ويكيبيديا

    "kontrol ediyor" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تتحكم
        
    • يسيطر
        
    • تسيطر
        
    • يتحكمون
        
    • يتفقد
        
    • يتحكّم
        
    • يسيطرون
        
    • تتحكّم
        
    • يفحص
        
    • يتفقّد
        
    • يتحقق
        
    • يُسيطر
        
    • إنه يتحكم
        
    • انه يتحكم
        
    • يتأكد
        
    En önemli olarak belirlediğimiz bu 15 emtianın ticaretinin yüzde yetmişini ya da daha fazlasını 300 ila 500 arasında şirket kontrol ediyor. TED هناك 500 شركة تتحكم بسبعين بالمئة أو أكثر من حجم التجارة في كل من هذه الخمسة عشر سلعة التي حددنا أنها الأكثر أهمية.
    Evet. Neyi kontrol ediyor bilmiyorum, ama önemli olduğuna eminim. Open Subtitles لا اعلم ما تتحكم به لكن محتمل انه شيء مهم
    Anubis çok güçlü olsa dahi, çok az gezegeni kontrol ediyor. Open Subtitles أنوبيس يصبح قويا, لكنه مازال يسيطر على حفنة صغيرة من الكواكب
    - Pek bir şeyi kontrol ediyor gibi değildi zaten. Open Subtitles لم يكن يبدو انها تسيطر على الكثير على أي حال.
    Toprak sahiplerinin % 1.5'i toprakların % 46'sını kontrol ediyor. Open Subtitles 1.5بالمئة من ملاّك الأراضي يتحكمون بـ 46 بالمئة من الأرض
    Mesajları kontrol ediyor. Joyce'u duyacak. - Sil onu! Open Subtitles إنه ديريك يتفقد الرسائل سوف يسمع رسالة جويس
    El kullanılmadan navigasyon. Jeti kim kontrol ediyor peki? Open Subtitles طيران بتوجيه كامل، فمن يتحكّم بالطائرات؟
    Hatta bir hava durumu tanrıçası bile var rastlantısal borsa ve hava olaylarını kontrol ediyor. TED هنالك أيضا إلهة أحوال الطقس و التي تتحكم بسوق أسهم و بطقس عشوائيين.
    Örümceğin tepkimesini biyoloji kontrol ediyor; İç dünyasını bacağında görebiliyorsunuz. TED الشفرة الحيوية تتحكم باستجابة العنكبوت؛ فإنه يبدي حالته الداخلية.
    Bilgisayarlar arabanızdaki her şeyi kontrol ediyor GPS'ten havayastıklarına kadar. TED الحواسيب تتحكم بكل شيء في سياراتكم، من نظام تحديد الموقع حتى الوسائد الهوائية.
    Anubis çok güçlü olsa dahi, çok az gezegeni kontrol ediyor. Open Subtitles أنوبس صبح أقوى لكن مازال يسيطر على حفنة قليلة من الكواكب
    Pakhan denilen patron, ya da baş hırsız, 4 hücreyi kontrol ediyor. Open Subtitles زعيم يسمى باكان او اللص الرئيس بقانونهم يسيطر على 4 خلايا اجرامية
    Ve aslında bu yaşta, önemli ölçüde kendi gelişimini kontrol ediyor. TED في واقع الأمر فإنه في هذا العمر يسيطر تماما على عملية نموّه
    PA odası okuldaki tüm sınıfları ve konferans odasındaki A/V'leri kontrol ediyor. Open Subtitles و غرفة المعلمين تسيطر علي أجهزة العرض في غرفة الإستماع و الصفوف
    Her şeyi beyniyle kontrol ediyor. Her bir tekerin nasıl çalıştığını biliyor. Open Subtitles كل شيء تسيطر علية بذكاء أّنها تعمل على ما تفعله كل عجلة
    Söylemediler, ama gerekmedi. Bu adamlar Hazar petrollerini kontrol ediyor. Open Subtitles لم يقولوا لي ، ولكن هؤلاء الرجال يتحكمون بالنفط الذي بالبحر
    Cüzdanını kontrol ediyor olamaz mı? Open Subtitles ماذا, يتفقد ما إذا كانت محفظته ما زالت موجودة؟
    Pilotsuz uçakları o mu kontrol ediyor? Open Subtitles أن هذا الشيئ هو مَن يتحكّم بالمركبات التي بدون طيّارين؟
    Temelde yasamayı denetleyen onlar, aslında kanunları onlar kontrol ediyor. Open Subtitles هم يسيطرون على المشرعين وبذلك ، فانهم يسيطرون على القانون
    Eczacılık endüstrisinden bahsediyorum. Doktorlara ne söylendiğini onlar kontrol ediyor. Open Subtitles أتحدّث عن الصناعة الدوائية التي تتحكّم بفعالية بما يُـقال للأطباء.
    Bacaklarına bulaşmış tadı yine kontrol ediyor, daha ileri gitmeye karar veriyor. Open Subtitles يفحص الطعم على أرجله مجدّداً ويقرّر المضيّ قدما.
    NSA telefonlarımızı deli bir eski sevgili gibi kontrol ediyor. Open Subtitles والأمن القوميّ يتفقّد هواتفنا كحبيبة سابقة مجنونة.
    Ofisi uygun zamanları kontrol ediyor ya da öyle diyorlar. Open Subtitles , مكتبه يتحقق من المواعيد المتاحة أو هذا ما يدعونه
    -Architect toplantıyı kontrol ediyor. 6 ağır silahlı adam saydım. Open Subtitles يُسيطر المعماري على المُؤتمر أستطيع عد 6 رجال مٌسلحين بتسليح ضخم
    - Uçan Hollandalı'yı kontrol ediyor. - Denizleri ele geçiriyor. Open Subtitles إنه يتحكم في الهولندي الطائر ويسيطر علي البحار
    ve son olarak da bu moleküler makinenin salgılarını da kontrol ediyor. pişirdiğimiz yemeği sindiren salgılar bunlar. TED وفي النهاية انه يتحكم بإفرازات تلك الآلية المستقلة بعد ان يتم هضم ذلك الطعام الذي قمنا من قبل بطبخه
    Aizawa epeyce inatçı birisi, otelin içini ve dışını kontrol ediyor. Open Subtitles آيزوا يعمل بكامل طاقته ، و يتأكد من غرف الفندق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد