Hepsi de sosyal bir kulübün üyesi olduklarını, hiçbir şey görmediklerini iddia etmişler. | Open Subtitles | هم جميعا يدّعون لكي يكونوا أعضاء البعض النادي الاجتماعي، بأنّهم رأوا لا شيء. |
Yani kıskançlık duygusunu bıraktın kendini kulübün üyesi gibi hissediyorsun. | Open Subtitles | إذاً، تغيّر شعورك من الغيرة لتشعري أنّكِ جزءٌ من النادي |
Ve bu kulübün kart sahibi bir üyesi olarak bilmeliydim. | Open Subtitles | وكان يجب أن أعلم لكوني العضوا الحامل للتذاكر في النادي |
kulübün adresi. İlk biz gidiyoruz. 5 dakika sonra taksiyle gelin. | Open Subtitles | عنوان الملهى الخاص بي، سنخرج اولاً ثم ستأخذ سيارة أجرة وتلحقنا |
Çevredekiler gürültülü bir kulübün açılıp da sessizliği bozmasını istemez. | Open Subtitles | الجيران لا يريدون نادي مزعج يأتي عندهم ويزعج هدوئهم، وصدقني |
Ben bir aktör, müzisyen, ve kulübün sadık bir hizmetçisiyim. | Open Subtitles | كممثل وموسيقي ومخلص وخادم للنادي سنحكم على ذلك |
Bizi attırdığın o kulübün adı neydi, Kulüp Deville mi? | Open Subtitles | ما كان اسم ذلك النادي الذي تسببتِ في طردنا منه؟ |
Tanıklar, kavganın kulübün önünde başladığını ve buraya kadar geldiğini söylüyor. | Open Subtitles | ولقد أبلغ الشهود بنشوب مشارجة خارج النادي ثم إنتقلت إلى هنا |
Başım belada ve kulübün beni daha bulmasına izin veremem. | Open Subtitles | أنا في ورطة، ولا أريد من أعضاء النادي إيجادي .. |
Bu akşam enfes bir hatun... - kulübün otoparkında bu kadını gördüm. | Open Subtitles | على أي حال, خرجت من النادي و توجهت لموقف السيارات.. |
Ayakkabılarınız kulübün üyelerinden biri tarafından cilalanıyor. | Open Subtitles | يجب ان يتم تلميع حذائك بواسطه احد اعضاء النادي |
kulübün. Fabrikanın patronu artık kulübün de sahibi. | Open Subtitles | النادي مالك مصنع الخمور يمتلك النادي الآن |
Hatırlasana, kulübün sahibi aynı zamanda fabrikanın da sahibi. | Open Subtitles | تذكّر مالك النادي هل هو أيضاً مالك مصنع الخمور؟ |
Senle ben, Dedektif oldukça ayrıcalıklı bir kulübün üyesiyiz. | Open Subtitles | أنا وأنت، المخبر، هم أعضاء في النادي الحصري بدلا من ذلك، أفترض. |
O senin sahibin, bu kulübün sahibi, bu berbat kasabanın sahibi. | Open Subtitles | يملكك .. يملك هذا النادي يمتلك هذه البلدة النتنة كاملة |
Dün gece ikinizin kulübün dışına gizlice bir çanta çıkardığınızı gördüm. | Open Subtitles | الليله السابقه اعطيتكما حقيبه مملوءه بالمال المسروق لتخرجا بها خلسه من الملهى هل سرقت المال ؟ |
Hayır, kesinlikle hayır. Telefon yok. Onunla konuşursam, ofiste kulübün arkasında yüz yüze konuşurum. | Open Subtitles | بالطبع لا، لا أكلّمه عبر الهاتف، أفعل ذلك وجهاً لوجه في مكتبي في مؤخرة الملهى |
Bu parti endüstriyel nakliye konteynırının içi gibi veya Brooklyn'deki iğrenç bir kulübün içi gibi ilginç bir yerde olmalı. | Open Subtitles | هذه الحفلة يجب أن تكون في مكان ما مثير مثل في مصنع حاويات الشحن او في نادي قذر في بروكلي |
Bir soruna bulacağın çözüm her zaman kulübün çözümü olacaktır. | Open Subtitles | حلك لأي مشكل سيكون دائماً حلاً على طريقة للنادي |
İngiltere Bankası ile olan ilişkilerim "doğal olarak bahis oynamamı engelliyor ancak bu kulübün bir üyesi olarak ve bu şartlar altında, varım. | Open Subtitles | إنتمائى إلى مصرف إنكلترا يمنعنى بشكل طبيعى من المراهنة و لكن كعضو فى هذا النادى قد أتمكن من ذلك, فى ظل ظروف خاصة جداً |
Selam, Doug. Gece kulübün çok etkileyici. Manken arkadaşlarım girebilirler mi? | Open Subtitles | مرحباً دوغ، ناديك الليلي رائع هل تستطيع صديقتي العارضة القدوم إليه |
Sonradan öğrendim ki striptiz kulübün adıymış o. | Open Subtitles | و التي كما اكتشفت لاحقا كانت اسم ملهى للتعري |
Sons of Palermo adında bir kulübün arka girişinin orada olduğu dönemlerde. | Open Subtitles | بالقديم عندما كان مدخلاً إلى نادٍ يدعى "أبناء باليرمو" وكان مستراحاً للمافيا |
Harika bir fikir Troy. Bunu kulübün yetenek gösterisinde yapabiliriz. | Open Subtitles | هذه فكرة رائعة ,تروى يجب أن نفعلها فى نادى عرض المواهب |
Soho House'u bile isim yerine numaraların olduğu devlet okulları gibi gösterecek, sadece üyelerin girebildiği seçkin bir kulübün halkla ilişkilerinden sorumlu olmak ister miydin? | Open Subtitles | ماذا تقولين لو عرضت عليك أن تكوني المسؤوله الأعلامية لنادي للأعضاء فقط، حصري جدا يجعل بيت سوهو يبدو كـ |
Kulüplerin şahı bir kulübün sahibiyle içki içmek bir şereftir. | Open Subtitles | لاأعرف ماأقول.. أنه شرف لي أن أجلس مع صاحب أعظم نادي من النوادي |
Senin kulübün, senin işin. | Open Subtitles | وأعمالك والنادي |
Laviticus'un güzel olduğunu düşünebilirsin ama insanlar sırf sen o kulübün sahibisin diye sahne aldığımı düşünüyor. | Open Subtitles | ربما تعتقد أنني (كنت رائع بنادي ( لافيتيكوس لكن الناس يظنون أنني كنت هناك فقط لأنك تملك النادي |