Senin oyun kurucuyu koruman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | من المفترض ان تكون في حماية اللاعب الظهير الربعي؟ |
Ben de sevdiğin insanları koruman gerektiğine inanılan bir toplumdan geliyorum. | Open Subtitles | وانا جئت من عالم انه يعتقد انك تحمي الناس الذي تحب. |
Kardeşini burada, koruman altında istiyorsan benim dediklerimi yapacaksın. | Open Subtitles | ترغب بوجود شقيقك هنا ،تحت حمايتك ستفعل كما آمرك |
Her ne kadar tam zamanlı koruman olmak istesem de bazen yalnız olacaksın. | Open Subtitles | أتعلمين، بالرغم من شدّة رغبتي بأن أكون حارسك الشخصيّ الدائم، فستكونين بمفردك أحيانًا. |
- Senin için bir sürü şey yapıyorum. Eğer bu şeylere devam etmemi istiyorsan, beni koruman gerekiyor o zaman. | Open Subtitles | أفعل الكثير من الأشياء، لأجلكَ، إن أردتَ أن أواصل فعلها، فعليكَ حمايتي |
Seni burada tuvaleti koruman için görevlendiriyorum kullanmak için değil, korumak için. | Open Subtitles | أنت الآن مسئول رسمي عن حماية المراحيض ليس باستعمالها وإنما بحمايتها |
Kitabı koruman gerekirdi. Korumanı kim söyledi? | Open Subtitles | هذا صحيح ، كان يجب حماية الكتاب من الذي طلب منك حمايته؟ |
koruman ve yatırımcıların olmadan çalışamazsın. | Open Subtitles | ليس عليك بعد اليوم منافسة المستثمرين دون حماية |
Aynı zamanda buna çok fazla ihtiyaç duymaktan kendini koruman gerekiyor çünkü her zaman bunu kaybetme riskin var. | Open Subtitles | و في نفس الوقت أنت بحاجة لأن تحمي نفسك من الإحتياج الشديد إليه |
Silahlarını ellerinden alacağına ajanlarını koruman gerekirdi onları desteklemedin sahip çıkmadın-- | Open Subtitles | كان يجب أن تحمي موظفيك بدلاً من أخذ أسلحتهم منهم لم تساعدهم |
Ben sana sadece birini koruman gerektiğinde nasıl öldüreceğini öğrettim. | Open Subtitles | لقد علّمتك كيفَ تقتل فقط من أجل .أن تحمي شخصاً ما |
koruman ve yol boyunca gösterdiğin bir çok işaret için şükrediyorum. | Open Subtitles | شكراً على حمايتك و إشاراتك الكثيرة على طول الطريق. |
Geline pelerin giydirip koruman altına alabilirsin. | Open Subtitles | بوسعك الآن تغطية العروس ووضعها تحت حمايتك |
koruman ölmüş. Fredo'yu sordum. | Open Subtitles | أصيب بنوبة قلبية لكنة تعافى منها حارسك الخاص قد مات |
Beni koruman gerekiyor derken ne demek istiyorsun? | Open Subtitles | ماذا تعنين بأنّ عليكِ حمايتي ؟ |
Aileni koruman gerek, değil mi? | Open Subtitles | وهنا يكمن شيء، تحتاج لحماية عائلتك. حسنا ؟ |
Ama bana güvenmen ve beni koruman gereken bir şey olarak düşünmeyi bırakman gerekiyor. | Open Subtitles | لكن عليك الوثوق بي والتوقف عن اعتباري كشيء وجب حمايته |
Beni koruman gerekir. Benim seni koruduğum gibi. | Open Subtitles | من المفروض عليك أن تحميني كما أنا قمت بحمايتك |
Bence o dönene kadar, onun eşyalarını senin koruman doğru. | Open Subtitles | أظن أنه من الصواب أن تحافظ على أشيائها. حتى تعود. |
Bir ailenin olması, koruman gereken bir şeyinin olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | طالما لديك عائلة فهذا يعني أن لديك شيئاً تحميه |
Arabamı ve kadını koruman gerekiyordu! | Open Subtitles | كان من المفترض عليكَ أن تحمي السيّارة , و تحميها |
Eğer baba emekli olursa bizi koruman gerekmeyecekti. | Open Subtitles | .. لو تقاعد أبي . لن تحتاج إلي أن تحمينا |
Ama anlayışla karşıladım, onları koruman gerektiğini düşünüyordun. | Open Subtitles | لكنّني تفهّمتُ الأمرَ فقد ظننتِ أنّكِ يجب أن تحميهم |
Özür dilerim ama senin küçük sentoru koruman gerekmiyor mu? | Open Subtitles | المعذرة ولكن أليس من المفترض إنك تحرس القنطور الصغير؟ |
Kabak kızarması sevdiğinden ve özel bir koruman olduğundan başka senin hakkında bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | عدا أنك تحبين الكوسة المقلية ولديك حارس شخصي فأنا لا أعلم شيء عنك |