Saldırmak yerine ara verebilir, nefes alabilir, konuyu değiştirebilir ya da uzaklaşabilir ve sonra hazır olduğumuzda geri gelebiliriz. | TED | عوضاً عن فقدان السيطرة، يمكننا أن نتوقف ونأخذ نفساً عميقاً، نغيّر الموضوع أو نغادر، ونعود بعدها حين نكون جاهزين. |
Ama bence artık bu konuyu konuşmanın hiç sırası değil.. | Open Subtitles | لكنى اعتقد انه من الافضل الا نتكلم فى هذا الموضوع |
Hemen cevap vermeyin. Sadece eve gidince bu konuyu biraz düşünün. | Open Subtitles | لا جواب الآن، فقط تأخذيه للبيت وتفكرون في الموضوع لبعض الوقت |
Hayır. Oğlunuzdan bahsederken çok duygulandım ve konuyu değiştirmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كان حساس جدا بشأن ابنكما ولم اعرف ما اخبره |
Bana iyi hizmet ettin, ben de bu konuyu unutacağım. | Open Subtitles | أنت أديت لى خدمه جليله اليوم و سوف أنسى الموضوع |
Fakat tek bir sözünüzle bu konuyu sonsuza dek kapatırım. | Open Subtitles | ولكن كلمة واحدة منك ستلزمني الصمت عن هذا الموضوع للابد. |
Bu tip şeylerde uzun süre yoğunlaşmak sizi konuyu kanıksama eğilimine sokuyor. | Open Subtitles | التعرض لمده لهذه الاشياء. سيعطيكي قدره علي التحليل و الفهم لهذا الموضوع |
Onlar da benim gibiyse, herhalde konuyu çok şey bulmuşlardır... | Open Subtitles | أعتقد بأنه لا يوجد شخص مثلي إنهم يجدون الموضوع كله |
konuyu açıkça dile getirmekle başla. Bir şey içmek ister misin Mac? | Open Subtitles | لا ، كله خطأ إبدأ من خلال وضع هذا الموضوع في سهولة |
Bu konuyu açmaktan nefret ediyorum ama bir yandan da acaba-- | Open Subtitles | أكره أن أتكلم حول الموضوع ولكنني أشعر بأنني مرغم على ذلك |
- Artık şampiyonsun. Bu konuyu sakın bir daha açma. | Open Subtitles | انتَ بطل الأن لا تتحدث فى هذا الموضوع بعد الأن. |
Tamam. konuyu değiştirelim. Beni ülser hastası yapmayacak bir konu bulalım. | Open Subtitles | حسناً، دعينا نُغيّر الموضوع إلى شيءٍ أقلّ إحتمالاً بأن يُصيبني بالقرحة. |
konuyu değiştirmek gibi olmasın ama babaannemin bana bıraktığı hediyeyi anlayamadım. | Open Subtitles | بدون أن أغير الموضوع لكنني لم افهم الهدية التي تركتها جدتي |
Toplamak kişisel etkileri konuyu peşin, ve sonra onlara hediye psisik revelations. | Open Subtitles | يجمع مُتعلّقات شخصيّة حول الموضوع في وقتٍ مُبكّر، ثمّ يُقدّمها كإكتشافات روحيّة. |
Bence bu konuyu konuşmak bizim için iyi oldu. Evet. | Open Subtitles | اعتقد انه كان من الجيد اننا تحدثنا بهذا الموضوع اجل |
- Hayır. Bu konuyu konuşana kadar arabadan inmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كلا, لن ادعك تخرجين من هذه السيارة حتى نتكلم بشأن هذا |
konuyu açıklayan bir hikayesi var ama gerçekleri nasıl test edeceğimizi bilmiyorum. | Open Subtitles | لديه قصة قد تفسر هذا إنني لست متأكداً بشأن كيفية أختبار الحقائق |
Ama ama kızların bu konuyu öylece açmasına alışık olmadığımı da söylemeliyim. | Open Subtitles | يجبأنأقول.. لست معتاداً على أن الفتيات يكونن منفتحات للغاية حيال هذا الأمر. |
Ben de bu konuyu ne zaman açacaksın diye merak ediyordum. | Open Subtitles | كنت اتسأل كم من الوقت ستستغرق قبل ان تتحدث بهذا الشأن |
Duş alacağım, yemek söyleyeceğiz ve oturup bu konuyu konuşacağız. | Open Subtitles | سوف استحم واطلب طعام واجلس وسوف نناقش هذا اتفقنا ؟ |
Kural uygun münazarada, tartışmalı olmayan hiçbir şey konuyu oluşturmaz: oy verme yaşının yükseltilmesi, yasa dışı kumar gibi. | TED | لذا، في المناظرة الرسمية، ليس هناك موضوع ما لم يكن مثيرًا للجدل، كأن نزيد سن التصويت أو نحظر القمار. |
konuyu sizlere açıp insanların fikirlerini ve neler yapılabileceğiyle ilgili düşüncelerini duymak istiyorum. | Open Subtitles | أريد مناقشة الموضوع معكم الليلة وأسمع مقترحاتكم وحلول حول كيف يمكننا فعل ذلك |
Düşüncelerini bilmek nasıl düşündüğünü bilmek, hangi konuyu düşündüğünü bilmek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد معرفة ما تفكرين به، وكيف تفكرين، وما تفكرين بشأنه. |
Zor bir gün olduğunu biliyorum. Döndüğümde bu konuyu konuşacağız, tamam mı? | Open Subtitles | أعرف أنكِ مررتي بيوم شاق، ولكننا سنتحدث بأمر إنتكاستك عند عودتي، اتفقنا؟ |
Şimdi bu konuyu görüşmek için uygun zaman olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | انا حقا لا اعتقد ان هذا وقت ملائم لتسوية المسألة |
Geciktiğiniz için bu konuyu hareket hâlinde tartışmak zorundayız, Bayan Johnson. | Open Subtitles | لقد تأخرتِ، لذلك سنناقش هذا الأمر في طريقنا يا سيّدة جونسون. |
Şimdi, babanla ben bu konuyu tartıştık ve işte son kararımız. | Open Subtitles | الآن , لقد ناقشنا انا وأباك هذه المسألة وهنا خلاصة الكلام |
Şimdi mutlu musun? konuyu burada kapatabilir miyiz? | Open Subtitles | لماذا لا نترك الموضوع عند هذا الحد نحن لانريد الشجار؟ |
O günlerden bu yana, kimse bu konuyu konuşmak istemez. | Open Subtitles | لهذا اليوم الناس لا يزالون يفضلون عدم التحدث عن ذلك |
Bu konuyu onunla tartıştık zaten bir de seninle tartışmak istemiyorum. | Open Subtitles | لقد خضت هذا النقاش معها مسبقا، ولا أريد خوضه معك مجددا. |