Sonra bir çukur kazdık ve onu kumla ve kabuklarla kapladım küçükte bir denizkızı kuyruğu çizdim. | TED | لذلك حفرنا حفرة وغطيتها في الرمال والمحارات ورسمت ذيل حورية بحر صغير. |
Ateşi kumla da söndürebilirdin, biliyorsun. | Open Subtitles | واضح بإمكانك أن تخمد النيران باستخدام الرمال أيضاً |
kumla kaplı, uçsuz bucaksız bir çölün ortasında yolunu kaybetmiş. | Open Subtitles | لقد كان تائهاً في صحراء شاسعة مليئة بالرمال البرتقالية اللون |
Onları korumak için de üstlerini kumla örtüyor. | Open Subtitles | وهو يغطّيهم بالرمال للإحتفاظ بهم فى مكان أمين |
Ağzını sonuna kadar açıp içini kumla doldursam nasıl olur, böylece lanet olası çenen kapanır. | Open Subtitles | ما رأيك أن أفتح فمك وأملأه بالرمل إذا اصمت |
Hmm, "göğüslerinizi üç katı büyük gösterip aynı zamanda gerçekçi gösteren kumla dolu sütyen" | Open Subtitles | صدرية مملوئة بالرمل يتضاعف ثلات مرات ويعطيك ثديين حقيقيين |
Onlar anın içinde eğleniyorlar ve kumla oynamaya devam ediyorlar. | TED | يستمتعون باللحظة ويستمرون باللعب في الرمل. |
En sonunda taşa çarptığımda farkettim ki ceplerim kumla dolmuştu. | Open Subtitles | حتى وصلت إلى أحد الملاجئ لأجد أننى كنت اعدو بما يقرب ال 50 كيلوجرام من الرمال فى ملابسى |
Çamurla da kaplansa, kumla da dolsa ateş etmeye devam eder. | Open Subtitles | سوف يطلق ولو كان مغطى بالطين أو مدفون تحت الرمال |
12'şer metre kadar. Bu siyah kayalar, kumla maksimum zıtlığı sağlayacak. | Open Subtitles | هذه الصخور السوداء ستظهر بشدة لتناقض لونها مع الرمال |
Bu siyah taşlar kumla en yüksek kontrastı sağlayacak. | Open Subtitles | هذه الصخور السوداء ستظهر بشدة لتناقض لونها مع الرمال |
Mezarlarına girilmesini sevmedikleri için onları kumla kaplayıp, fenalıklara karşı uyarı olsun diye harfler kazıyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يحبون أن تُغتصب قبورهم لذا يغطونهم بالرمال ويكتبون كلمات لتحذيرهم من المفسدين |
Sonra vücudumu kumla örtmek için dön. | Open Subtitles | عد مره اخري لتغطية جسدي بالرمال |
Ki o yırtıldı ve Gardiyan tüm yaşamı yok etmekle tehdit ederken ben burada durup, kumla şekil çiziyorum. | Open Subtitles | و أثناء ما يتوعد "الصائن" بتدمير جميع الحيوات ها انا هنا أرسم أشكالاً بالرمال. |
Şehir kumla kaplanıyordu. | Open Subtitles | المدينة كلها مغطاة بالرمال. |
Ve burun boşlukları kumla ve diğer çöl mikroorganizmalarıyla doluydu. | Open Subtitles | و ممراته الأنفيه كانت مليئه بالرمل و كائنات حيه دقيقه أخرى ذات صله بالصحراء |
Mermideki barutu kumla değiştirdiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف بأنكِ بدلتِ البارود في الرصاصة 0.223 بالرمل... |
Halen susamış haldeyim ve ağzım kumla dolu. | Open Subtitles | لا زلت عطشان جداً, وفمي مليئ بالرمل |
Yoksa bunlar kumla dolu film dekorları mı? | Open Subtitles | أم كانت دعائماً خاصة بفيلمٍ ما؟ " أكياس مليئة بالرمل " |
Kendinden geçmişti bizde onu sıcak tutsun diye etrafını kumla kapladık.. | Open Subtitles | لقد نام فجأة ووضعنا عليه الرمل لنجعله دافئ |
Karıştır yün dolu şarabı elma sulu kumla. | Open Subtitles | أخلطوا الرمل بشراب التفاح والصوف بالنبيذ |
Baştan alalım, fakat bu sefer... neden biraz kumla genzini temizlemiyorsun? | Open Subtitles | عد , و قم بذلك مجددا , لكن هذه المرة لماذا لا تقوم بالغرغرة مع بعض الرمل |
Brazos nehrini aştιn, Komançilerle, yağmurla ve kumla savaştιn. | Open Subtitles | حسنا ، لقد عبرت مابعد برازوس وقاتلت الهنود والأمطار والرمال |