأكدة من شعور الجيران حيال هذا
    komşuların evini havaya uçuruyor... savaştan sonra dönme diye. Open Subtitles يقوم الجيران بتفجير منزلك حتّى لا تعودي بعد إنتهاء الحرب
    Bu yüzden onu komşuların başına attım. Open Subtitles أنا فقط لم أستطع أن أنظر إلى وجهها طوال وقت الرحلة فلذلك تخلصت منها عند الجيران
    Bu kadar yüksek sesle müzik dinlerseniz, yalnız... kendi kulaklarınıza değil komşuların kulaklarına... da zarar verirsiniz. Open Subtitles إن استمررتِ في سماع الموسيقى بهذا الصوت فلن تؤذي أذنيكِ فقط بل آذان جيرانك أيضاً
    Bu kadar yüksek sesle müzik dinlerseniz, yalnız... kendi kulaklarınıza değil komşuların kulaklarına... da zarar verirsiniz. Open Subtitles إن استمررتِ في سماع الموسيقى بهذا الصوت فلن تؤذي أذنيكِ فقط بل آذان جيرانك أيضاً
    Burası komşuların buluşabileceği memurlarla tanışabilecekleri bir yer olabilir. TED يمكن لهذا أن يكون مكانًا للجيران للقاء بعضهم البعض و ليتعرّفوا على ضباط الشرطة والعكس.
    Bayan Quiroga mahalledeki komşuların oylama yaptığını söyledi. Open Subtitles السيده كويرجوا اخبرتني ان جيران الحي قاموا بتصويت
    Bizim evimizi, komşuların evlerini düşündüm, hepsi birbirinin aynısı yeşil çimenler, su püskürtücüler ve kapıda station arabalar. Open Subtitles . لقد اعتقدت ان منزلنا ومنزل جيراننا متشابه . بهذه الستائر الخضراء والمفارش . وأن هناك موقف سيارات بالخارج
    komşuların, evlilikleri yıktığını biliyorlardır. Open Subtitles ــ جيرانكِ يعرفون بتدميركِ للزيجات ــ حسناً، عليكِ المغادرة
    sen ve sıradan komşuların. Open Subtitles أن وجيرانك تمتلكون الكثير من الأشياء المشتركه
    Çok pişmiş etin, can sıkıcı sohbetin ve garip komşuların hastası olanlar için sevindirici haber, annemin barbekü partisinin gelmesiydi. Open Subtitles إذا الأخبار الجيدة لمحبي اللحم المطهو هي: الكلام المقتضب الممل والجيران الغريبي الأطوار000 كانت هذه هي حفلة والدتي
    komşuların laf söz etmesini istemeyiz değil mi? Open Subtitles لقد دخلت من الباب الخلفي أنا أعني, نحن لا نريدون من الجيران أن يتكلموا, اليس كذلك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد