ويكيبيديا

    "koymak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تضع
        
    • أضع
        
    • لوضع
        
    • نضع
        
    • يضع
        
    • وضعه
        
    • وضع
        
    • اضع
        
    • تضعي
        
    • بوضع
        
    • وضعها
        
    • وضعهم
        
    • لوضعها
        
    • لأضع
        
    • أضعها
        
    Bu, aceleyle bütün yumurtaları tek sepete koymak gibi görünüyor ihtiyar. Open Subtitles يبدو الأمر متهورا ان تضع البيض كله فى سلة واحدة
    Kac kez bir gun ben var suni gozyasi koymak icin? Open Subtitles كم مرة في اليوم لا يجب أن أضع في الدموع الاصطناعية؟
    Sonradan duvar koymak için gidip 600.000 pound daha harcadılar. Şu açık sınıf çılgınlığa artık bir son verelim, lütfen. TED كان عليهم أن يعودوا وينفقوا 600,000 جنيه لوضع الجدران. دعونا نوقف هذا الجنون لفصول دراسية بفضاء مفتوح، على الفور رجاء.
    Daha sonra yağmur suyu depolama tankını koymak sahamızı sudan bağımsız hale getirmek için büyük bir çukur kazdık. TED ومن ثم نحن نقوم بحفر حفرة كبيرة لكي نضع خزانات تجميع مياه الامطار فيها لكي نحصل على قطعة ارض مستقلة مائياً
    Bir yıl içinde bütün tavuklar ölmüştü ve hiç kimse tavuklarını o kümese koymak istemiyordu. TED في إحدى السنوات، كل الدجاج نفق، ولا أحد أراد أن يضع دجاجاته هناك.
    Ally ailemizin resmini çizmiş ve bunu fırının üstüne koymak istiyor. Open Subtitles رسمت ألي صورة لعائلتِنا وهي تريد وضعه على الثلاجة
    Tek yapman gereken ortalari ortalarin... buyukleri buyuklerin arasina koymak anladin mi? Open Subtitles كل ما عليك فعله هو أن تضع الوسط مع الوسط والكبير مع الكبير .. واضح ؟
    Bu da demek ki içine pil koymak zorunda. Open Subtitles مما يعني أنه كان عليها أن تضع بطاريات بداخله
    Çocuklarını böyle trene koymak ve ağlamamak Open Subtitles بأن تضع أطفالك على متن القطار هكذا ولن تبكي ؟
    Öyleyse bunu yapmadan önce, bir şekilde biyolojiyi yerli yerine koymak istiyorum. TED لذا وقبل أن نخوض فى ذلك، أريد أن أضع علم الأحياء فى مكانه الصحيح نوعا ما.
    Elimde bir sipariş var ve yapmak istediğim şey kırmızı, yeşil ve maviyi bu kutuya koymak. TED لدي طلبية هنا وما أريده هو أن أضع الأحمر والأخضر والأزرق في هذا الصندوق هنا.
    Ancak, iddiama bir çekince koymak istiyorum, ve bu çekince, yardımın her zaman yıkıcı olduğunun doğru olmadığıdır. TED ولكنني أريد أن أضع التحذير على حُجتي، وذلك التحذير أنه ليس صحيحاً أن المعونة دائماً غير بناءة.
    Bugün, blok zincirine arazi tapuları koymak adına, şirketler hükûmetlerle beraber çalışıyor. TED لذلك تعمل الشركات اليوم مع الحكومات لوضع عناوين الأراضي على سلسلة الكتل.
    Yemek pişireceğin bir şeyi zehrin altına koymak çok akıllıca. Open Subtitles هل هو مكان جيد لوضع شيء يطبخ الطعام اسفل سم؟
    Fakat insan davranışının üzerine ahlak taşını koymak, böylece insanın her hareketinin dakika, derece ve saniye kesinliğinde doğrunun enlemi ve yanlışın boylamı kıyaslanarak tartılmak zorunda olması zamanımızın en tuhaf embesilliklerinden biridir. Open Subtitles لكن هذا هو أحد الأشياء البلهاء الغريبة فى عصرنا أن نضع شبكة من الأخلاق على السلوك البشرى
    Bir direktör içeri girecek ve bana Billy Bob koymak istediğini söyleyecek souped-up, Hemi cam-altı Bob Riggle stok araba yarışlarında Jerseyde sürdü... Open Subtitles المخرج يأتي إلى هنا ويقول لي بانه يريد أن يضع بطل الفيلم في نفس السيارة الرياضية التي كان يقودها بطل التحديات
    Ben de onu yetimhaneye koymak istemiyorum. Open Subtitles أنا لا أريد وضعه في منزل علي الأكثر حتي تفعل
    Birisi ben o bunu bilmesi, içki I şey olmalıdır koymak gerekir. Open Subtitles شخصٌ ما وضع مخدر في مشروبي كان عليّ أن اعرف بانه سيجدني
    İçine daha fazlasını koymak istiyorum. Sizin devreye girdiğiniz yer de burası. Open Subtitles اريد ان اضع المزيد بها هذا لماذا اريد الوظيفة
    Gözlerine koymak için çay poşeti? İyi gelir. Open Subtitles كي تضعي الشاي على الإنتفاخ الذي حول عينيكِ أنه جيد
    Şu anda kum torbalarına koymak için toprağı kazıyor olmalılar. Open Subtitles في هذا الوقت لابد انهم حفروا الخنادق وبدأوا بوضع اكياس الرمل
    Bu belirlemelere göre beyni, daha ufak kriyostatlara koymak üzere daha küçük parçalara ayırabiliyoruz. TED ومن هنا ، نتمكن من تقسيم الدماغ إلى قطع كثيرة ، والتي يمكن من ثم وضعها في قاطعٍ دقيق.
    Peki bu düzenimizin yerine ne koymak istiyorlar? Open Subtitles ولكن ما كان يملكونه قد وضعهم في مكانها، ؟
    Eh, Tjhezwa ikinci ekranda koymak için, olacak İkinci Ekrana verin Open Subtitles حسناً، تجهزوا لوضعها على الشاشة الثانية، سوف نضعها على الشاشة الثانية
    Eve geldim, Dükkandan gelen bahşişlerimi koymak için kavanozu açtım. Open Subtitles لقد أتيت الى المنزل ثم فتحت العلبة لأضع الإكراميات التى أخذتها
    Aslında ben de kendimi çektirmeyi düşünüyorum, sadece evin etrafına koymak için. Open Subtitles أنا أفكر حقاً بإقامة جلسة لنفسي . فقط كي أضعها في المنزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد