ويكيبيديا

    "kural" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القواعد
        
    • قانون
        
    • القوانين
        
    • القاعده
        
    • القاعدة رقم
        
    • قاعده
        
    • سياسة
        
    • والقاعدة
        
    • قاعدةِ
        
    • للقوانين
        
    • قانوناً
        
    • حكم
        
    • المبدأ
        
    • قاعدة
        
    • مبدأ
        
    Birkaç basit kural uygulayarak Uluslararası Şirketler ağınının kopyasını üretebiliyoruz. TED ويمكننا بسهولة نسخ شبكة الشركة الانتقالية مع بعض القواعد البسيطة.
    Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. TED لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه.
    kural çiğnemedim. Bir suç girişimini engellemek için araya girdim... Open Subtitles لم أكسر أي قانون , لقد تدخلت لمنع نشاط إجرامي
    Bir şey olmam gerek diye bir kural mı var? Open Subtitles هل هناك قانون يقول انه يجب ان اكون شكلا ثابتا؟
    Öteki kısmı beynini kullanmak. kural kitabını bir kenara bırak. Open Subtitles والجزء الأخر من وظيفتك ان تستعمل عقلك ارم كتاب القوانين
    Eski bir kural her zaman bir suçtan çıkar sağlayanlara bakmaktır. Open Subtitles القاعده القديمه لوضعهم تحت دوائر السلطه هى أن تفرض رقابه دائمه على الذين يستفيدون من الجرائم
    kural üç. Tüm bunlar bittiğinde doğruca hapishaneye geri dönüyorsun. Open Subtitles القاعدة رقم ثلاثة، عندما ينتهي هذا ستعود مباشرتاً بعدها للسجن
    Diyelim gençler olarak -ataerkil kural ve düzenler- sistemi suçlamıyoruz, onları suçluyoruz. TED ‫وربما، كمراهقات،‬ ‫من القواعد والحدود الأبوية.‬ ‫نحن لا نلوم الأنظمة، بل نلومهم.‬
    Tüm kurallara değil , efendim, ama Altın kural, bence herkes için böyle. Open Subtitles ليس كل القواعد سيدى.. إلا القاعدة الذهبية التى أعتقد أنها تنطبق على الجميع
    Tıpta hayatta kalmayı istiyorsan Carla, kural kuraldırı kabul etmek zorundasın. Open Subtitles لو أردتِ البقاء في الطب، عليكِ تقبل أن القواعد هي القواعد.
    Eğer kurallara göre yapsaydık, ki kural falan yok, hiçbir şey yapılmayacaktı. Open Subtitles لو أتبعنا القواعد الموجودة بالكتب، و التي لا وجود لها من الأساس.
    Söylemem gerekiyor herhalde. Bu da yazılı olmayan bir kural mı? Open Subtitles ولكن كان علي فعل ذلك هل هذا قانون غير منصوص ؟
    Bir de, soyunma odasına bebek getirmemek gibi yeni bir kural koymuşlar. Open Subtitles ومن الواضح أن هناك قانون جديد حول إصطحاب الأطفال إلى غرفة التبديل
    Analistlerin hastaları ile diğer hastaları... hakkında konuşmaması konusunda bir kural yok mu? Open Subtitles ألا يوجد قانون يمنع الطبيب النفسي من مناقشة أمور مرضاه مع مرضى آخرين؟
    kural kitabını severim. Ne yapıp, ne yapamayacağımı bilmek isterim. Open Subtitles احب كتاب القوانين واحب معرفة ما استطيعه ومالا استطيع فعله
    - Bu tür organizasyonlar bir günde hazırlanmıyor. kural kuraldır. Open Subtitles حدث كهذا لا يحدث في يوم واحد القوانين هي القوانين
    Çok şaşırdım. İşgüzar eski karım da her şeye kural koyardı. Open Subtitles يا لها من مفاجئة, لدى زوجتي السابقة المتسلطة العديد من القوانين
    kural bir: bey ziyaretçi ya da benzeri bir şey yok. Open Subtitles القاعده الأولى غير مسموح بصداقات مع الرجال
    kural sekiz: Güç her zaman başarı demek değildir. TED القاعدة رقم ثمانية: القوة لا تساوي النجاح دائماً.
    Aslında, bir yerde yanlışın var. Daha çiğnemediğimiz bir kural var. Open Subtitles فى الواقع ، أنت مخطئ فى شيئ ما هناك قاعده واحده لم نخرقها بعد
    Hastanelerimizde "sağlık hizmeti kaynaklarının yaş-bazlı tahsisi" olarak anılan açık bir kural vardır. TED مستشفياتنا لديها سياسة واضحة تسمى تخصيص موارد الرعاية الصحية اعتمادا على العمر.
    Tek kural şu: Bizim sonraki hikâyeyle ilgili bir fikrimiz yok. TED اخترعوا أدب جديد. والقاعدة الوحيدة هي، ليس لديهم أي فكرة عن القصة المقبلة.
    Birinci kural: her biriniz kendi yemininizi yazmak zorundasınız. Open Subtitles الأوّل قاعدةِ: أنت كُلّ يَجِبُ أَنْ تَكْتبَ نذورَكَ الخاصةَ.
    Her ne kadar kural ihlali olduğu aşikâr bir olayın parçası olmak istemesem de... Open Subtitles هذا لا يعني أنني طرف من الكسر الواضح للقوانين هذا.. لكن.. أه
    Bu yüzden annem alışverişe gittiğinde tek bir kural vardır. Open Subtitles لذا عندما كنت تذهب أمّي للتسوق : كان يضع لها قانوناً واحداً
    Sahada, cep telefonları ile ilgili bir kural var. Open Subtitles هناك حكم على مسار حول الهواتف المحمولة , كما تعلمون.
    Eğer gerçekten bunları atlatmak istiyorsan, birkaç kural var; Open Subtitles اذاً , من حيث المبدأ و ان كنتِ جادة فان لديهم برنامج في اليوم الذي ستموتين به
    Yargıçların, bir duruşmaya müdahil olanlarla görüşmemesi gibi bir kural vardır. Open Subtitles بالنسبة للقاضي أنها مبدأ أن لا يلتقي بأحد من الذين يخصون المحاكمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد